U Z A Y|33'

363 37 7
                                    

#Cem Adrian-Tut Elimi.

Bölüm ithafını, uykulubirsahsiyet 'e yapıyorum. Desteklerin için teşekkür ederim, seni seviyorum. ❤

💎

33. BÖLÜM:"BİR TAKIM SORGULAR."

Aynadaki görüntüme son bir kez baktım ve gördüklerimle memnuniyetle gülümsedim. Güzel olmuştum; Lâcivert'in dediğinin aksine.

Bej-krem tonlarında bir elbise vardı üzerimde. Oldukça kısa ve dar olan bu elbisenin içinde güzel hissetmemek elde değildi. Saçlarım kalın dalgalar halinde salıktı ve ön taraftaki saçlarım topluydu. Ayaklarımdaki ince kayış detaylı topuklular da çok güzel görünüyordu.

Makyajım hafif tonlardaydı. Biraz kapatıcı, eyeliner ve açık tonlardaki rujumla sadeliğimden ödün vermemiştim.

Kapıdan çıkacakken telefonumun çalmasıyla duraksadım. Ağabeyim arıyordu, onunla aşağı inmeden konuşsam daha iyi olacaktı.

"Ağabey?"

"Güzelim, nasılsın?"

Sesinin iyi gelmesiyle mutlulukla gülümsedim.

"İyiyim, sen? Şimal Abla?"

"İyiyiz, çok iyiyiz. Seni özledik yalnızca."

Gülerek gözlerimi devirdim.

"Hadi oradan! Sen şuna karımla günümü gün ediyorum desene!"

Kahkahası kulaklarıma yayıldı. "O da var tabii ama senin yerin başka, biliyorsun."

Yüzümde huzurlu bir tebessüm varoldu. "Biliyorum, ağabey."

"Güzel. Öyleyse şimdi kapatayım, daha sonra tekrar konuşuruz."

"Tamam ağabey."

"Dikkat et kendine güzelim.

"Sen de."

Telefonu kapattığımızda içime sebepsizce bir mutluluk dolmuştu. Sevdiklerinin iyi olmasına sevinmiştim.

Aşağı indiğimde Mete ve Lidya koltuklarda oturuyor, gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı.

Konuşmalarını böldüğümü bilerek, "Esila nerede?" diye sordum. Lidya'nın yüzünde hınzır bir gülümseme oluştu. "Tam arkanda."

Arkamı dönmemle Esila'yla yüzyüze gelmem bir olmuştu. "Ne oluyor be?!" diye çemkirerek yüzümü buruşturdum.

"Şu oluyor küçük hanım; sen bize açıklama yapıyorsun, yapmadan da gitmiyoruz. Dolayısıyla sen de Ege'ni (!) göremiyorsun."

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "Yok artık Esila!"

Rahat bir tavırla omuzlarını silkti. "Var artık, Gece. Otur bakalım."

Gözlerimi devirdim fakat yine de oturdum. Bunun başıma geleceğini zaten biliyordum.

Hepimiz yerleştiğimizde tüm gözler bendeydi. Bıkkınlıkla nefes verirken konuşmaya başladım.

"Önce bana şöyle tip tip bakmayı kesin."

Esila'nın otoriter sesi duyuldu. "Kes sesini ve anlatmaya başla."

"Hem sesimi kesip hem de nasıl anlatabilirim?"

Esila'nın bakışlarındaki ölümcüllükle pes ettim ve anlatmaya başladım.

"Tamam, anlatıyorum. İki ay önce tanıdım Lâcivert'i. Bu arada ben ona Lâcivert diyorum, garip gelmesin size.   Hani Lidyalarda toplandığımız akşamı hatırlıyor musunuz? Apar topar gitmiştim. İşte ilk mesajını o gece aldım. Daha doğrusu ondan önce ilk buluştuğumuzda, sahilde beraber müzik dinlemiştik. Neyse, ilk mesajdan sonra ona pek de inanmadım doğrusu. Fakat sonra bir gün bana Lia'dan bahsetti; büyükannesinden. Onunla tanıştım. Ve o gün... O gün ona inandım işte. Sonrasıysa malum. İki ay boyunca mesajlaştık. En son da gözlerinizin önünde buluştuk zaten."

Sözlerimi bitirdiğimde Lidya'nın bakışlarında bir pamuksuluk hakim olsa da, Esila halen aynı otoriterliğini koruyordu.

Gaddar.

İki-üç dakika kadar birbirimizle bakıştıktan sonra Esila sessizliği bozdu.

"Neden bize söylemedin ki?"

Omuzlarımı silktim.

"Bilmem. Özel bir sebebi yok. Çok fazla görüşmediğimizden belki de."

Sonunda tatmin olmuşlukla başını salladı.

Sanırım bir mesele daha hallolmuştu.

Ancak sevinmek anlamsızdı,

Daha yüzlercesi varken.

💎

Utana utana merhaba diyorum şu an.

Geciktiği ve yetersizliği için çok özür dilerim. Birkaç gün yatılı bir misafirlikteydim ve yazmaya hiç fırsatım olmadı. Bugün yazmaya başladım ve ancak bunu çıkarabildim.

Cumaya kadar telafi edeceğime söz.💎

Sizleri seviyor ve desteklerinizi bekliyorum.❤

Diğer kitaplarıma bakmayı unutmayın!

U Z A Y | Lâcivert Anonim.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin