Selam... Nasılsın?.. Biliyorum, biliyorum... Bugün de üzgünsün. Bugün yine berbat hissediyorsun.. Ama ben burdayım bunu da sen bilmelisin. Senin yaşadıklarını ve hissettiğin acıların hepsini biliyorum. Biliyorum diyorum hep... Benim bir şeyleri bilmemi şey gibi düşünebilirsin. Hani yere düşersin, canın yanar, dizin yara olur ve sonra yavaş yavaş kabuk bağlar. O zaman o acının nasıl bir şey olduğunu öğrenirsin ve küçük bir çocuk yaralanınca o his sarar vücudunu. Çünkü biliyorsundur o duyguyu. Ya da hayatında çok sevdiğin birini kaybettiğinde bitik hissedersin. Böyle bomboş, hissiz.. Sonra başka biri kaybeder sevdiği birini. Hissedersin onun nasıl hissettiğini. Çünkü bilirsin.. İşte ben de o yüzden diyorum sana "biliyorum" diye. Seni tanıyorum. Seni her gün aynaya baktığım da hissediyorum. Belki aynada kendi yansımamı görüyorum. Ama aynada baktığım iki çift göz anlatıyor bütün duygularını. Ve benim erkenden; belki çok gözlemci olduğumdan, belki de bu kadar genç yaşta fazla şey yaşamış olduğumdan mıdır bilinmez, senin yaşadığın olaylara karşı hissettiklerini en derinlerimde hissediyorum.. Aynadaki iki çift duygu yoğunluğunda boğulan gözlerime bakınca sen geliyorsun aklıma çünkü bu gözler dışarıdan bakan bir insan tarafından bomboş bakışlardan başka bir şey olarak nitelendirilmiyor... Tıpkı senin gözlerin gibi...
Genellikle hep: "İnsanlar aynıdır." diye düşünüyorum. Herkes aynı hisseder sadece bazıları daha dikkatlidir ve bunu farkeder... Bu bazıları cidden küçük bir kitle. Zaten bu yüzden kimse kimseye ilk adımı atmıyor ya... İlk adımdan kastım yeni bir okulun ilk günü ve kimseyi tanımıyorsun diyelim ama tanışmak istiyorsun. Karşındaki kişiye adım atmıyorsun. Çünkü utanıyorsun ama aslında karşındaki kişide aynı durumda o da adım atmıyor. Sonra topluyor kendini ve adım atıyor. Sen de adım atıyorsun. Ardından tanışıyorsunuz. Yani demem o ki herkes aynı durumlarda aynı şeyleri hisseder. Bir tek sen değilsindir utanan, bir tek sen değilsindir acı çeken. Sadece karşındaki kişiye bakınca bunu anlayamazsın hemen. Bunun nedeni ise ya kendini saklamayı öğrenmiştir ya da genlerinden..Genleri derken suratının ifadesizliğinden bahsediyorum suratı senin tabirinle poker face dir. Bunun ikinci nedeni budur. O yüzden kimseye önyargıyla yaklaşma. Tamam mı?.. Anlaştığımızı umuyorum. Bugün de böyle bitiriyorum...
Her zaman yalnız hisseden birini ve acı çeken birini hissediyorum ve o sensin biliyorum... Ben her gün yazacağım böyle. Her zaman...Belki soğuk havaya rağmen ısıtır sözcüklerim seni ya da eğer sıcak bir gün de bu yazdıklarımı okuyorsan ısıtır belki kalbindeki soğuk kalan yerleri hmm?.. Unutmadan benim için çok değerlisin. Seni tanımasam da beni tanımasanda bil istedim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Seni Anlatsam Beni Dinler Misin?..✔
Non-FictionNeler hissettiğini biliyorum... Seni tanımasam da sen beni tanımasan da...