Hastane

14 1 0
                                    

İzmit'te hava güneşe teslim etmişti kendini. Bulutlar bir bir çekildi yeryüzünün huzurundan. Kuşlar bahardan şarkılar söylüyor, her biri farklı melodiler çalıyordu.

Bugün günlerden Cuma, Halil ve Şura'nın ilk tanıştıkları gündü. O günden bugüne hiç dokunmamıştı Halil Şura'ya. İşte bugün, tam bu vakitte, kucağında Şura, hastaneye giderken gözleri Şura'nın gözlerine değdi. Titriyordu göz kapakları, sanki ayılmıştı kucağında, gözlerini bilerek açmıyordu. Sanki bu saadetli dakikaların bitmesini istemiyordu Şura. Halil gözlerini çekmiyordu ki gözlerinden âşık olduğu adama bir an baksın.

Hastanenin acil servisine geldiler. Halil hemen sedye istedi. Hızlıca doktor gözetimi altına alındı. Şura baygın halinden çoktan ayılmıştı. Halil başucunda oturuyor, gözleri kapalı dua ediyordu. Şura gözlerini açtı yavaş yavaş, Halil de hissetmiş olacak ki kapanan gözlerini araladı. Göz göze geldiler. Nefessiz kaldılar. Sessizliğin sesiyle inleyen oda doktorun sesi ile tekrardan sessizliğe büründü.

- Geçmiş olsun Şura Hanım. Sevdalı kalpler daima zayıf atar. Ancak sevdası yanında olan kalp güçlü atar. Senin kalbinin dermanı sanırım yanı başında oturan bu delikanlıda gizli.

Şura utanmıştı. Halil'e bir bakış attı. Halil o bakışı yakaladı. Sakladı kalbinde. Kalbine ekti. Bir tohum misali, bir fidan misali dikti. Halil utangaç sevdiğinin elini tuttu. Şura'nın eli titredi. Kalbi göğüs kafesinden çıkacak gibi atarken, Halil daha sıkıca tuttu elini. Şura bu kez elini geriye doğru usulca çekti.

Mahalle sakinleri olup bitene anlam veremezken, Suna Hanım kapıdan görünmüştü. Ayşe teyzenin kapısının önünde duran yabancı arabanın kimin olduğunun merakı ile hızlıca kalabalığın olduğu yere doğru gitti.

- Ne oldu burada. Bu araba da kimin? Neyin nesi?

Orada bulunanlar Suna Hanımın hiçbir şeyden habersiz oluşuna sevindiler. Hiçbir şey diyemediler. Ayşe Teyze göründü kapıda. Herkes kapıya yönelip hayretle baktı. Suna Hanım sorduğu soruları unutup Ayşe Teyzeye doğru gitti.

- Neden kalktın teyzem. Doktor dinlenmen gerektiğini söylemişti.

Ayşe teyze yorgun bir sesle herkesi içeri davet etti. Bahçenin ortasında bulunan kamelyaya oturdular. Titrek sesiyle okşadı kendini dinleyenleri.

- Sizlere mahallemizin güzel kızının sırrını açıklayacağım. Şaşırmakta haklısınız lakin sevda bu, aşk kalbin ilacıdır. Kalp âşık olunca doğru ve düzgün çalışır. Şura, Halil adında temiz kalpli delikanlıya sevdalanmış. Üniversitede okurken aynı sınıfta, arka arkaya oturmuşlar. Dört yıl boyunca birbirlerine sevda besleyip, aşklarını kalplerine ekmişler. Daha bundan birkaç hafta önce mektubu geldi Halil'in. Ben mektubun geldiği gün penceremden dışarıyı seyrederken postacı mektupları çantasından düşürdü. Halil'in mektubu arabanın altına gitti. Samet'le getirtip okudum. Çok mutlu oldum. Şura'ya okuttum sonra. Şura da hemen mektup yazdı, gönderdik. İşte şimdi, şu arabanın sahibi Halil, Şura'ya geldi.

Suna Hanım anlatılanı nemli gözlerle dinledi. Neden sonra kızı aklına geldi. Samet koşarak kapıdan girdi.

- Anneeee! Ablam, hastaneye götürmüşler.

Suna hanım hayretler içerisinde kaldı. Neden bunu daha önce kimse söylemedi. Niye sakladı herkes. Ayşe teyze yine araya girdi.

- Merak etme kızım, kızımızın bir şeyi yok. Emin ellerde. İsterseniz hep beraber gidelim.

Hastane mahalleye çok uzakta değildi. Şura, Halil'in kucağında gelmişti hastaneye. Mahalledekiler hep beraber geldiler. Suna hanım odaya hızlıca çıktı. İçerisi yine sessizdi. Sevdalı kalpler konuşuyordu da kalplerinin seslerini duymuyorlardı. Suna hanım kızına baktı önce, sonra yanındakilere. Şaşkınlık içerisinde 'Ne oldu?' diye soruyor, sesi çıkmıyordu. Kimse onu fark etmedi. Geldiğinden kimsenin haberi yoktu. Halil sessizliği bozmuştu. Oda bir an da kalabalıkla dolmuştu. 'Nasılsın' diyebildi, Şura'nın simsiyah gözlerine bakarken. Şura, Halil'e dönüp kısık sesiyle sevdiği adama bir şeyler söylüyordu:

- Nerede kaldın, neden beklettin beni bu kadar?

Halil, yüzündeki acı gülümsemeyle Şura'ya bakıyor, içindekiler tıkanıyordu boğazına. Neden sonra titrek sesiyle konuştu.

- Geldim işte, anca geldim.

Sen olmak kolay değildi, Sen oldum da geldim.

Bunca seneyi sen olmaya adadım.

Seni aradım her yerde ve her yüzde.

Şimdi bir ben bulmaya geldim sende.

Halil içinden geçenleri söylerken kekeliyordu tüm kelimeleri. Şura tekrar tekrar duymak istedi belki de tüm cümleleri. Gözlerinden çekmiyordu gözlerini. Annesinden habersizdi, saatlerdir bakışıyorlardı da birkaç kelam konuşmuşlardı sadece. Sevda kör ediyordu gözleri. Orada bulunan herkes, yaşlısından gencine, gencinden kundaktaki bebeğe varana kadar şaşkınlıkla izliyorlardı Halil'le Şura'yı. Nabila, Şura'ya annesini işaret ederek bu büyülü anı bozdu.

- Şura, annen sana bakıyor.

Şura, Nabila'ya dönüp hasret çeken gözleriyle baktı. Damla damla yaş akarken yanaklarından, dudaklarının arasından özlemi döküldü:

- Bırak da hasret gidereyim, kimseler umurumda değil Nabila.

Nabila, Mustafa'nın yanına gitti sessizce. Masum bir el uzandı Mustafa'nın eline. Hasretle, sımsıkı tuttu elinden, Şura'yı izlerken. Mustafa, gözlerinden akan yaşlara mani olamadı. Tam dört yılın hasreti vardı yüreğinde. Kaç gece hayalini kurmuştu belki de bu anın. Şimdi hayalleri gerçek olmuş, sımsıkı tutuyordu Nabila'nın elinden.

- Nabila, bu sana kurduğum ilk cümlem, bu an seninle geçirdiğim ilk anım. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Nefesim yetmiyor, kelimeler tıkanıyor boğazıma.

Nabila susturdu Mustafa'yı, şimdi sadece gözlerine bakıyor, öylece konuşuyorlardı.

Saatler ikindi vaktinin gösteriyordu. Müezzinin okuduğu ezan, kalpleri huşu ile aşkın doruklarına çıkarmıştı. Halil, Mustafa'ya dönüp baktı. O an tüm mahalleliyi de görmüştü. Utandı. Aynı duygudaydı arkadaşıyla. Suna Hanım yaklaştı âşıkların yanına.

- Hoş geldiniz gençler. İsterseniz biraz dışarı çıkalım da Şura dinlensin, hemen evimize gidelim.

Halil memnuniyetle kabul etti teklifi. Herkesle birlikte çıktı dışarı. Şura, akşam olmadan taburcu olmuştu. Aşk sokağının yoluna düştüler. Ayşe teyze, Suna hanım en önde, arkada iki çift âşık ve en arkada bütün mahalle yürüyordu.

Uzun Bir HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin