O karanlıktan çıkmanın tek yolu vardı...
Genç adama icimde yaşadıklarımı anlatmaktı..
Beyni kemiren bu sorulardan biran önce kurtulmalıydım...
Asagiya indim tamda karsima genç adam çıktı..
Ilk defa bana bakmadan yukarı çıkacakken kolumdan tutup "hey küçük bey nereye gidiyorsun böyle" derken bırak kolumu dedi bana...
Ne olduğunu anlamamıştım bile..
Kendimi çok kötü hissetmeye başladım...
Içimde öyle bir his vardiki canımı sürekli acidiyordu..
Anladimki bu genç adama ben çok fena şekilde aşık olmuştum...
Yukarıdan sesler geliyordu..
Sonra birde baktımki genç adam bavulunu almış gidiyordu...
Beni bırakıp nere gidebilirdiki ya..
Ben onsuz neyapabilirdim ki...
Kapıdan çıkarken dur nere gidiyorsun beni bırakıp dedim bagirarak..
Sanane seni ilgilendirmez bu konu şimdi çık yukarı odanda ne yapacaksan yap dedi...
Hayır! beni bırakıp hiç biyere gidemezsin..
Çünkü ben sana"aşığım" sensiz yapamam...
Bianda bana döndü ve nee dedi..
Sen bana aşıkmısın inanamıyorum ya...
Vay bee dedi bana..
Artık içimdekileri dışarıya atamanın zamanı gelmişti...
Bağıra-bağıra ağlamaya başladım..
Nooluyo ya dedi...
Sonrada bana sarilmaya başladı..
Sanki bana sarılınca herşey kaybolmuştu...
Bana dediği şey ise benim için ağlama değmez dedi..
Ben ise beni bırakma ben sana aşığım sensiz hiç bir günü geçiremem...
Demekki seni kendime aşık etmeyi başarmışım helal olsun bana..
Aslında senin bana aşık olacağını tahmin etmiyordum dedi ve gülemeye başladı...
Senin için komik olabilir doğruya senin gibilere değer vermek hata..
Hemde hayatta yapilmayacak tek hata...
Sen gitme rahatını bozma ben giderim dedim ve odama koşmaya başladım kapıyı kitledim eşyalarımı topladım ve odadan çıktım..
Nere gidiyorsun beni bırakıp dedi...
Sanane dedim seni ilgilendirmez doğru seni hiç bir şey ilgilendirmiyor..
Ben kendi sonsuzluguma gidiyorum...
"Elveda" diyerek çıktım evden..