Gerçekler bir şekilde ortaya çıkıyordu. Ne zaman nerde nasıl olduğu önemli değil. Hatta ne şartlarda öğrendiğin de önemli değil. Önemli olan öğrenmiş olman. Mesela bugün babamın cenaze töreni var ben öyle şeyler öğrendim ki babamı bundan sonraki hayatımda nasıl yaşatmalıyım bilemiyordum.
Bir arkadaşı yüzünden bulaştığı mafya işinden kendini sıyıramamış. Tüm paraları da kaptırınca adamlarıyla beraber bastıkları mekanda önce delik deşik edilmişler sonrasında da bir şekilde hayatta kalmış ve kalp krizi geçirerek ölmüş. Sen böyle şeylerin adamı mıydın baba ? Neden böyle şeyler yaptın neden olacakların önüne geçemedin neden arkanda baygın bir şekilde yatan annemi ve beni bıraktın baba. Niye bizimle paylaşmadın. Niye lekeledin o sana mercan gözlere bakan küçük kız çocuğunu.
Babamı son yolculuğuna uğurladıktan sonra. Annemi kolundan tutarak arabaya bindirdim. Kötü durumdaydı çünkü mahvolmuştu. Onların arasındaki gerçek aşktı, güvendi. Yaşadığı bir yıkım vardı. Onlar her şeyin gerçeğini yaşamışlardı ölüm de en gerçekliğiyle kapılarını çalmıştı. Eve geldiğimizde hemen odama çıkmıştım. Kendimi yatağımın üstüne attım tavana baktığımda babamla yapıştırdığımız yıldızlar , çekindiğimiz fotoğraflar ,izlediğimiz filmler, giydiğimiz kıyafetler... ''AAAHHHH'' ''AAHHH''
MERİÇ'İN AĞZINDAN
Yukardan gelen sesle hepimiz koşarak Derin'in odasına çıktık. Tüm odayı dağıtmış saçları başları dağılmış çıldırmış bir şekilde bağırıyordu. Ben şoka girmiştim ah benim canım arkadaşım neler yaşadı. Herkes şoka uğramış Derin'e bakıyordu. Hemen koşup yanına durdurmaya çalıştım. ''Bırak Meriç bırak artık. Yeter anlıyor musun. Yeter. Ölmek istiyorum artık ölmek istiyorum bıktıımmmm. Çıkın buradan çıkın lütfen yalnız kalmak istiyorum.''
Aras gidip Derin'i belinden kucaklamış durdurmaya çalışıyordu tepiniyordu. Çok kötü durumdaydı. Çığlıkları tüm evi sallıyordu. Kapıda duran Yeşim teyze birden bayılınca Berkle beraber ona koştuk. Allah'ım neler oluyordu. Berk gözyaşları içinde Yeşim teyzeyi kucaklarken hemen aşağı indirdik kolonya dökmeye başladık. Yukardan sesler gelmeye devam ediyordu. En son Aras'ın sesini duyduk ''Kimsenin hayatı güllük gülistanlık değil Derin. Bu boktan hayatı çok mu yaşamak istiyor herkes. Ver o zaman elini beraber ölelim bana da fazla bu hayat çünkü bende artık içimde tuttuğum şeyleri yaşamak istemiyorum.'' Berkle göz göze geldiğimizde yukarıya çıktık kapının kolunu çevirdiğimizde kapının kilitli olduğunu anladık. ''Aras açın şu kapıyı Allah aşkına yeşim teyze bayıldı zaten.'' ''Gidin hepiniz defolun istemiyorum kimseyi herkes teker teker gidicek zaten bir gün gidin buradan.'' Aras kapıyı hafifçe açıp ; ''Ben hallediyorum tamam mı merak etmeyin.'' Lafını tamamladığında kapıda kırılan bibloyla geriye çekildik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ARAS'IN AĞZINDAN
Her şey kırılmış dökülmüştü etrafa kıyafetler saçılmıştı. Ağlaya ağlaya yerde uyuyakaldı Derin. Yavaşça kucaklayıp yatağa taşıdım. Odadan çıkıp aşağıya indim. Berk'in omzunda Meriç uyuyakalmış diğer kanepede Yeşim teyze uyuyordu. Aylin teyzem Yeşim teyzenin başındaydı. Süleyman amcam ve babam da bahçede oturuyorlardı. Allah'ım nasıl üst üste geldi her şey böyle. Nasıl olacak sonrası. Derin'i nasıl toparlayacağız. Ne hale geldi kız. Kendime kahve yaparken , yukardan gelen çığlıkla her şeyi bırakıp yukarı koştum. Yatakta nefes nefese kalmıştı Derin galiba kötü bir rüya görmüştü.
''Kötü bir kabus gördüm ama artık hayatım da bir kabus zaten dimi.'' ''Tamam canım hadi geçti yat sen ben burdayım tamam mı.'' Sabah gözlerimi aralamaya çalıştığımda burnumda gezinen enfes kokunun sahibini görmemle heyecanlanmam bir oldu. Lan oğlum 29 yaşına geldin hala heyecanlanıyorsun, bu kız farklıydı her yönüyle ve kararlıydım en kısa zamanda İstanbul'daki tüm kötü işlerimi geride bırakacaktım. Bu kadar kötü şey yaşadıktan sonra onu da çukura çekemem. Bu pisliğe onu da bulaştırmam. Enis amcayı(derinin babası) anlıyordum çünkü böyle işlere bir kez bulaştın mı bir daha paçayı sıyıramazdı.
Derin de gözlerini açmaya çalışıyordu öyle bir sarılmıştı ki hiç bıraksın istemedim. Korkuyla sıçradığında; "Bende ne zaman uyanıcaksın diye merak ediyordum."
''Uyanmak da istemiyorum zaten ama maalesef bir şekilde uyanıyorsun. Başım kazan gibi.''
''Açıklama yapma. Bir duşa gir bende aşağıya ineyim. Nasıl olur bilmiyorum ama toparlayacağız bunu biliyorum.'' Ben tam kapıdan çıkarken küt diye bir ses geldi geri odaya döndüğümde Derin banyo kapısının önünde yatıyordu.