19 ☆ Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?

2.6K 228 60
                                    

19 - Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?

Saat gece on ikiye yaklaşırken, siyah bir araba Han Nehri'nin kıyısındaki ünlü barın biraz ilerisinde durmuştu. Sürücü koltuğundaki Jennie, arabanın farlarını kapattı. Güneş yerini Ay'a bırakalı saatler olmuştu ancak Jennie hala güneş gözlüğü takıyordu. Hemen yanındaki yolcu koltuğunda Rose oturuyordu ve onun da başında siyah bir şapka vardı. Arka koltuktaysa iki ön koltuğun arasına kafasını sıkıştırmış, ağzını ve burnunu bir maskeyle örten Lisa bulunuyordu.

"Ee," dedi Lisa etrafı süzerken. "Buraya geleceklerinden emin miyiz?"

"Elbette." dedi Jennie hafifçe gülümseyerek. "Yoongi arkadaşlarıyla sürekli buraya gelir. Ve bugün de gelecek."

"Onu kast etmiyor." diyerek elindeki su şişesinden bir yudum aldı Rose. "Ya Taehyung gelmezse? Jungkook onu gelmemesi için ikna edebilir."

"Geleceğini umalım." diyerek arkaya yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi Jennie. Başka çareleri yok gibi görünüyordu.

***

"Taehyung!" dedi Jungkook sinirle. "Saçmalamayı kes artık. Asla oraya gidemeyiz."

"Gideceğim." dedi Taehyung sinirle. Kararlı görünüyordu ve bu işten vazgeçmek istemiyordu. Min Yoongi ciddi manada sinirlerini bozmaya başlamıştı. Üstelik bir de telefondan basit mesajlar atarak onu kavga etmeye çağırıyordu. Ortaokulda okuduklarını falan düşünüyor olmalıydı.

"Taehyung.." Jungkook en yakın arkadaşının arkasından koşturmaya devam etti. Otobüsten ineli birkaç dakika olmuştu. Taehyung öyle hızlı yürüyordu ki, Jungkook ona yetişmek için koşmak zorunda kalıyordu. "Onların sağı solu belli olmaz." dedi Jungkook. Vazgeçirmek için her yolu denemeye çalışıyordu. "Boşver gitmeyelim. Ben sonra abimle konuşurum, gitmemiz şart değil."

"Anlamıyor musun Kook?" dedi Taehyung, olduğu yerde durup Jungkook'a bakarak. "Oraya gitmezsem arkamdan korkak diye konuşacaklar. Sanki oraya gidip Yoongi'nin suratına yumruğumu geçiremezmişim gibi!"

"Geçirebilir misin ki?" diyerek şaşkınlıkla Taehyung'a baktı Jungkook. Taehyung sinirle en yakın arkadaşı yerine koyduğu tavşan kılıklı çocuğa bakmış ve omzuna bir tane vurarak, bara doğru ilerlemeye başlamışlardı. Barın önünde durduklarında içeri girip girmemek konusunda tereddüt yaşıyorlardı ki, Yoongi'nin kırmızı arabasının park alanına yaklaşması ikisinin de kararsızlığını yok etmişti.

"Tae-"

"Kapa çeneni Kook." Taehyung'un ani çıkışıyla Jungkook susup olduğu yere sinmek zorunda kalmıştı. Yoongi'ye ait olan kırmızı arabadan Yoongi, Hoseok ve Jimin inmişti. Bara doğru ilerlemeye başladıklarında Yoongi hafifçe Han Nehrine doğru baktı ve Jungkook'u görmesiyle olduğu yerde kalakaldı. Kaşlarını çatarak gözlerini kısıp onun gerçekten Jungkook olup olmadığını anlamaya çalıştı. En son evden çıkmadan önce, saat sekiz gibi, Jungkook'u aramıştı ve onun dışarda olduğunu fakat bir saat içinde eve gideceğini söylediğine yemin edebilirdi. Şimdi gecenin köründe en tehlikeli barlardan birinde yanındaki salak çocukla ne yaptığını sanıyordu?

