Selam, yine biz geldiiiik.
EVET ARKADAŞLAR YILANIN DEĞİL YALANIN ŞİMDİDEN SÖYLEYEYİM, YANLIŞ YAZILMADI.hehehhehehe
95 oy + 100 oy sınırı geçildiğinde yeni bölüm gelecek.
Keyifli okumalar...
^^^^^^
Karşımda gülerek yaklaşan adamla ayağa kalkıp karşısına geçtim.Helikopter tepemizde, saçlarımın uçuşmasına sebep oluyordu.
"Bayılıyorsun yaptıklarıma özenmeye." dedim, sinir bozucu bir imayla devam ettim."Bir zamanlar eğitim verdiğin birinden hemde."
Güldü."Boynuz kulağı geçeli çok oldu, külahlar değişti."
Yüzündeki geçmişin izlerine baktım.Kaz ayakları, alnında oluşan çizgiler, hafiften buruşmaya başlayan cildi ve saçlarına düşen aklar...
"Bayadır çıkmıyordun karşımıza, uzaktan iş verip duruyordun.Güçten mi düştün yoksa doktor?" Alaylı sesim ona etki etmiyor hatta gülümsemesine sebep oluyordu.
"Ortalık karışıktı biraz, her zaman dikkatli olurum bilirsin." dedi sakin ve çatallaşmış sesiyle."Çok iyi bilirim doktor, senden daha dikkatlisi yoktur en iyi ben bilirim." Acı, sesime ve gözlerime yansımıştı.Yüzümü buruşturdum ve kalktığım yere oturup bacak bacak üstüne attım."İşleri uzaktan vermeye ne dersin?Yüzünü görmek hoşuma gitmiyor." diye devam ettim.
Bir kaç adımla önümde durmaya devam etti."Sen hiç bir zaman beni görmek istemezdin ama bilirsin ki ben hep ensendeydim."
"Kendin söylüyorsun ensemdeydin, geçmiş zaman.Artık buna cüret edemezsin." dedim lafını bitirir bitirmez.Kendi eserine gururla baktı.
"Sen bir kedisin Lisa.Nankör bir kedi."
Homurdandım."Açık alandayız, bana şöyle seslenmeyi kes!" diyerek etrafı kontrol ettim."Ayrıca ben kedi olamayacak kadar vahşiyim.Dikkat etmelisin ki seni ham yapmayayım doktor." Sinir bozucu gülüşüm yerleşti dudaklarıma.Kafasını salladı."Küçükken de böyleydin.Asla lafını esirgemezdin, bu yüzden acı çekti-" lafını kestim sertçe.
"Bu yüzden mi? Güldürme beni, aptal takıntıların yüzünden yaşadım her şeyi.Çünkü sen-" Şimdi de o lafımı kesip konuştu."Çünkü ruh hastasının tekiyim, evet Lisa bunu çocukluğundan beri söylüyorsun.Çünkü haklı olmamı kabul edemiyorsun."
Gözlerimi kapatıp derin nefesler alıp verdim, sakinleşmem lazımdı."Ölmek istemiyorsan sınırlarımı zorlama, ne halt yemeye geldiysen dön geri doktor." Tahammülüm ona karşı artık yok denilecek kadardı.Fazlasıyla sabır göstermiştim zamanında.
"Bana doktor demeyi bırak artık, ne zamana kadar devam ettireceksin bunu?" dedi sinirle ve biraz da buruk bir hal ile.
Ağzımdan 'hah' sesi çıktı."Senin canını yakmak istediğim her gün söyleyeceğim, ölene kadar sana bunu söyleyeceğim ki acı çek, pişman ol.Sen bu kelimeye asla yakışmıyorsun asla.Ve acı çektiriyor sana." dedim, ayağa kalkıp sürgülü kapıya ilerlerken devam ettim."Öyle değil mi doktor?" Alaylı gülüşüm kulaklarına dolduğu an silahın emniyetini açma sesini duydum.
"Kes şunu!" diye bağırdı avazı çıktığı kadar.Herkesi başımıza toplayacaktı aptal bunak.Sinirle ona döndüm, aramızda on adım ya vardı ya yoktu."Vurabiliyorsan hemen vur, ben yaşadığım müddetçe yaşadıklarımın hesabını soracağım.Her zaman ve her yerde."
Tek kaşım havada, kollarımı göğsümde bağladım.Başımı hafif sağa eğip tebessüm ederek ona baktım."Bu hikayenin başlamasına sebep olanlardan birisi sensin, eserinle gurur duyman gerekirken ne bu sinir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANIN MERKEZİ
ActionBüyük sırların arasında bir amaç uğruna seçilen yoldu bu.Kanlıydı, tehlikeliydi bir o kadar da çekici.Yolun sonunda gözüküyordu Kanın Merkezi. Her şeyin doruk noktasındaydık, unutmayalım ki tehlikeli olan her şey daha cezbedici idi.Bu yol ve O'nun g...