Final

840 83 47
                                        

Bir şeyler görüyordum. Anlam veremediğim bir yerde, anlam veremediğim bir şeylere bakıyordum ve sesleniyordum. Bu bir rüya mıydı yoksa ölmüş müydüm emin bile değildim.

Karanlığın ortasında kaldım aniden. Tek parlayan bendim. Kendimi görüyordum. Ama sonra bir ses duydum. Etrafıma baktım ama sesin geldiği yönü bir türlü bulamıyordum.

Aradım durdum o karanlığın içinde ama bir çıkış yolu veya o sesin kaynağını göremedim. Bir bakıma kendi yerimde sayıyormuşum gibi bir his de veriyordu bu. Sanki hep aynı yerdeydim ve koşsan da ilerleyemiyordum.

Yoruldum ve pes ettim.

O an beyaz bir ışık gözlerimi kamaştırdı. Sımsıkı kapadığım gözlerimi açtığımda karşımda annemi ve tekrar kendimi gördüm. Bu sefer küçüktüm. Annemim tatlı sesi kulaklarımda yankılanıyordu.

"Ve sonra Şeytan, kendini bildiği bileli tanıdığı tek arkadaşına (düşmanına), Melek'e aşık oldu."

Yine o hikayeydi. Bir bakıma hayatımı tamamen değiştiren bu hikaye şimdi bile hala beni derinden etkiliyordu. Gözlerim doldu ve Chanyeol allıma geldi bir anda.

Ona ne olmuştu? Kurtarabilmiş miydim?

Kalbimden tek geçen şey onun iyi olmasıydı. Kendim için endişelenmiyordum. Hayalimi gerçekleştiren şeytanımı düşünüyordum sadece. Belki de onu sevmem en başından beri kaderimde vardı. İçimden hep geçen bu hissin gerçeğe dönüşmesi bir balıma bunu kanıtlıyordu.

Annemin sesi kesildiğinde bu sefer bir yerde oturuyordum. Aklıma Chanyeol ile geçirdiğim kısacık ama bir o kadar da değerli zamanlar geliyordu. Onu özlemiştim. Onu görmek istiyordum. Azıcık da olsa yeterdi bana. Sadece iyi olduğunu görmem yeterdi. Ama şu an nerede olduğumu bile bilmezken ona nasıl ulaşabilirdim.

Tekrar karanlığıma döndüm. Yine biri bana sesleniyordu. Bu sefer daha net duyuyordum.

"Baekhyun!" İsmimi söylüyordu biri. Sanki beni bir yere çağırıyordu. Sesin geldiği yönü takip etmeye başladım. O an bütün vücudum ağırlaştığını hissettim. Daha sonra ise tanıdık bir his doldu vücuduma. Sanki hayalden çok gerçektim şu an. Bir beni kollarıyla  sarmalamıştı. Gözlerimi açmadan kokusunu bile tanımıştım o kişinin.

Daha sonra kulaklarım küçük bir hıçkırık duydu ve yanaklarıma sıcak birkaç damla damladı. Kafamı hissettiğim sıcaklığa daha da gömdüm. İyice etrafımdakilerin farkına vardığımda Chanyeol'un kucağında olduğumu fark ettim. Beni sıkıca sarmalamıştı ve ağlıyordu. Arada ismimi sayıklıyordu. Ona daha da sokuldum ve kafamı boyun girintisine gömdüm.

Bu sefer soru sorar gibi ismimi söylediğinde küçük bir mırıltı çıkardım. Aniden beni hafifçe kendisinden uzaklaştırdığında gözlerimi kırpıştırarak açtım ve karşımdaki tamamen çökmüş sevdiğime baktım.

Ağlamaktan gözleri morarmıştı ve zayıflamıştı. Şaşkınlığından ve ağlamaktan dolayı dudağı  titriyordu. Gerçekten uyandığımdan emin olduğunda bana sıkıca sarıldı.

"Şükürler olsun Baekhyun. Bana geri döndün. Be..ben özür di.." cümlesini tamamlayamadan onu durdurdum. Ondan ayrılıp yüzüne baktım ve bir elimi yanağına koydum. Sevmeye başladığımda gözlerini kapadı. Yaklaştım ve alnımı alnına dayadım.

"Sakın özür dileme Chanyeol. Şükürler olsun ki iyisin." dediğimde gözlerinden tekrar bir damla yaş aktı. Daha sonra sonunda kavuşabileceğim dudaklara yaklaştım ve dudaklarını dokundurdum dudaklarımı.

"Şükürler olsun buradasın Chanyeol. Seni seviyorum." dediğimde dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"Ben de seni seviyorum." dediğinde özlemini duyduğum dudakları öpmeye başladım. Chanyeol beni daha çok kucağında kendisine çekmişti. Bir elimle yanağını okşarken diğeriyle saçlarını seviyordum. O da bir elini belime koymuş, diğeriyle sırtımı okşuyordu.

Heaven ☆ ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin