7 ☆ Anılar ve yanlış anlaşılmalar

2.8K 264 194
                                    

Medya; BTS - MIC Drop (Steve Aoki Remix)

7- Anılar ve Yanlış Anlaşılmalar

Taehyung, saatlerdir boynunu sıkan kravatını gevşeterek odasının bir köşesine fırlattı. Saçlarını karıştırıp, baygın bakışlarla etrafı süzdü. Yarın kuzeni geliyordu ve annesi bu yüzden tüm evi baştan sona temizlemişti. Fakat, şimdi Taehyung bunları umursamadan eşyaları etrafa fırlatıyor ve ayaklarını sehpanının üzerine uzatıyordu. Ölme ihtimali yüzde kaçtı?

Kuzeninin ne kadar örnek bir insan olduğunu ve kendisinin ne kadar umursamaz bir insan olduğunu tekrar hatırlayarak derin bir iç çekti. Kim Seokjin, her annenin istediği ideal çocuktu. Yakışıklıydı, kibar ve saygılıydı. Dahası çalışkandı, temizdi ve hatta güzel yemek yapıyordu.

Taehyung ise en fazla evde oturup, çöp kutusuna çöpleri basket şeklinde atmaya çalışıyor, atamadığında da sinir olup çöp kutusunu deviriyordu. Anlayacağınız, durum oldukça vahimdi.

Telefonuna girip, Jisoo'dan gelen aramalaro ve mesajları görmezden gelmeye çalıştı, yine. Ama başarılı olamıyordu. Jisoo, yine buluşmak istiyordu ama yalnızca üç gün önce buluşmuşlardı. Taehyung, birileriyle sık sık buluşmayı seven biri değildi. Aslında, Taehyung evden çıkmayı seven biri değildi.

"Efendim?" diyerek telefonu cevapladı. Sesi sıkıldığını belli ediyordu. Bir anlığına da olsa karşısındaki kızın, bunu anlamasını ve kendisinin peşini bırakmasını umdu.

"Taehyung," dedi Jisoo. Alınmışcasına kırgın çıkıyordu ses tonu. Ama hissettiği tek şey sinirdi. Bu çocuk kim oluyordu ki, Jisoo'yu görmezden gelebiliyordu? "Seni ne zaman arasam, cevap vermiyorsun. Nasıl bu kadar meşgul olabilirsin?"

"Üzgünüm."

"Yarın buluşmak ister misin?"

"Jisoo, aslında ben-"

"Nerede buluşalım?" diyerek sözünü kesti Jisoo. Taehyung'un ne söyleyeceğini az çok biliyordu ama bunları duymak istemiyordu. Bu konuda başarılı olmak istiyordu. Ve o bir şeyi isterse mutlaka yapardı. Şimdiyse istediği tek şey, Kim Taehyungtu.

"Pekala, bize gel."

"N-Ne?" Jisoo kekeleyerek konuştuğunda, Taehyung onu göremese bile gözlerinin şaşkınlıktan kocaman olduğunu tahmin edebilmişti. Gözlerini devirdi.

"Aklından neler geçiyor senin? Evde annem ve kuzenim de olacak. Onlarla da tanışmış olursun."

"Tamam, o zaman. Yarın size gelirim. Adresi mesaj at."

***

Yoongi, telefonuna gelen titreşim sesiyle odağını kahvesinden ayırıp, telefonuna çevirmişti. Mesaj Jisoo'dandı.

'Yoongi, Taehyung beni ikinci randevumuzda evine davet etti.

Ailesiyle tanıştıracakmış.

Tanıştığı ilk kızla, yani ben, evlenme gibi bir düşüncesi olamaz, değil mi?'

Yoongi kaşlarını çattı. Doğrusu, böyle bir şeyi hiç beklemiyordu. Bu sefer de telefonu bırakıp, odağını yanındaki sandalyede oturan ve kantindeki kızlara bakan Jungkook'a çevirdi. Lisa'yı arıyor olmalıydı.

"Kook, sana bir şey soracağım."

"Sor, Hyung." dedi Jungkook, tıpkı hyungu gibi bakışlarını gözlerine odaklayarak.

"Senin şu arkadaşın var ya, Taehyung.."

"Evet."

"Evlilik hakkında ne düşünür?"

and july ❅ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin