Dış bağlantı'da Tomris Uyar için yazılan bir yazı var. Bir okuyun sonra gelin tartışalım ve bölümü ben de ona göre düzenleyeyim. Herkesi istisnasız ekleyeceğim bölüme. Alfabetik olarak :) "Düşünce Fırtınalarıyla" dolu bir bölümle kitabı açmış oluruz. Bekliyorum.
18.09.2017
@Firtina_kiz30 :
Kederi beni üzdü, aynı tarz bir kederi taşıyanlar anlar sadece. Seviliyorsun Tomris. Fırtınasız denizlere açılmak dileğiyle.
@sedayd129 :
Tomris Uyar 'ı ölüm üzerinden ele alması ilginç olmuş. Ölenin ölmesini ister miydik ya da o bu günleri görmek ister miydi sorusu şimdiyi ya da geçmişi değiştirmeyecek bir soru ve 'son söz hep hayatta'.
Yazılan her kelime bir anda insanı ve insanlığı aydınlığıa, ferahlığa ulaştırmaz tabi, ama yazılmadığında karanlıkta bırakacağına inanıyorum.
Tomris Uyar 'ın ne düşündüğünü tartışmaktan ziyade, dönemini zengin pencerelerden yansıtan biri olarak geçmişe ışık tuttuğunu düşünüyorum. 'Yazar ve ülkesi' adına konuşursak, hangi sanatçı hangi ülkede özgürdür? Çağının çocukları dahi karanlığa çekebilir onları. Sanatçı için tutkusunu gerçekleştirmekle yaşamak eşdeğer madem; asırları kısa ömrüne sığdıracak kadar çok yaşarsın, çok savaşır, çok yorulursun. Okyanuslarda yalnız kalırsın. Çokca da bıkarsın belki ama dünyayı yerinden oynatırsın. Ve senden sonra hiçbir şey eskisi gibi kalmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soruşma
NonfiksiBu çalışmada her telden çalan deneme yayımlanacaktır. ''Aytmatov'un sürekli kullandığı bir sözcüğü çok sevdim yalnız: soruşmak. Tartışma, kertleşme, kavrayıp sevmek gibi çok yanlı, zengin anlamlar taşıyor.'' Tomris Uyar-Gündökümü 1, 1 Ekim 1975