8 Aralık 2017
Yeraltı Edebiyatı, genel olarak kendini edebiyat dışı olan her şeyle tanımlar. Nedir bunlar? Cinsellik başta olmak üzere homoseksüellik, küfür, şiddet, alkol, uyuşturucu, kadın ticareti vb. her konuda estetik olmayan ve standartın, normal olanın dışında kalan her şey aynı zamanda edebiyat dışıdır ve genellikle edebiyata kabul edilmez. Yeraltı edebiyatı bu yönüyle gerçeğe daha yakındır, çünkü içinde yaşam sürdüğümüz bu Dünya'da anlatılan pek çok şey bu aykırılık sayesinde anlatılabilir.
Bilim Kurgu ise bildiğiniz gibi geleceği, geçmişi esas olduğundan farklı şekilde, şimdiyi ise olağanüstü ögelerle süsleyerek anlatan edebiyattır. Kendi içinde alt türleri bulunur. Bu alt türler arasına katılmak üzere uzun zaman önce, Kasım 2016'da, Wattpad'in resmi Science Fiction hesabı yarışma kitabında ''Warriorpunk'' adında bir tür oluşturdu. Türün Türkçesi kısaca ''Savaşçı Çılgınlığı'' olarak çevrilebilir. Bu yeni icat edilmiş alt türün sınırlarını belirlemeyi de yarışmaya katılan kişilere bıraktı. Gökçe Alp'i yazarken işte bu yarışma kitabında gördüğüm bu alt tür'ü baz alarak yazdım. Savaşçı Çılgınlığı için adı üstünde bir savaşçı olmalı ve etrafı bilim kurgu'nun diğer ögeleriyle dolu olmalıydı. Gökçe Alp için yapmak istediğim buydu. Rrien serisinde takip ettiğim ''bütün baş karakterler kadın olacak'' tezimi de bu amaçla çalışmaya uyarlayınca Gökçe ortaya çıktı. Üstelik öykü Batı Türkistan'da, popüler adıyla Orta Asya, geçiyordu yani bir yandan da Orta Asya fantezisine de uyuyordu. Çalışmanın girişinde de belirttiğim gibi öykü içinde yoğun bir şekilde yeraltı ögeleri de yer alacak ve ortaya bir yeraltı bilimkurgusu çıkaracaktım. Böylece elimde şu türlerden oluşmuş bir çalışma oluyordu:
Yeraltı Savaşçı Çılgınlığı Bilim Kurgusu.
Ve bu da ne kadar karışık bir zihnim olduğunu ve egomun Jüpiter'e komşu olduğunu gösterme şansını bana veriyordu. Ben de öyle yaptım. Hayır, bu bahsettiğimi herkese göstermedim. İşin bu kısmı ben de kaldı ve diğerlerine sadece türlerin karışıklığını gösterdim. Bilim kurgu'dan ayrılmak gibi bir planım yoktu çünkü uzun zamandır bu tür'de yazıp, bu tür'ü yazıyordum. Bu da bana türleri karıştırmam gerektiğini söyledi. Hem böylece ''sahtekarlığı sağlamlaştırmış'' olacaktım.
Wattpad'de tonlarca porno içeriğine sahip üvey anne/baba/kardeş/abi/abla ve öğretmen ilişkilerini anlatan dosyalar var. Kitap demek istemiyorum çünkü basılı veya basılı olmayan kitaplara haksızlık, çalışma da diyemem kendimi aynı kefeye koymuş olurum. O yüzden sadece ''dosya'' diyebilirim. Yeraltı edebiyatının tanımına ve Gökçe Alp'in içeriğine bakarak onun da böyle bir ''dosya'' olduğunu düşünebilir diye de bunu yazmak istedim. Gökçe Alp bir yeraltı bilimkurgusudur. Yeraltı edebiyatının da kuru porno içerikli kitaplardan farkı felsefi bir alt metninin olmasıdır. Felsefi alt metinlere sahip yeraltı edebiyatı bir şekilde normal olanı, standardı eleştirip, yerin dibine sokar. Anormali, standardın dışındakini ise överek, yüceltir. Kuşkusuz bir şekilde de kurtuluşu onda arar. Ben ise kurtuluşu zaten ne normal de arıyorum, ne de anormal de çünkü hepsinin ana hammaddesi insana dayanıyor. Burada bozuk olan insandır, bu yüzden de sistemi istediğimiz kadar değiştirsek de hep bir yerden sonra bozulur.
Aslında kitabı böyle bir yazıyla açıklamak okurun anlama çabasını baştan yok etmek anlamına geldiğinden pek içime sinmese de ön yargıyı kırma arzum daha ağır bastığından bu yazıyı yazmak istedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/121139375-288-k13141.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soruşma
SaggisticaBu çalışmada her telden çalan deneme yayımlanacaktır. ''Aytmatov'un sürekli kullandığı bir sözcüğü çok sevdim yalnız: soruşmak. Tartışma, kertleşme, kavrayıp sevmek gibi çok yanlı, zengin anlamlar taşıyor.'' Tomris Uyar-Gündökümü 1, 1 Ekim 1975