Nathan'ın Gücü

5 1 0
                                    

Bu hırlama tıpkı bir kurt gibiydi. Dudakların kasılması, dişlerin gözükmesi ve köpek dişlerinin daha uzun olması. Bu çocuk neden bu kadar kurta benziyordu? Yavaşça avizenin zincirine tırmandım ve zıplayıp tiyatro salonlarındaki gibi olan iç balkona düştüm. Kavga burdan daha iyi izleniyordu. Ama ben Hard'ı izliyordum. Onun hareketlerini iyice anlamak istiyordum, onu öldürüp Amelia'ya vermek için belkide? Bilmiyordum ama o istediğim tek şey kavgayı izlemekti. Hard adamın savurduğu kocaman yumruktan kaçıp iki tane yumruk yapıştırdı. Edward ise gerilemeden diğer kolunu hareket ettirip başka bir yumruk savurdu Hard'a. Hızlıca ondanda sıyrılan Hard Edward'ın yumruğunu sıyrıldıktan sonra tutup tam dirseğine sertçe vurdu. Vurduğu yerin karşısından kocaman bir kemik çıktı. Kanlar kolun içinden boşalırken kırılmış kemiği yüzünden canı yanmış olmalıki salyalarını tutamadan bağırdı. Gözleriyle patronunu aradı Edward, bu dövüşten sonra yerine birini bulacağı kesindi. Bu heycanlı dövüşü herkes izliyordu. Hatta Edward'ın patronu bile. Kalan koluyla kırık kolunu kendine çekti. Sinirli bakışlarla konuşmaya başladı.

Edward: BENİ YENEBİLECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN?! SENİN GİBİ KAÇ LEŞİM VAR HABERİN VAR MI SENİ BÖCEK?!?

Hard: Benimkinden az olduğu kesin. Sırıtır

Artık iyice sinirlenmiş olan Edward kalan kolunu iyice kas yığını haline getirdi ve bir yumruk daha savurdu Hard'a. Hard nazikçe koldan sıyrıldı ve dönerek zıpladı havada dönerken sağ ayağını açıp çok sert bir döner tekme attı tam olarak Edward'ın kafasına geldi. Edward o vuruştan sonra dönerek yere yapıştı. O sırada hislerim bana yeniden uyarılar vermeye başladı. Hemen arkamı döndüğümde seri adımlarla Hard'a yürüyen Nathan'ı gördüm. İçimden bir ses bağırıyordu. Uyar onu diyordu, çünkü ona ihtiyacın olacak diyordu.

Max: Arkanda!

Hard hızlıca arkasını döndü. Saldırı pozisyonu tam aldığında Nathan sadece uzaktan ellerini hareket ettirerek ilk önce onu geriye savurdu. Sonra yere düşmeden havada tutup yere vurdu. Hard'ı kendine yaklaştırıp ona yakından baktı.

Nathan: Kendini güçlü mü sanıyorsun?

Hard: Aslında... öksürür... evet?

Tam Nathan onu yeniden duvara vuracakken Amelia araya girdi sözleriyle.

Amelia: Yeter! O benim esirim! Benim evimi bastı ve ona gerekli cezayı verecek olanda benim!

Nathan öylece Hard'ı yere bırakıp arkasını döndü ve yürümeye başladı. Bu arada Hard yerde sırt üstü döndü. Amelia uzaktan korumalara Hard'ı işaret etti. Korumalar kollarına girip Hard'ı kaldırdı ve Amelia'nın yanına getirdi.

Amelia: Kime hizmet ediyorsun?

Hard: Sırıtır Hiç kimseye.

Amelia: Artık ediyorsun. Seni kölem olarak yaşatmaya karar verdiğim için kendini şanslı say.

Hard: Kıkırdar Öyle mi? Dudağının kenarına kadar akmış olan kanı yalar Yalnız benimle ilgili bilmeniz gereken küçük bir şey var?

Amelia: Neymiş o?

Birden bire Hard sağ kolunu tutan adama kafa atıp adamı diğer adamın üstüne attı. Ve cebinden çıkardığı şırıngayı kalbinin üstüne sapladı.

Amelia: Dur! Testlerin sonuçları iyi olsada daha sonra hepsi gen bozukluğu ile öldü!

Hard: Benimle ilgili bilmen gerek de bu. Asla söz dinlemem, huyum kurusun. Şırınganın içindeki mavi sıvıyı kendine enjekte eder

LightlessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin