Kısa bir süre sonra uyuyakalmıştım. Bunun en büyük etkisi Chanyeol'un kokusu ve sıcaklığı olmuştu. Ne kadar süre o şekilde kaldığımızı veya uyuduğumu bilmiyordum. Etrafımda duyduğum birkaç ses ile gözlerimi açmıştım. Hava kararmaya başlamıştı ve gökyüzündeki renkler gözlerimi büyülemişti.
Bu büyülenme beni uyandıran sesi tekrar duymam ile son bulmuştu. Yavaşça doğrulup Chanyeol'un kollarından kurtuldum ve etrafıma bakmaya başladım. Korkuyordum çünkü sesin geldiği yeri kestiremiyordum.
Birkaç kez Chanyeol'u sarstığım halde uyanmıyordu. Bu da beni ayrı endişelendirmeye başlamıştı. En sonunda arkamda birinin durduğunu hissettim. Bu ürpermeme sebep olmuştu. Elimle Chanyeol'un elini sıkarken gücümü toplayıp kendimi savunaya hazırlanıyordum.
Işığım belki Chanyeol'e zarar verecekti ama bizi korumam için bu gerekliydi. Ama ben ışığıma başvurmadan Chanyeol aniden doğruldu ve beni kucağına alıp arkamda duran kişiden bir anda uzaklaştı. Beni yere indirdiğinde karşımızdakine baktım.
Tamamen siyahtı ve şeytan olduğu kesindi. Kapüşonu vardı ve suratı tam olarak görünmüyordu. Havanın iyice kararması ile birlikte etrafımız da iyice sarılmıştı. Chanyeol aniden elimi bıraktı ve öne çıktı.
"Neler oluyor!?"
"Zamanı geldi Chanyeol." diye cevap verdi karşıdaki. Neyin zamanı olduğu konusunda hiçbir fikrim yokken sadece etrafa bakmakla yetiniyordum. Her duruma karşı ise elimde küçük bir ışık çıkarmıştım.
Chanyeol yumruklarını sıktı ve bir adım ilerleyip konuşmaya başladı. "Henüz değil. Onlara da söyledim bunu. Daha erken!" diye bağırdığında sinirlendiği çok açıktı.
Karşısındaki tanıdığından emindim ama bu tiplerle ne işi vardı? Onu bilmiyordum ve bu beni korkutuyordu.
"Sana verilen süre bitti Chanyeol ve gayet iyi iş çıkardın. Bu O'nun emri, karşı gelemezsin!"
Artık neler olduğunu anlamak istiyordum ve etrafımdaki karanlıklar beni korkutmaya başlamıştı. Yavaşça Chanyeol'un yanına yaklaştım ve kolundan tuttum. Yanında olduğumu fark ettiğinde birden bana dönmüştü. Gözlerinde bu sefer öfke, pişmanlık ve üzüntü görüyordum.
"Neler oluyor Chanyeol?" diye sorduğumda gözlerime bakıp suratını çevirmişti.
"Melekler saf oldukları için bu kadar kolay ağa düşüyorlar değil mi Baekhyun?" diye sordu karşımızdaki kişi. Ne demek istediğini anlamamıştım. Ona baktım ve konuştum.
"Neyden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok." diye sakince cevap verdiğimde kapüşonun altından sırıtan ağzını gördüm.
"Gerçekten de bir şeytanın sana aşık olabileceğine inandın mı Baekhyun? Bu kadar saf mısın?" Artık sinirlenmeye başlamıştım ve neden bunu dediği konusunda hala bir fikrim yoktu. Ben konuşamadan sözüne devam etti.
"Yanındaki şeytanın gerçekten seni sevdiğine emin misin Baekhyun. Hıh beni güldürüyorsun. Sen iğrenç bir melekten başka bir şey değilsin. İhanete uğradın küçük melek. Hem de daha birkaç dakika önce güvenip yanında uyuduğun şeytan tarafından."
Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Bacaklarımsa titriyordu ve duyduklarım iyice beni korkutmaya başlamıştı. Karşımdaki adama baktıktan sonra kafamı Chanyeol'e çevirdiğimde onun bana bakmadığını gördüm. Yere gözlerini sabitlemiş hiçbir şey yapmıyordu.
"Chanyeol? Ne diyor bu? Neler oluyor?" Sesim çatlıyordu ve ağlamamak için zor duruyordum. Bunu yapmış olamazdı. Ona güvenmiştim, üstelik kendimi açmıştım. Ona bir zarar bile vermemiştim.
"Bir şey söyle." Hıçkırıklarım sözlerime karışmaya başlamıştı. "Yalan söylüyor de Chanyeol lütfen."
Gözlerimden ayrılan damlalar yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı ve hafif rüzgarla beni ürpertiyordu.
"Hala bana inanmıyor musun? Görevi açıkça belliydi. Seni kendisine aşık edecekti ki biz de seni yakalayabilelim. Duygularına yenik düşüyorsun Chanyeol! Bu senin görevin! Toparlan artık ve Baekhyun'u getir!" dediğinde bir adımla Chanyeol'dan uzaklaştım.
Elimde hazır bulundurduğum ışığımı çıkarmaya çalıştım. Buradan kurtulmalıydım. Şu an en önemli önceliğim buydu. Kırık kalbimi şu an ikinci sıraya koymuştum ama ışığım beni dinlemiyordu. Kaç kez denesem de işe yaramıyordu. Üstelik beni şeytanlardan kurtaran ışığım da işe yaramıyordu. Doğum lekemden çıkmıyordu. Ben anlam veremezken adam tekrar konuşmuştu.
"Her şey bir yalandı Baekhyun ve sen de buna kanan zavallıydın."
"Hayır!" diye bağırıp onun sözünü kestim.
"Hiçbir şey yalan değildi. Biliyorum. Hissettim. Duyguların gerçekti Chanyeol! Bana yalan söyleme. Şu an bile gerçek. Lanet olsun neden?!"
Adam tekrar güldü. "Sana hiçbir konuda gerçeği söylemedi Baekhyun. Ah dur belki bir konuda. Kolundaki leke konusunda evet doğru söyledi. Sadece bir şey atlamış olabilir. Onu yapan ailenin bir üyesi olduğu gibi mesela."
Duyduğumla nefes alamamaya başladım. Kalbim sıkışıyordu ve daha fazla ayakta kalamazdım. Bacaklarım beni dinlemiyordu. Kalbim tamamen kırılmıştı. Yaşadığımız onca şey gözlerimin önünden geçtiğinde kalbim daha da acıyordu.
"Kalbin kırıldı değil mi? Biliyor musun Baekhyun ihanete uğrarsan ve gerçekten çok kırılırsan meleklerin güçleri işe yaramaz."
"Sus artık Yixing!" diye bağırdığında Chanyeol bir anda ona döndüm. Gözlerinde küçücük bir umut aradım ama sadece bana bakıp kafasını geri çevirmişti. "Sen yakalamayacaksan biz yakalayalım. Yakalayın onu!" diye bağırdığında birkaç adam yanıma bir anda gelmiş ve kollarımdan tutmuştu.
"Hayır bırakın!" diye bağırırken Chanyeol hiçbir şey yapmıyordu. Benim olduğum tarafa bile bakamıyordu. Ama sonra bir anda bana döndü ve yanıma yaklaştı.
"Dediklerinin hepsi doğru Baekhyun. Senden bir an bile hoşlanmadım. Amacım sadece seni savunmasız hale getirmekti ve ardındansa yakalamaktı. Ben yapacağımı yaptım. Senin gibi bir meleği neden seveyim Baekhyun? Hepinizden tiksiniyorum." dedi ve gözlerime baktı. Ardındansa dönüp Yixing dediği kişinin yanına gitti.
Ben gözlerinden söylediği her şeyin yalan olduğunu anlamıştım ama neden sözleri bu kadar kalbimi kırmıştı? Belki de öyle anlamak istediğim için miydi? Belki de gerçekti. Bunca zaman beni hiç sevmemişti. Yaşadığımız şeyler de yalandı. Her şey yalandı.
Söyleyecek tek bir sözüm dahi kalmadığında kalbimin acısı ve yok olan gücüm ile dünya bir anda karardı.
( T_T)\(^-^ )
Evet bu bölüm yeni yıl için biraz karamsar oldu ama olsun (^O^) Yeni yılınız kutlu olsun ve her şey gönlünüzden geçtiği gibi olsun.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven ☆ Chanbaek
Fanfiction[Tamamlandı] "Ve sonra Şeytan, kendini bildiği bileli tanıdığı tek arkadaşına (düşmanına), Melek'e aşık oldu."