Aşk Bizden Yana (ASKIDA)

BÖLÜM 8 ∞ Romantik

Yaşadığımız kötü olayların üzerinden bir hafta geçmişti ve herşey yoluna girmiş gibi gözüküyordu. Sanırım hayatımın en güzel haftasonlarından birini yaşayacaktım. Çünkü bugün Paul ile başbaşa golf oynamaya gidiyoruz!

Evet. Kabul ediyorum hiç romantik değil ama sevgilim ile golf oynamak hayallerimden biriydi. Düşünsenize, sevgiliniz size golf öğretmeye çalışıyor. Çok tatlı!

"Hazır mısın?" Diye seslendi Paul arabanın camını açarak.

"Her zaman."

"Seni seviyorum." Paul bana bu cümleyi her kullandığında tüylerim diken diken oluyordu.

"Bende."

Arabaya binmeden önce valizlerimi bagaja koydum ve yolcu koltuğuna doğru yürüdüm. Arabaya bindiğimde güzel kahve ve tarçın kokusu burnumu yakmıştı. Ama bu koku çok hoşuma gidiyordu. Çünkü bu koku Paul'un kokusuydu.

"Çok uzun bir yol olacak. Bu nedenle yol boyunca dinlememiz için Rihanna'nın bütün albümlerini getirdim!" Dedim heycanlı bir şekilde. Fakat aldığım cevap beni kendime getirdi.

"Rihanna'nın bacakları derim, başka bişey demem." Odun işte. Odun!

"Sen.. Ne? Sen benimsin. En güzel bacaklar da benim!" Çok kıskanç olduğumu bildiği için Paul çok takmıyordu söylediklerimi.

"Ah sen en güzelisin..."

"Aferin. İşte böyle. Karşında kim var senin?"

"Ooo... Kendimize baya bir aşığız bakıyorum Sue hanım."

"Biraz öyle. Ama insanın genelde böyle olması gerekmiyor mu?" Diye sordum.

"Bu kadar abartılı olmaması gerekiyor sanırım."

"Kes sesini Paul." Dedim küçük bir kahkaha atarak.

Rihanna CD'sini arabanın radyosunun üzerindeki yere tıkıştırdım ve sesini açtım. Kendimi şarkıya öyle bir kaptırdım ki arabanın yolcu koltuğunu sökene kadar dans etmeye başladım. Bu sırada Paul'un bana bakıp güldüğünü gördüğümde durdum.

"Önüne dönüp arabayı kullansana şapşal." Dedim gülümseyerek. Bir anda dudaklarıma çok hızlı bir öpücük kondurdu ve arabayı süremeye devam etti.

"Seni yaramaz ayıcık." Dedi Paul kahkaha atarak.

"Sen az önce bana ayı mı dedin?"

"Her zaman yanlış anlıyorsun Sue." Dedi gülümseyerek.

"Şaka yaptım koca oğlan!" Koluna hafif yumruk attım.

Çok iyi anlaşıyorduk. Gerçekten birbirimiz için yaratılmışız. İlkten birbirimize garip bakışlar fırlatıyorduk fakat şimdi başbaşa olacağımız bir otele gidiyorduk. Tabii bir golf otelinde ne kadar romantizm olur bilemem ama güzel bir tatil olmasını diliyordum.

Geçireceğimiz bu güzel tatilin ardından okula gitmek çok berbat olacaktı fakat artık mezuniyet yaklaşmıştı. Bunu düşünmek beni bir bakımdan sevindiriyordu fakat içimde bir üzüntü oluşturuyordu. Çünkü üniversite hayatımın bitmesini istemiyorum. 'Derslerin olmadığı bir üniversite olsaydı keşke' diye düşündükten sonra büyük bir iç geçirdim.

"Şimdi benzin almamız gerekiyor güzelim."

"Ya. Ama ben durmak istemiyorum." Dedim dudaklarımı büzerek.

"Eğer arabanın tamamen durmadısını istemiyorsan benzin doldurmamız gerekecek." Doğru söylüyordu fakat gerçekten durmak istemiyordum. Bir an önce otele gitmek, güzel ve sıcak bir duşa girmek ve güzel zaman geçirmek istiyordum.