III : Aşk

191 25 232
                                    



"Hiç uyarmadan
Kasırga nasıl sökerse
Meşeleri kökünden
Öyle sarsıyor yüreğimi aşk" –Sappho (çv. Cevat Çapan)

2017, Nisan

Im Yoona, o sabah gözlerini açtığında karşısında Kwon Yuri'yi gördüğü için deli bir mutlulukla gülümsedi. Oturarak yanında uyuyan kadını izlemeye başladı. Dün gece olanlar aklına geldiğinde daha da çok gülümsedi. Uzun zamandır bu kadar çok eğlenememişti işi yüzünden. Hafta içi hep bol geçiyordu ve çok yoruluyordu ama dün tüm yorgunluğunu unutmuştu. Belki, annesinin yaşadığı yerleri bulsa daha mutlu olacaktı ama Yuri ile geçirdiği o eğlenceli gece yetmişti bile.

Esmer kadın, yanında, genelde Jessica'nın yattığı uyku tulumunun içinde uyuyordu. Uzun saçları gözlerine dökülmüştü, onu rahatsız ediyor olmalıydı. Sessizce, yavaşça yaklaştı Yuri'ye. Elini uzatıp saçlarını çekti o güzel gözlerinden. Gülümsemesi Yoona'nın çadırın içini parlatıyordu. Orada, öyle durup izlemeye devam etti kadını. Dudaklarını bükmüştü birazcık, acaba ne düşlüyordu rüyasında? Küçük bir çocuk gibi görünüyordu uyurken, oysa onu bundan önce gördüğü her an olgun, güzel, harika, zarif ve seksi bir kadındı Kwon Yuri. Derin bir nefes alıp ayaklandı ve çadırdan çıktı, bu günü de dağda geçireceklerdi. Kahvaltı hazırlama görevi de ona aitti, ne de olsa aradıkları köşkün hizmetçisinin kızıydı Im Yoona, öte yandan Kwon Yuri, oranın sahibiydi. Bu düşünceye gülümseyerek, çantasından çıkardığı malzemelerle sandviç hazırlamaya başladı. Çimlerin üzerine bir örtü serdikten sonra plastik tabaklara sandviçleri koydu. Getirdiği kimbap, mandu, gaeran mari dolu kapları örtünün ortasına yerleştirdi. Tabakların yanına çubukları ve getirdiği suları koydu. Ateş yakıp su ısıtmak istemişti, güzel bir yeşil çay demleyebilirdi. Ama yeterli suları kalmazdı gün içinde. Gülümseyerek çadıra geri döndü.

Kwon Yuri hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Şanslı olduğu için daha da mutlu olan Im Yoona az önceki gibi geçti kadının karşısına ve onu izlemeye başladı tekrardan.

"Çok güzelsin." Im Yoona, elini uzatıp Yuri'nin saçlarını okşamaya başlamıştı. Ona duyduğu bu garip çekimden kurtulamıyordu. Yanlış yaptığını biliyordu ama tutamıyordu kendini.

Kwon Yuri'nin gözleri bir anda açıldığında Yoona dünyanın en güzel gülümsemesiyle ona bakıyordu ve elleri hâlâ o koyu, uzun ve düz saçlarda dolanıyordu. "Yoona."

Im Yoona elini hemen çekip çadırda ne kadar kalkabiliyorsa o kadar ayağa kalktı. "Kahvaltı hazır demek için gelmiştim." Saçlarını karıştırarak çadırdan çıktı ve kayboldu.

"Ah... Ne yapıyordu bu şimdi..." Uykusundan yeni uyandığı için ne olduğunu anlamamıştı Kwon Yuri. O da çadırdan çıktı ve Yoona'nın hazırladığı kahvaltıyı görünce çığlık attı. "AH! PİKNİK Mİ YAPIYORUZ?"

Yoona gülerek ona doğru döndü. Eliyle işaret ederek Yuri'yi yanına çağırdı. "Senin için hazırladım."

Kwon Yuri'nin kıyafetleri ve saçı dağılmıştı. Dengede duramıyordu yürürken, bir eliyle saçlarıyla oynuyor diğeriyle ise sırtını kaşıyordu. Yoona'nın yanına geldiğinde esneyerek çimlere yayıldı. "Teşekkür ederim."

Yoona gülerek kolunu uzattı esmerin kafasına doğru, bir köpeği severmiş gibi saçlarını karıştırıp sırıttı. "Şu ana kadar üç farklı hâlinle tanıştım, Kwon Yuri. Ama en şirini buymuş."

"Yah!" Yoona'nın koluna vurup ondan daha uzak tarafa doğru kaydı. "Dalga geçme."

"Dalga geçmiyorum." Yemeğini yemeğe başlamıştı Yoona, yan gözlerle diğer kadını izliyordu. Onunla olmak çok eğlenceliydi, onunla olmak rahatlatıcı ve dinlendiriciydi aynı zamanda. "Gün içinde çok seksisin, uyurken çok güzelsin ve uyandıktan sonra çok şirinsin."

Sorrowful AprilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin