zeynep

10 2 0
                                    

Ali uyanmış ve nefis bi kahvaltı hazırlamıştı bizde adettir hafta sonu kahvaltılar hep kocamdan gelir. Banyoya gittim elimiz yüzümü yikadim. Üzerime omuzlarımı açıkta bırakan çiçek desenli bi elbise geçirdim malum yaz iyice kendini hissettiriyordu. Saçımı da salaş bi belki yaptıktan sonra mutfağa doğru ilerledim daha mutfağa yaklasamamisken kokular burnumda birikmiş ve midemi tetikliyordu koşarak lavaboya gittim. Bi kaç dakika   sonra gebelik belirtilerimin en ağırı ile tanışmış oldum hoşgeldin sebepsiz bulantilar. Alini korkmuş olucakki kapıyı tıklatıp iyi olup olmadığımı sordu iyi olduğumu midemi üşütmüş olabileceğimi söyledim.Ben hangi ara bu kadar değiştim yalandan nefret ederken şimdi yalan makinasina dönmüştüm. Ağzımı calkaladim ve kurulanip lavabodan ciktim. Aliye burnumu tutmuş vaziyette bugün evde yemeyelim dışarda olalım mutfak bana kötü kokuyor dedim.Ali anlamamıştı normalde o ısrar eder ben karşı cikardim. Ititaz etmeden giyinip geldi. Kapımızı kapadık ve sahile kahvaltı yapmak için çıktık. Apartmanın önüne indiğimizde etrafı gözlerimle kısaca kolaçan ettim pislik burda mi diye baktım yoktu. Sonra kocama sarıldım oda elini belime sarıp karım günden güne güzelleşiyor acaba bundan sonra eve mi kapatsam onu dedi  gülümsedik beraber.
Mekana geldik serpme bi kahvaltı söyledikten sonra ali ile sohbet eşliğinde çaylarımızı içiyorduk. Ali bana okul yıllarını anlatıyor ben ona Antakya maceralarımi derken kocamla uzun zamandır sohbet etmedigimizi fark ettim. Alide fark etmiş olacak ki bunu daha fazla yapalım karıcığım diyip yerinden hafif doğrulup alnıma bi öpücük kondurdu.
Kocam şuan çok mutluydu başına gelecek  şeylerden habersiz.
Telefonumun mesaj sesi ile ikimizde irkikdik. Pislikten ; saat dördü unutma kahvaltını sağlam yap hasta olma ha bu arada komisere dikkat sana yaklaşmasını istemiyorum.
Burdaydi pis herif buradaydı. Mekanı hafif bi göz taramasindan sonra köşede gazetesi elinde bana bakıyordu. Allahtan alinin fark etmeyeceği bi yer belirlemiştir. Telefonu alıp ters çevirdim aliye indirim mesajı olduğunu önemli birşey olmadığını söyledim. Kahvaltının ardından aliye bi telefon geldi yanımdan kalkıp mekanın diş kısmına doğru ilerledi. Bi kaç dakika sonra yanıma yaklaşıp kalmamız gerektiğini ve işleri olduğunu söyledi. Ayağa kalktım bana sarıldı özür diledi her güzel anı yarıda bıraktığı için. Kocamın bi suçu yoktu ki hepsi pisliğin planının bi parçasıydı. Önemli değil aşkım diyip dudaklarına yapistim. Bunu yapmamdaki sebep neydi görsün istiyordum  ve benden vazgeçsin istiyordum. Ali elini belime dolayıp hesabı ödedikten sonra arabaya binmeme yardım etti. Kocam oldum olası hep centilmendi bana karşı. Eve geldik arabada sarılıp opustukten sonra bu gece bekleme beni karıcığım biraz uzayabilir yat sen dedi bende haberdar etmeyi unutma dedim ve indim arabadan. Ali köşeyi döndükten sonda bende apartmanin merdivenlerini çıkıyordum ki kolumdaki acı ile bi iki merdiven geriye indim. Pislik kolumdan tututup beni arabaya atti. Sinirden hızlı hızlı soluk alıp veriyor ve hatta elleri titriyordu. Arabayı o kadar hızlı kullanıyordu ki korkudan küçük dilimi yutabilirdim. Şehrin biraz dışına çıkınca anı bi fren yaptı ve durdu elini direksiyona birkaç defa vurduktan sonra öfke saçan gözleri ile bana bakti.
_" nasıl yaparsın ha seni uyarmama rağmen nasıl o adamı opersin."
_"delirdin mi sen o adam dediğin benim kocam kocam anladın mi ?"
Korkudan mi bilmiyorum yoksa daha önce hiç kimsenin bu kadar yüksek sesle bana bagirmadigindan mi yine hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştım. Bu adam nasıl beni bu kadar aciz biri haline donusturuyordu anlamış değildim.
_"yapamazsın biz bi anlaşma yaptık sen o anlaşmayı kabul ettin artık herşeyiyle benimsin anladın mi benim şu üstüne başına bi bak sen artık bi haznedar olacaksın şimdiden alış ve kendine çeki düzen ver yoksa ben seni adam etmesini bilirim."
_"yeter bağırma artık ikimizde bu anlaşmanın ne demek olduğunu hangi şartlar altında olduğunu biliyoruz. Seni sevmiyorum ve sana sevdiğim adam için katlanicagim. Bunu iyi anla savaş haznedar ben sevdiğim adam nefes alsın diye sana kendimi mahkum ettim."
Tekrar elini hızlı bi sekikde direksiyona vurarak yeter diye bağırdı. Arabayı tekrar çalıştırdı.Bi kaç kilometre sonunda bi klinigin önünde durduk bana inanmıyordu ve bu yüzden kontrole mi getirmişti. Bu adam nasıl bi psikopatti.
Arabadan indi benide kolumdan çekiştirerek indirip kliniğe girdik. Dr. Arzu hanımla randevumuz olduğunu söyleyip daha sekreter haber vermeden içeri daldı. Bileğimi hala sıkıyordu arzu hanım bizi görünce ayağa kalktı.
_"oooo savaş bahsettiğin güzel anne bu değil mi hoşgeldiniz buyrun geçin bi kahve içelim ve annemizle bi sohbet edelim bakalım."
_"hoşbulduk arzu bu zeynep bahsettiğim gibi benim için önemli biran ince muayene et lütfen ."
_"tamam canım ederiz. Bi soluklan sen hem sen kahveni içerken zeynep hanımda içerde hazırlanır."
Içeri geçtim elbisemi göğüs altıma kadar çektim alttarafimida örtmek için ayak ucumda duran beyaz çarşafı kullandım ve hazır olduğumu belirttim.
_"hazirsiniz demek buyrun başlayalım savaş sen gelmeyecek misin?"
Gelmesin lütfen o pisliğin benimle ilgili birşeye dahil olmasını istemiyorum.
Geldi ne yazık ki gözleri ile ayak ucumdan başlayarak beni bi suzdu. Sonra karnıma baktı sağ taraftaki benimi fark etmiş olacak ki sevimsiz suratına bi gülümseme yerlestirdi. Monitöre biraz daha eğilerek
_"eee arzu "
_"bebeğimiz işte burada çok sağlıklı görünüyor zeynep hanım iki ayımızı geçmişiz ara ara size sorun çıkaracak bu evreleri dikkat etmenizde fayda var.
Ekrana baktım ama orda birşey göremiyordum yani birşey oynuyordu ama o bebek olamazdı herhalde.
Bi anda bi ses kalp atisi bebeğimin kalp atışı nasıl da muhteşem bi ses.
Artık kendimi bırakmış ağlıyordum aliyi düşündüm şuan elimi tutmasını onunda bu sesi duymasını çok isterdim ama bu pislik şahit oluyordu bu ana. Yüzündeki tebessüm bi an bana umut oldu ekrana kilitlenmiş ve gülümsüyordu belkide acıyacak bebeğime ve intikamindan vazgececekti.

Sevebilirdi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin