Canım acıyor.. Nefes alamıyorum.. Alabildiğim her nefeste göğsüm sıkışıyor.. Kendi nefesimde boğuluyor gibiyim.. Sen de böylesin. Şu an bunları hissediyorsun. Dayanılmaz bir hüzün var. Ailenin söylediklerini, çevrenin söylediklerini duymuyorsun artık. Onların seni azarlamalarını devamlı bir şikayet etme halinde olmalarına dayanamıyorsun..Sesleri kulaklarında uğulduyor herkesin ama tepki vermiyorsun. Dayanmaya çalışıyorsun.. Artık gücünün tükendiğini hissediyorsun.. Etrafına bakıyorsun her şey sıradan ve aynı monotonluğunda devam ediyor her zamanki gibi dertlerinde boğuluyorsun.. Her gün biraz daha ölüyorsun.. Hayatta en nefret ettiğin soru "Gelecekte kendini ne olarak ve nerede görüyorsun?". İşte o an beynini kemiriyor düşünceler.. Çünkü göremiyorsun.. Ne geleceğini ne de nerde olduğunu.. Gözlerini kapat, hayal et diyorlar.Boşluk... Tek kelimeyle boşluk.. Hayatın için, geleceğin için, kendin için bir şeyler yapman gerektiğinin farkında olmana rağmen adım atamayışın geliyor o soruyla aklına. Korkuyorsun.. Belirsizlik korkutuyor seni.. Herkes bir şeyler uğruna çabalarken senin ruhsuzluğun canını sıkıyor. İçindeki ağlama dürtüsünü uyandırıyor.. Zamanı geri almak istiyorsun. Çünkü her şeye geç kalmış hissediyorsun.. Boş hissediyorsun ya!.. Bomboş... Elinden tutup birinin yardım etmesini istiyorsun.. Neler olduğunu anlayamıyorsun. Zaman su gibi akıp giderken gelecekle geçmiş arasında sıkışmış ruhuna ayak uyduramıyor bedenin.. Acılarına bir de bu düşündükçe çıldırtan soruların eklenmesine neden oluşundan dolayı nefret ediyorsun bu sorudan. Ne yapacağım nasıl devam edebilirim diye düşünmek istemiyorsun.. Bunları düşünüp olmayan psikolojinin içine iyice etmek istemiyorsun.. O yüzden umursamaz maskeni takıyorsun yüzüne.. Bu soruları düşünmemek için.. Lakin zamanda aleyhine işliyor bunun farkındasın.. Kaçıyorsun her şeyden.. Tabii önce kendinden.. Peki nereye kadar kaçabilirsin ki kendinden he?!.. Nereye kadar?.. Bir cevabın var mı? Gelecekteki senin ne olduğunu göremiyorsun ya da boşlukta hissediyorsun ya peki gelecekteki senin oluşabilmesi için şu anki sana ihtiyacı var onun biliyorsun değil mi? Şu an ki sen oluşturuyorsun onu. Yani demem o ki gelecekte olacağın durum senin elinde. Aldığın her nefesle geleceğinin temelini oluşturuyorsun ve oluşturmaya devam edeceksin. Gelecekteki senin güçlü olmasını istemez misin? Kimseye boyun eğmeyen, şu anki gibi çökmüş ve başkalarının tabiriyle depresif olmayan, istediğin bir işte bol bol içtenlikle gülümseyebilen, ailenin emeklerini ya da seni şu ana kadar yetiştirip büyüten kişiye karşı onu gururlandıran bir kişi olmak, eğer kimsen olmadıysa ve kendi kendini yetiştirdiysende kendi kendini gururlandırmak?.. İstemez misin?Hmm?.. Şu an yeniden ayağa kalksan güçlü ve dimdik bir şekilde yere bassan? Olmaz mı?..
Bu kadar tembellik ve boşvermişlik yeter! AYAĞA KALK! KENDİNE GEL! NE GELECEKTEKİ SEN NE DE ŞU ANKİ SEN BUNU HAKETMİYOR!.. SANA SENİN İHTİYACI VAR! KENDİ İÇİNDEKİ ÇIĞLIKLARA KULAK VER ARTIK!.. Lütfen!... ADIM AT!..SANA İNANIYORUM!.. BÜTÜN KALBİMLE!.. HADİ YENİDEN BAŞLA!.. Unutma her saniye yeni bir gündür aslında. Yarın başlama şu an başla!. Şu saniye, bulunduğun yerden!..Hadi durma!.. Hiçbir şey için geç değil! Hiç bir şey imkansız değil. İmkansız deme, o kelime de bile imkân var!..
YAPABİLİRSİN DEĞERLİM!... SANA GÜVENİYORUM!!!!..
SANA İNANIYORUM! HADİ SEN DE KENDİNE İNAN! YAPABİLİRSİN!..Asla pes etme değerlim.. Dediklerimi unutma!..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Seni Anlatsam Beni Dinler Misin?..✔
Non-FictionNeler hissettiğini biliyorum... Seni tanımasam da sen beni tanımasan da...