U Z A Y|9'

492 54 5
                                    

#Cem Karaca-Tamirci Çırağı.

"Tutunacak bir dalımız kalmadı, tutunamıyoruz."

9.BÖLÜM:"GÖLGE."

G: Lâcivert?

G: Neredesin?

G: Tam beş saattir mesaj atmıyorsun...

Whatsapp'tan çıkarken derince ofladım. Lâcivert'i merak ediyordum. Bir şekilde hayatımda bir yeri olduğunu hissediyordum artık.

"Gece!"

Şimal Abla'nın seslenişini duyduğumda telefonumu cebime koydum ve odadan çıktım. Aşağı indiğimde yemeği hazırlanıyor olduğunu gördüm. Zaten biraz önce ağabeyimin geldiğini seslerini duyduğumdan biliyordum. Şimal Abla beni gördüğünde hafifçe gülümsedi.

"Levent bir yere mi ne gidecekmiş, acelesi var tatlım. İşin yoksa yemeği hazırlamama yardım eder misin?"

"Tabii," diyerek onu onayladıktan sonra sofrayı hazırlamaya koyulmuştuk. On beş dakika içerisinde işimizi bitirirken, ağabeyim de halısaha formalarıyla aşağı inmişti. Neden acelesi olduğu gayet açıktı.

Yarım saat süren uzun ve eğlenceli bir yemeğin ardından ağabeyim gitti. Şimal Abla da bir kaç arkadaşının geleceğinden bahsetmişti. Ben de direk odama çıktım. Odaya girdiğimde ilk önce telefonuma baktım. Lâcivert'ten hala mesaj yoktu ve attığım mesajları dahi görmemişti. Yüzümün düşmesine neden olamadan lacivert kaplı defterimin başına oturdum.

'Hislerim karmakarışık, zihnimde binbir türlü düşünce dönüp duruyor ve ne yapmam gerektiğini sahiden bilmiyorum.

Üstüne çok mu gittim? Her şeyi sadece zamana verip 'onun' mu karşıma çıkmasını beklemliydim? Yine de, şu bir kaç saat içerisinde fark ettim ki; Lâcivert'e oldukça alışmışım. Onunla mesajlaşmayı özledim. Fakat o saatlerdir Whatsapp'a girmedi bile.

Ben, Lâcivert'i özledim.'

İçimin daralmasıyla defteri bir hışımda kapattım ve odanın köşesindeki pencereyi açtım. O an gözüme bir şey çarptı. Odam, arka bahçeye ve geniş bir İstanbul manzarasına bakıyordu. Bahçede bir sürü ağaç vardı ve şuan dikkatimi çeken şey o ağaçlardan birinin altındaki gölgeydi.

Kalbim korkuyla sıkıştı. Gözlerim büyürken, bir an için yutkunamadığımı hissettim. Bu da kimdi? Ve dahası bizim bahçemizde ne arıyordu?!

Aşağıdan Şimal Abla ve arkadaşlarının gülüşme sesleri gelirken, telefonumun sesini duydum. Kalbim göğüs kafesimi yırtacak kadar çok atarken, hızlıca yatağa adımladım ve telefonu kavradım.

Lâcivert: Korkma, benim.

G: Ne?

Lâcivert: Ağacın altında gördüğün gölge diyorum, benim.

Gözlerim büyürken bir anda yerimden fırladım ve camdan baktım. Kahretsin, oradaydı. Lâcivert şuan da evimin bahçesindeydi! Bana sadece saniyeler kadar uzaklıktaydı.

Lâcivert: Lütfen yanıma gelmeye çalışma, sen gelene kadar giderim zaten.

Lâcivert: Sadece seni görmek ve varlığına sığınmak istedim.

Pencerinin önündeki pandufa yerleşirken, beni izliyor oluşu bedenimin kasılmasına neden oluyordu. Fakat ben sadece simsiyah bir gölge görüyordum, bir de sigarasından tüten dumanının griliğini...

G: İyi misin?

Lâcivert: Bu kadar yakınındayken mi? Kesinlikle.

G: Neden buradasın?

Lâcivert: Dedim ya, seni görmeye ihtiyacım vardı.

Lâcivert: Ve özür dilerim; mesajlarına bakamadım. Çekmeyen bir yerdeydim.

G: Anladım..

Lâcivert: Ne yapıyorsun?

G: Hiiiç

G: Öyle boş boş oturuyordum; taaki gölgeni ve mesajını görene kadar:)

Lâcivert: Gülücük ha? Beni şaşırtıyorsun.

G: Bilirsin, şaşırtmayı severim.

Lâcivert: Bilmem mi;-)

Lâcivert: Bu gece hava serin. İçeri gir, üşüyeceksin. Ben de şimdi giderim zaten.

G: Ne?

G: Hemen gidecek misin yani?

Lâcivert: Kalmamı mı isterdin?

G: Yoo.

Lâcivert: Yine yoo'lamaya başladık anlaşılan;)

G: Hiç de bile.

G: Hem gitsene sen.

Lâcivert: Az önce öyle demiyordun?

G: Sana gitme demedim!

Lâcivert: Ama 'git' de demedin.

G: Tamam, sen kazandın. Uğraşamayacağım.

Lâcivert: İyi geceler, güzelim.

O an şok olmama neden olacak bir şey oldu. Lâcivert son mesajını atmadan önce erkeksi bir kıkırdama duyuldu.

Ve bu ses oldukça tanıdıktı.


U Z A Y | Lâcivert Anonim.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin