Sessizce sırama oturdum yanına birinin oturduğunu farkedince bana doğru döndü.
-burası senin yerin miydi?
Evet anlamında kafamı salladım. Beklemediğim bir tepki verip
-özür dilerim bilmiyordum dedi ve yanımdan kalktı. Bende önüme dönüp öğretmeni beklemeye başladım. Ders sonunda aşağıya indim. Amacım bahçede biraz dolaşmaktı. Ama dışarı da tesadüfen hayat ve bir çocuğu gördüm. Hayat onu bıkmış bir şekilde dinliyordu. Çocuk ona bir şeyler anlatıyordu. Gördüğüme göre çocuk büyüktü. Büyük ihtimalle bizim bir üst sınıfımızdaydı. En sonunda hayat hızlıca benim yanıma gelmeye başladı. Hayırdır der gibi baktım yüzüne. Gözlerini devirdi. -hiç sorma uğraşıyorum işte.
-kim o? Diye sordum.
-savaş dedi. Sonra da ekledi."eski sevgilim"kafamı anladım diye salladım. Hayatla sınıfa çıkıyorduk ki kantinde bana gülümseyen o çocuk hayata bakarak gülümsemeye başladı. Hayat önce farketmemiş gibi yapsa da daha sonra rahatsız edici bir noktaya gelince dönsene önüne diye bağırdı. Çocuk gözlerini başka tarafa çevirip gülmeye başladı. Yukarı çıkarken hayat kendi kendine konuşuyordu. " bütün deliler bizi buluyor anlamıyorum ki ben" güldüm sadece gerçekten de öyleydi. Sınıfa çıktık Burak tek başına sırada oturuyordu. Yanına gittik bu aralar gerçekten durgundu. Hayat konuşmaya başladı."iyi misin Burak cidden bu sıralar hiç Burak gibi değilsin aklın hep başka bir yerde gibi" cevap vermedi bir yere dalmıştı. O sırada hoca sınıfa girdi. " gençler size bir duyurum var İzmir'e gezi düzenliyoruz isteyen herkes katılabilir. İsminizi yazdırın isteyenler" büyük ihtimalle gidecektim ama önce anneme sormam gerekiyordu. Bizim grubun hepsi ismini yazdırmıştı. Cumartesi günü gidilecekti. Eve gidince ilk iş annemden izin aldım. Tahmin ettiğim gibi izin verdi. Bu gezi konusunda annem gerçekten benden daha çok ısrarcıydı. Nedense o tarz yerlere gitmemi sosyal bir kız olmamı istiyordu. geziye Burak da geliyordu tabi ki annemi kıramazdım üstelik Burak geziye geliyorsa. Eşyalarımı hazırladım ve yatağa yattım. Sabah 6 gibi gözlerim heyecandan kendi kendine açıldı. Hemen hızlıca üzerimi giyindim ve odamda biraz oyalandım. Kahvaltıyı hızlıca yaptıktan sonra okul bahçesine doğru gitmeye başladım. Servis okulun bahçesinde bekliyordu. Çantamı içeriye koyup dışarıda beklemeye başladık. Mete de benim gibi erken gelmişti. Yanına gittim."selam" bana doğru döndü. "Selam prenses Erkencisin benim gibi"(burada bölüyorum ama hikayede uzun bir zamandır Mete yoktu hikaye de siz de unuttuysanız en son karakter tanıtım bölümünde var kim olduğu ❤️) "evet dedim" servisi göstererek "istersen yanıma otur yanım boş" "olur"dedim. Tek oturmaktansa Mete'nin yanında oturmak daha iyiydi. Servise bindik beraber sırayla insanlar biniyordu. Bizim tayfa da gelmişti. Burak önce servisi taradı. Sonra gözleri benimle buluştu. Bir iki saniye sadece bana baktı. Sonra hemen önümüzde ki koltuğa oturdu. Aradan elini uzatıp onu dürttüm. "Selam günaydın" umursamaz bir şekilde bana bakıp kafasını tekrar çevirdi. Yine bana Mete ile oturdum diye tavır yapacaktı. Aslında hata bendeydi Mete'nin yanına oturmasaydım belki Burak'la Yanyana oturabilirdim. Hayat servise bindi. Burak'ın yanına oturmak yerine 11. Sınıflarda ki o çocuğun yanına oturdu. Daha dün kavga ediyorlardı. Mete'ye doğru döndüm. Kulaklıkla müzik dinliyordu. Kulaklığın birini kulağından çıkardım."koltuk arkadaşım ol dedik ama sen müzik dinleyeceksen pek birşey anlamadım bu işten"güldü." Özür dilerim konuşalım o zaman"bende gülümsedim."konuşalım"Burak aniden arkasını döndü bana hiç bakmadan direkt Mete'ye baktı. "Tak o kulaklığı tekrar kulağına ben gelip de zorla takmayayım " anlamsız bakışlarla Burak'a baktım. "Napıyorsun Burak" yine ben yokmuşum gibi davranarak önüne döndü. Cidden sinirlenmiştim. Kulaklığı tekrar kulağından çıkardım Mete'nin. "Hayır Mete benimle konuş lütfen"Mete diğerini de çıkarıyordu ki burak hızlıca servisten aşağıya indi. Hayat önce bana baktı daha sonra Burak'ın peşinden o da aşağıya indi. Cidden ileri gitmiştim arkadaşlığımızı riske atacak kadar ileri gitmemeliydim. Geriye doğru yaslandım. Kulaklığı Mete'ye geri verdim. "Herşeyi mahvediyorsun işte İpek"Mete bana doğru döndü."aslında o kadar mükemmelsin ki berbat etsen de görünmüyor. Mete'ye dönüp anlamamış gibi baktım. "Ne" Mete gülmeye başladı onu ilk kez bu kadar güzel gülerken gördüm. "Yok birşey diyorum ki herşeyi gerçekten berbat ettin" hala gülüyordu. "Biliyorum dedim"hala gülüyordu."gülme" dedim. Daha fazla gülmeye başladı. Ona döndüm."Mete kalkar giderim buradan gülme" " tamam gülmüyorum"dedi ve kulaklığı geri takıp kafasını arkaya yasladı hala gülümsüyordu. Bende cama doğru yaslandım. Ne de olsa Burak'a affettirirdim kendimi.Yeni bölüm geldi. Elimden geldiği kadar uzun yazmaya çalışıyorum. Bir daha ki bölüm daha uzun olur emin olun. Sizden ricam lütfen yorum yapmayı unutmayın en azından yazdığım sorulara cevap verseniz beni çok mutlu edersiniz.
Nasıl buldunuz bu bölümü?
Her zaman ki soru favori karakteriniz kim oldu bu bölüm(aranız da Mete-İpek destekleyenler var mı😂)
Eğer Instagram hesabımıza bakmak isterseniz
sana_ihtiyacim_var_wattpad
Bakabilirsiniz.Bu arada ilerliyoruz bu kadar bile ilerleyeceği mi sanmıyordum. Hepinize teşekkürler. 1000 okunma da sürpriz olacak unutmayın.❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA İHTİYACIM VAR
Teen FictionPlandan başka birşey bilmeyen ve herkesin arkasından bir iş çeviren bir çocuk ve onun için herşeyi yapabilecek bir kız tek sorun plancı çocuğumuz aşka inanmıyor 😊