Bir "şeyin" düşünebilmesi için, bir şey bilmesi gerekir. Yoklukta tamamen karanlıkta doğsaydınız, hiç birşey hissetmediğiniz, hissedemediğiniz zamansız bir yerde. Sadece karanlık. Ne kendinizin ne olduğunu biliyorsunuz nede etrafınızdakilerin. Düşünmek mantık kurmak gibidir, çözümlemek gibi. Bir şey bilirseniz onun hakkında düşünürdünüz. Lightless'lar, hiç bir şeyin ulaşamayacağı bir yerden 'tüm evrenin içindeki bir bit' küçüklüğünde bir ışık gördüler. Bazısı ürktü şuana kadar sadece hiç bir şeyi bilmişti, bazısı bunu bir tehdit olarak algıladı ve saldırıya geçti, bazısı orda her ne varsa yardım etmek istedi, bazısı merak etti ve araştırmaya gitti bazısı ise korkup sonsuza kadar kaçtı. İşte o küçük ışık bizdik, her birimizi oluşturan atomların var oluş anı, Big Bang. Sonunda oraya varanların bazıları maddesel ortamda enerjilerini stabil tutmak için geçici değişken formlarına hapsoldular. O anki şekilleri kalıp olarak onlara zorla oturdu. Bazıları ise gerekli mühürlenmeyi reddetti ve enerji formu tamamen yok olup evrenin yapısına, varoluşuna eklendi. Evrenin bebeklik zamanında olan bu olay sayesinde fizik kuralları ve uzay-zaman kavramları tam olarak oturdu. Ve o Lightless'lardan bazıları sizin bildiğini evrende şunlara dönüştü; Öfke, Kütlesel Çekim Kuvveti, Güçlü ve Zayıf Nükleer, Işık vs.
Fakat bazı Lightless'lar fazlasını istedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lightless
FantasyEvreni oluşturan Big Bang'dan, tüm inanışlardaki tanrıların yaratılmasından ve zamının başlangıcından çok önce karanlık soğuk yoklukta tanrıların tanrısı, herşeyi yaratıp kendi haline bırakmadan önce B Planı olarak bir imha timi kurdu. Bu grubun adı...