Eve geldiğim gibi annemi aramıştım. Sonunda ona ulaşmanın mutluluğu ile hemen ona sorularımı yağdırmaya başladım. Ama o biraz yavaş olmamı istediğinde, en başından hiçbir ayrıntıyı atlamadan her şeyi anlattım.
Birkaç saniye sessizliğin ardından cevap vermişti. "Baekie tatlım ben bu konuda sana yardım edemem. O ışığın nasıl melek ışığı olmadığını anlamadım. Bir melekten başka bir ışık çıkamaz. Ayrıca o elindeki leke sen doğduğundan beri vardı. Buna eminim. Hatta o lekeye bakıp gülümsediğimi çok net hatırlıyorum. Bunu sana bir şeytan yapmış olamaz."
Annemin dediklerini dinlerken nasıl tepki vermem gerektiğini bir türlü bulamıyordum. Dediğine göre bende bir sıkıntı olmaması gerekirdi. Ayrıca şeytanlarla da bir işim yoktu. Bu doğum lekesi ben doğduğumdan beri varsa nasıl bunu şeytanlar yapmış olabilirdi?
"Ayrıca oğlum çok şeytanlarla takılmanı tercih etmediğimi biliyosun. Bazen o kitabı keşke sana okumamış olsaydım diyorum. Gerçek hayat olduğundan daha farklı Baekhyun. Sana zarar gelmesini istemiyorum. Lütfen kendine dikkat et. Ayrıca kafana böyle şeyleri takma. Görüceksin her şey geçecek."
"Tamam anne. Sen beni merak etme. Babama da selam söyle. Görüşürüz sonra."
Sonuçta elime hiçbir şey geçmemişti. Bu sadece çıkmazda kalmama neden oluyordu. Bekleyip görmekten başka çarem yoktu.
Sonuçta bir ay boyunca sessiz sakin bir hayat sürmüştüm. Şeytanlar tarafından bir daha rahatsız edilmemiştim, Chanyeol ile de ara sıra konuşmaya başlamıştık. Aslında tanıdıkça onun nasıl şeytan olabileceğini düşünüyordum hiç kötü biri gibi durmuyordu çünkü. Genelde uyuyordu ve belalı şeytanlara da hiç karışmıyordu.
Derslerim de genel olarak iyiydi. İstediğim puanları elde ediyordum ve okuldaki sıralamamı da koruyordum. Aslında bu bir ay hiçbir şey olmaması beni telaşlandırmaya başlamıştı.
Beni izleyen gölge daha çok ilgimi çekmeye başlamıştı ve bu sessizliğin ardından bir şeyler geleceğini hissediyordum.
O gün dersimize yeni bir öğretmen girmişti. Daha doğrusu geçiciydi. Bu iyiydi çünkü ders olmayacak demekti bu. Ayrıca öğretmenin de işlemeye hevesi olduğu da söylenemezdi. Onun yerine bize hikaye anlatmak istemişti.
"Bir Melek'in kanatları onu nereye kadar götürebilirdi. Uzaklardaki bir ülkeye? Yakınındaki bir parka? Sevdiğinin kalbine?
Peki ya bir şeytanın kibri onu nereye kadar götürebilirdi? İnsanların hayatlarına? Cehenneme? Sevdiği birinin kalbindeki boşluğa?
Peki bu ikisinin yolu kesişirse ne olurdu? Kaos? Karmaşa? Yada insanların kabul etmek dahi istemeyeceği büyük bir aşk? Bir Melek karşısındaki Şeytan'ı onu öldüreceğini bile bile sevebilir mi? Yada bir Şeytan karşısındaki Melek'in ışığında kavrulacağını bile bile ona ulaşabilir mi?
Neden birbirimizden farklı olalım ki diye düşündü Melek. İster onu severim, ister nefret ederim, ister onun için ölürüm dedi sessizce. Neden yollarımız farklı ki ben onu bu kadar severken diye düşündü şeytan. Karanlığı ile onu lekeler miyim, ona zarar verir miyim dedi sessizce içinden. Sonuçta bu durum herkesin kalbinde farklı yer sahibi oldu. Korkuldu. Unutuldu. Oysa ki ikisi de aynıydı. Ama bunu kimse farketmedi."
Kalbim sızlamıştı. En sevdiğim hikayede melek ve şeytan birleşiyordu ama bu hikaye gerçeğe çok yakındı. Neden farklıydık? Neden biz melekler, şeytanlardan korkmak zorundaydık. Kafamı yavaşça en arkada öğretmeni süzen Chanyeol'a çevirdim. Neden onunla farklı olmak zorundaydım? Neden ondan uzak durmak zorundaydım?
Tanıdıkça kim olursa olsun onu daha iyi anlayacağınız kesin bir şeydi. İnsanların bu şekilde ayrılması sadece insanları kırıyordu. Ülkede sonuçta Şeytanlara iyi gözle bakılmıyordu. Ama kimse empati de kurmuyordu. Sonuçta ya ben de bir şeytan olarak doğsaydım demiyor kimse.
Hocanın anlattığı hikaye her ne kadar gerçek olsa da asla inanmamaya ant içmiştim. Biliyordum bir gün ben veya bir başka biri gerçek sevgiyi karşı türden bulacaktı. İşte o zaman bir şeytan bile melek, bir melek bile şeytan olabilirdi.
Dersten sonra sinirlenmiş bir şekilde bizimkilere hiçbir şey söylemeden dışarı çıkmıştım. Sadece temiz hava almak istiyordum. Okulun çatı katına çıktım ve korkuluklara ilerledim. Burada olmak huzur veriyordu. Hafif rüzgarın eşliğinde uçuşan saçlarım ve kuşların çıkardığı sesler... Belki de sadece burada gerçekten kendim olabiliyordum. Kafamı toparlıyor, düşünebiliyordum. Sinirim anında geçmişti.
Terasın kapısı açıldığında bir an şaşırmıştım. Okuldan kimse buraya gelmezdi. Bu nedenle dönüp kapıya baktığımda Chanyeol'u görünce çok şaşırmıştım. O da bana bakıyordu. "Demek buradaydın." dedi ve yürümeye başladı.
Elleri ceplerinde üstündeki siyahlarla çok hoş duruyordu. Ayırca rüzgarda hareket eden kıvırcık kahverengi saçları ise çok güzeldi.
Evet Chanyeol çok güzeldi. Bana göre öyleydi.
Onu neden güzel bulduğumu bile bilmiyordum.
Yanıma geldiğinde sonunda gözlerime baktı. O an sadece anlamadığım bir ani atış hissettim kalbimde. O derin gözlerini gözlerime kenetlemesi sadece tek bir hızlanış ile kalbimi attırmıştı.Elimi kaldırdım ve alnına düşmüş olan bir saçı kenara çektim. Bana şaşırmış bir şekilde bakmaya başladığında direk elimi çektim. "Neden buradasın?" diye sorduğumda gözlerini tekrardan eski haline getirmiş binadan aşağıya bakıyordu.
"Birden sinirle sınıftan çıktın. Bir şey oldu sandım. O nedenle seni aradım."
Benim için endişelenmiş miydi? Bu işte kulağa çok ilginç geliyordu. Hangi şeytan bir melek için endişelenirdi ki?
"Sadece öğretmenin anlattığı hikaye canımı sıktı o kadar." dedim ve korkuluklara geri döndüm ve ben de aşağıyı izlemeye başladım. Ellerimi onların üstüne koyup hafifçe eğildim ve çenemi ellerimin üstüne koydum. Rüzgar yüzümü okşarken gözlerimi kapattım.
"Neden canını sıktı ki?"
Gözlerimi açmadan cevap verdim. "Neden bir Melek ve bir Şeytan farklı olsun ki? Neden birbirileri için sadece tehdit olsunlar ki? Neden birbirlerini sevemesinler ki?"
Ses vermediğinde gözlerimi açtım ve hafifçe ona baktım. Bana bakıyordu. Suratına açık bir şaşkınlık vardı. Bir de hafif bir tebessüm.
"İnanıyor musun? O hikayeye." Doğruldum ve ona döndüm. Suratımdaki hafif gülümseme ile ona cevap verdim. "Neden inanmayayım?"
^*・゜゚・*:.。..。.:*・'(*゚▽゚*)'・*:.。. .。.:*・゜゚・*
Kalpteki küçücük bir kıpırtı büyük dalgalar yaratabilir mi? Ne dersiniz (^-^)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven ☆ Chanbaek
Fanfiction[Tamamlandı] "Ve sonra Şeytan, kendini bildiği bileli tanıdığı tek arkadaşına (düşmanına), Melek'e aşık oldu."