11 Kasım 2017
Medya: İmpala-Olmuyorsa Zorlama
''Edebiyat daima küçük bir azınlığın dikkatini çekmiştir. Onun dışında pop olan ne varsa edebiyat değildir.''
Ursula K. LeGuin
Gerçekten öyle mi? Günümüzde diziler, sosyal medya ve şarkılar derken Oğuz Atay, Behçet Necatigil, İkinci Yeni şairleri, Nazım Hikmet gibi edebiyat kalesinin büyük burçları arasında görülen yazar ve şairler-en çok da şairler- popüler değil mi? Bu yüzden bu adlar edebiyat dışı mıdır? Popüler kültür bunları da bünyesinde barındırdığı için nasıl kötü sayılabilir? Öte yandan popüler kültürün Atay'ı ''albayım'' nidasına, Necatigil'i ''Kelebeğin Rüyasına'', İkinci Yeni şairlerini ''ölmeme günü ve Tomris aşkına'', Nazım'ı ''Vera ve Piraye'nin arasına'' hapsettiğini düşünürsek popüler kültürün iyi olduğunu da söyleyemeyiz.
Bu bakımda bakıldığında Ursula K. LeGuin'de popülerdir, Yerdeniz serisi onu bugünkü kadar çok okunan bir yazar yaptı. Ancak o bu sözü söylerken kendisi bugünkü kadar popüler miydi yoksa kendi durumunu düşünmeden mi söyledi, bilmiyorum. Yine de düşünebildiğim tek durum popüler kültürün ne iyi ne de kötü olduğudur. Yukarıdaki medyayı da bu yüzden sizinle paylaşıyorum. Videoda rakiplerini taşlarken ''hepiniz popüler kültüre koştunuz'' sözü var ve bu toplumun popüler kültüre bakışını da özetliyor. Genellikle popüler kültüre bakışımız çok iyi değil, popülerleştikçe niteliğin azaldığını düşünüyoruz. Ya da direkt popüler olan bir eserin baştan niteliksiz olduğunu düşünüyoruz.
Oysa popüler olanlar da pekala nitelikli ve içeriği dolu olabilir. Her popüler kültürün üstüne atlayarak, tüketelim demiyorum ama ön yargılarında bize çok bir faydası olmaz. Popüler kültür ürünü diye oldukça güzel bir eserden olmak da var. Tıpkı popüler olmadığı için oldukça nitelikli bir kitaptan elinizi çekmek gibidir bu, genellemelerin yanlışlığı üzerine popüler kültürün kötülüğü genellemesi ve algısı muhteşem bir örnek olabilir. Bu genellemenin en önemli örneğini bir İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörü olan Mina Urgan'dan bile duyabilirsiniz. ''Bile'' dememin sebebi bu algının nasıl da en tepeden en aşağıya bizi ele geçirdiğini göstermek içindir. Mina Urgan anılarını yazdığı ''Bir Dinozorun Anıları'' kitabı çok satıp da ikinci baskıya gidince şöyle demiş: ''Acaba yanlış bir şey mi yaptım?'' Bu da ülkemizin popüler kültüre bakışını özetliyor.
Peki, popüler kültürü hepimiz böyle kötü bir çerçeveden görüyorsak onu popüler eden, besleyen kim? O da başka bir yazının konusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soruşma
Non-FictionBu çalışmada her telden çalan deneme yayımlanacaktır. ''Aytmatov'un sürekli kullandığı bir sözcüğü çok sevdim yalnız: soruşmak. Tartışma, kertleşme, kavrayıp sevmek gibi çok yanlı, zengin anlamlar taşıyor.'' Tomris Uyar-Gündökümü 1, 1 Ekim 1975