and july ❅ vsoo ✓

2 ☆ Duygusuz insanların canını yakmak gerekir

BTS - Pied Piper

2.Bölüm: Duygusuz insanların canını yakmak gerekir

"Dostum, iyi misin?"

"İyiyim," dedi Taehyung yanağındaki morluğa dokunurken.

"Cidden Taehyung," dedi siyah saçlı olan. "Zorbalara karşı biraz olsun kendini savunabilmen gerekir."

"Zorba dediğin, senin abin Jungkook."

"Evet, ama bu zorba olduğu gerçeğini değiştirmez. Ben dürüst bir insanım."

"Cidden siz.." dedi Taehyung, nasılsa bunu öğrendiğine göre artık sorgulamaya hakkı olduğunu düşünüyordu. "Nasıl kardeş olabilirsiniz?"

"Üvey kardeşiz." dedi Jungkook omuz silkerek. "Yoongi Hyung'un babasıyla benim annem iki yıl önce evlendiler. Ama Yoongi Hyung bana gerçekten çok iyi davranır. Emin ol, beni sevmeseydi şu an hastanede, komada falan olurdun."

"Abartma be," diyerek gözlerini devirdi Taehyung. "Neden kardeş olduğunuzu kimse bilmiyor peki?"

"Bilmem, sadece söylemedik işte. Bu biraz garip geliyor."

Taehyung, Yoongi'yi umursamıyormuş gibi davranmıştı. Fakat, o sırada kantine giriş yapan Yoongi ve yanındakiler, Taehyung'un tırsmasına neden olmuştu. Yalan yok, bugün olanlardan sonra oldukça korkmuştu. Yoongi'nin adımlarının bu masaya doğru geldiğini hissettiğinde kendisini masadan kaldıracağını ya da bir şeyler söyleyip tehdit falan edeceğini düşünmüştü ama Yoongi öylece yanlarından geçip gitmişti.

"Bu okulda," dedi Jungkook. "Popüler olan çok fazla kişi var bu da bizi gölgede bırakıyor."

"Sen Min Yoongi'nin kardeşisin, popüler olman gerekmez mi? Biraz bile olsa bir şeyler öğrenmiş olmalısın. Üstelik daha demin bir kızın sana selam verdiğini gördüm."

"O benim kuzenimdi."

"İşte, gördün mü? Kuzenin seni tanıyor, demek ki popülersin."

"Cidden, senin nasıl bir aile hayatın var böyle?"

Jungkook güldüğünde Taehyung da tebessüm etti. İstemsizce gözleri sürekli Yoongi'nin masasına kayıyordu. Yanında sabah çarptığı kız Jennie, Jimin, isminin Namjoon ve Hoseok olduğunu öğrendiği iki kişi vardı. Ama birkaç dakika sonra üç kız daha onlara katılmış, diğer masadan sandalye çekerek rahatça oturmuşlardı.

"Onlar da kim?" diyerek gözlerini ilk defa gördüğü kızlarda gezdirdi.

"Jennie'nin yanındaki siyah saçlı kız Jisoo, Hoseok Hyung'un yanındaki Rose, diğeri de Lisa."

Sadece kafasıyla onayladı ve gözlerini onlardan çekti Taehyung.

"Sevgililer galiba?"

"Hayır," diyerek başını iki yana salladı Jungkook. "O grupta Jennie ve Yoongi Hyung dışında bir çift yok."

Anladığını mırıldanarak başını salladı Taehyung. Sonra kantinde daha fazla durmak istemediğini düşünerek, Jungkook'a veda edip sınıfa çıkmıştı.

Jungkook ise kalkıp, Yoongi'nin masasına oturmasının sorun olmayacağını düşünmüştü. Abisi ona kızar mıydı? Sanmıyordu.

"Hyung," dedi tereddütle. Masadaki tüm gözler aniden ona dönmüştü ve bu ister istemez gerilmesine neden olmuştu Jungkook'un.

"Efendim Kook," dedi büyük bir ciddiyetle Yoongi. Garip bir şekilde Jungkook, o an 'oturabilir miyim' diye sormaya çekinmişti. Oysa ki, herkesle iyi anlaşabilen, arkadaş canlısı, birisiydi. Yoongi'nin kendisini sevdiği doğruydu ama galiba gerçek abi-kardeş yakınlığına asla erişememişlerdi.