Yok ya, gerçekten kafayı yemene az kaldı! Düşündükçe var olduğunu söylüyorlar ya, işte o söz bile artık tamamen yalan geliyor sana. Yalan geliyor çünkü düşündükçe yok oluyorsun.. Bu aralar duyguların o kadar karışık ki, cidden bir yanlış yapma olasılığın çok yüksek. Bu yüzden dikkat et kendine.
Bu karışık duygularından en yoğun olanı: sinir. Seni sinir eden nokta şu. Bir şeyler düşünüyorsun. Evet, buraya kadar bir sorun yok. Sonuçta düşünmek insanlara ait bir özellik. Ama düşündüğün şey ya da şeylerin bir çözümü yok!.. Düşüncelerinin bir sonu yok! "Ya, tamam. Sakin olmam gerek. Boşver." diyorsun.
Ama taa eskiden sinir olduğun şeyler geliyor gözünün önüne. Düşündüğün şeylerin eskiden olduğunu, artık takmaman gerektiğini söyleyerek telkin etmeye çalışıyorsun kendini. Sonra bu şeylerin eskide kalmasına rağmen hala düşünmene sinirleniyorsun. "Eski..." diyorsun. "Eskide kaldı."
Ardından zamanın bu kadar çabuk geçmesine ve geçip giderken kaybettiğin şeylerin bıraktığı izleri hâlâ hatırlamana sinirleniyorsun. En çok da hatırlamana neden olmalarına...
Zaman o kadar acımasız geliyor ki bazen, her nefes alışında ölüme biraz daha yakınlaştığını hissediyorsun...
Her şey gibi zaman da aleyhine işliyor. Akreple yelkovanın birbirini kovalamalarını izlerken zamanın geriye akmasını diliyorsun ya da bu kadar hızlı olmamasını... Oysa onları izlemek yerine, bir şeyleri ümit etmek yerine, harekete geçmen gerektiğini görmüyorsun..
Ne yazık ki ne zamanı geri alabiliriz hayatta, ne de yaşanan olayları.. Herkes, zarar görür bu hayatta . Fiziksel ya da zihinsel, herkes bir şekilde darbe alır. Darbe almamızın nedeni darbe vuranların da bir zamanlar darbe almış olmaları ve sen bunun bilincindeyken kimseye bir şey diyemeyip, kendinle kavga etmeye devam ediyorsun. Düşüncelerinin kavgası yüzünden ruhuna tonlarca ağırlık eklenirken eşlik ediyor boş bakışların da onlara...
Bu aralar kalbin de çok derin sızılar hissediyorsun. Ruhun ağır geliyor kalbine. Özellikle sonu olmayan düşüncelerinin biriktiği bu ruh taşıyamayacağın, dayanamayacağın kadar ağır geliyor...
Her şeye rağmen güçlü durman gerek! Zor günlerinde ve çaresiz anlarında kendine sarıl lütfen ya da ufak şeylerle ödüllendir kendini.
Umarım, bu kafa karışıklığın bir an önce diner.
Umarım öfkeyle hareket etmezsin.Herkesin çığlıkları etrafta yankılanırken aralarında hepsini bastıran bir ses var duyuyor musun? Senin çığlıkların...
Seni düşünmeyen insanları düşünmeye başladığın da beyninde yankılanan, artık sınırına geldiğini anlatmaya çalışan çığlıklar...
Kendine iyi bak... Ruh sağlığını güçlü tutmaya çalış. Herkesten daha fazla değeri hak eden benliğine elini uzat. Ve damarlarında ki sinirin seni yok etmesine izin verme...
Kime ne kadar değer verdiysen boşa çıktığını düşünüyorsan eğer -ki düşünüyorsun- sana bir önerim var. Kendine değer vermeye ne dersin? Bir kere dene bence. İnan bana zararlı çıkmazsın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Seni Anlatsam Beni Dinler Misin?..✔
Non-FictionNeler hissettiğini biliyorum... Seni tanımasam da sen beni tanımasan da...