"Jungkook." Yoongi kendi kendine mırıldanıp adımlarını ikisine doğru yönlendirdiğinde Hoseok ve Jimin'in dikkatini çekmişti. Onlar da Yoongi'nin yürüdüğü yöne baktıklarında şaşkınlıklarına engel olamadılar. Anlaşılan Jungkook'un başı beladaydı.

Üçü ilerleyip Taehyung ve Jungkook'un önünde durduklarında Taehyung sert bakışlarını üçüne yolluyor, Jungkook ise üçünden başka her yere bakıyor ve ıslık çalmaya çalışıyordu. Her şey yolundaymış izlenimi vermeliydi. Evet, geçerken uğramışlardı işte. Bu kadar basitti.

"Sizin ne işiniz var burada?" dedi Yoongi sinirle. İkisine bakıyor ve hangisi daha salak sorusuna bir cevap bulmaya çalışıyordu. Jungkook, Yoongi'yi duymuyormuş gibi yapmaya devam ederken Taehyung'un bakışları daha da soğuklaşmıştı. Histerik bir gülüş sunarak Yoongi'ye baktı. "Bizim burada ne işimiz var öyle mi? Cidden, balık hafızalı falan mısın? Attığın mesajı unutacak kadar hem de.."

"Ne saçmalıyorsun?" diyerek Taehyung'a doğru iki adım atmıştı Yoongi. Ciddi anlamda sinirleri bozulmuştu. İkisinin kafasını birbirine sürtüp kıvılcım çıkarmak istiyordu. Jungkook, Taehyung'a yaklaşan abisini gördüğü anda, ileriye atılmış ve aralarına girmeye çalışmıştı. Ama sanki Jungkook bu olayı ne kadar zararsız atlatmaya çalışıyorsa, Taehyung da inadına dayak yemek istiyordu.

"Kavga etmeye geldim." dedi Taehyung. Yoongi birkaç saniye ifadesizce Taehyung'a bakmış sonra da kahkaha atmaya başlamıştı. Bu çocuk ciddi anlamda salaktı. Kafasını iki yana sallayarak Taehyung'u yakalarından tutup kendine çekti. Taehyung ifadesini bozmamış Yoongi'ye bakmaya devam etmişti.

"Durun yahu!" dedi Jungkook, Yoongi'yi belinden çekerek Taehyungtan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Yoongi, Jungkooktan daha zayıf görünse de daha güçlüydü bu yüzden bu mümkün olamıyordu. "Durun dedim size!"

"Jimin şunu al." dedi Yoongi kardeşine bakarak. "Taehyung kavga etmek istiyormuş. Buraya kadar gelmişken eli boş yollamak olmaz, değil mi?"

Jimin Yoongi'yi onaylayarak Jungkook'u kolundan tutup geriye çektiğinde Hoseok da diğer taraflarına geçmiş olayı yakından izlemeye başlamıştı. Jungkook'un itirazlarına karşı Jimin tek bir kelime bile etmemişti ve ne olduysa o an olmuştu. Taehyung artık sabrının son kırıntılarına geldiğini hisettiğinde yumruğunu Yoongi'nin sağ elmacık kemiğinin hemen altına geçirmişti. Diğerleri şaşkınlıkla Taehyung'a bakarken, Yoongi geriye doğru sendelemiş ve düşmekten son anda kurtulmuştu. Kafasını kaldırıp alayla Taehyung'a baktı, sadece iki saniye içinde Yoongi'nin yumruğu da Taehyung'un suratına patlamıştı.

"Yeter artık!" Yoongi bir yumruk daha atmaya hazırlanıyordu ki, onlara göre yabancı fakat Taehyung'a göre oldukça tanıdık olan ses tonunu duydular. "Ne diye kavga ediyorsunuz?"

Taehyung verecek cevap bulamazken, Jungkook Jimin'in kolları arasından kurtulmuş ve bakışlarını sıkıntıyla etrafta gezdirirken siyah arabayı ilk kez fark etmişti.

####

çok geç geldi bölüm farkındayım ama artık bekletmeyeceğim sizi.

özel bir sorum var, hikayede Namjin yapayım ister misiniz?


and july ❅ vsoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin