Duvarlarınla sen ya da olmayan duvarlarınla mı demeliyim?..

170 12 3
                                    

Selam.. Bugün nedenini söyleyeceğim sana. Tıpkı söylediğim gibi. Nedeni tek kelime aslında: " Korku..." Senin de bildiğin gibi korkuyorsun. Alışıp kaybetmekten... Çünkü eğer karşındakini kaybedersen kendini de kaybedersin bunu biliyorsun. Peki neden kaybetme korkun oluştu? Neden?..

Herkesin farklı bir hikayesi var bu korkunun oluşmasına neden olan. Ama sonunda hepsinin hisleri ortak. Vücudunu ele geçiren korku, güvensizlik, kırık kalp, kendine olan sinir, karşındakine olan sinir, pişmanlık ve daha onlarca duyguyu ve düşünceyi hissedersin o an. Diğer herkeste olduğu gibi. O yüzden hisler ortaktır diyorum. Tıpkı seninde yaşadığın olaylar sonucu insanlara olan güvensizliğinin, o kadar insanın arasında yanlız oluşunun da bu hislerden biri olduğu gibi. Dışarıdan soğuk gözüküyorsun diyorlar sana. Sinirleniyorsun... Seni tanımayan insanların önyargılarına, onların önyargılı olmasına neden olan bu dünyaya... O an histerik bir gülüş atmak geliyor içinden. Ama sen susuyorsun ve sadece yandan bir gülüş sunuyorsun, yakın davranmıyorsun onlara.
Arada her zaman bir duvar. Yıkmak isteyenlere izin vermiyorsun. Çünkü her şeye rağmen, yıkık olmana rağmen bir kere daha izin vermiştin onlara. Bir şans daha vermiştin.. Ve sonucunun değişmemesi artık tamamen kilit vurmana neden oldu her şeye. Yıkık olmana rağmen izin verdiğinde ne mi oldu? Yıkık olan duvarlarından izin verdin içeri girmesine. Ama o ya da onların amacının sadece kendini tatmin etmek ve her şeyi, herkesi öğrenmekten başka bir şey olmadığını farkettin. Çünkü duvarını kaldırıp, içeri girmelerine müsaade ettiğinde meraklı biri veya birilerinden başka birini görmedin onların yüz ifadesinde.. Onların her şeyi öğrendiğindeki umursamaz hallerinden ve senin depresif birinden başka bir şey olmadığını sözleriyle ya da davranışlarıyla göstermelerinden başka bir şey göremeyince pes ettin sen. Ve duvar ördün yeniden... Yıkık bir duvar tekrar ne kadar örülürse o kadar ördün. Sadece bekliyorsun aslında biraz geri çekilme bu. Ama kimsenin artık umrunda olmadığını "Onlar beni kırarken nasıl ben onların umrunda değilsem şimdi onlar da umrumda değil." şeklinde bir davranış sergilesende, içten içe birinin gelip duvarlarını yıkıp, o duvarların arkasındaki döküntüyü seninle birlikte onarmasını istiyorsun bunu biliyorum. Sen de kendi kendini toparlamak yerine artık başkasının seni toparlamasını istiyorsun. Daha doğrusu birbirinizi birlikte toparlamak.. Peki beni tanımasan da seni tanımasam da benim duvarlarına sızmama izin verir misin? Duvarlarını güçlendireceğimin ya da senin duygularının tercümesi olacağımın sözünü versem birlikte yavaş yavaş toparlanacağız desem bana güvenmek için bir adım atmaya ne dersin?

Benim varlığımı bilmek senin hislerini anlamam bence zaten bizi yakınlaştırıyorken,

Duvarlarından biraz da olsa içeri sızıp seni görüyorken ve hissettiklerini hissediyorken,

Her şeyden önce seni sana anlatmaya çalışıyorken,

Beni her zaman dinleyeceğinin ve bana izin vereceğinin sözünü vermeni istesem çok mu şey istemiş olurum?..

Tamam, belki de kararsızsındır. Sonuçta beni tanımıyorsun ama ben her gün böyle yazsam. Sen de sadece senin hislerinin farkında olan beni, yalnız olmadığını hissetirmeye çalışan beni bilmeni ve asla unutmamanı istesem çok mu şey istemiş olurum?..

Kendine dikkat et lütfen havalar soğuyor bu aralar.
Kalbinin havalardan daha soğuk olmaması dileğiyle. Kendine iyi bak değerlim. Sana böyle hitap etsem sorun olur mu? Rahatsız olursan söyleyebilirsin. Ve konuşmak istersen mesaj atabilirsin.
Seni yadırgamadan dinleyeceğime emin olabilirsin. Hatta istersen sadece yazarsın ben de okurum yorum yapmam nasıl rahat edersen..
Sonra görüşürüz..

Sana Seni Anlatsam Beni Dinler Misin?..✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin