Bölüm Dokuz: Hayaletlerle Kavga

115 12 27
                                    

"Beni öldürdün."

Kız, duyduğu ses ile arkasına döndü. Nereye döndüğünü bilmiyordu. Bütün vücudunu sarmış zifiri karanlık dolayısıyla nereye dönük olduğundan emin olamıyordu. Sadece, tanıdığı bir ses duymuştu ve sesin geldiği yöne döndüğünü umut ederek dönmeye çalışmıştı. 

"Bunu yaparken için acımadı mı?" 

Aynı sesi bir kez daha duydu. Elini uzattı ama elini göremedi. Ayakları da bir yere değmiyordu. Havada asılı kalmış gibiydi. Ne olduğunu bilmiyordu. Neredeydi? Ne yapıyordu?

Ve bütün bu sorularını cevaplamayacak, yeni soru buketleri eline bahşedecek bir şey oluverdi. Önündeki bir alan, sahne ışıklarının hedefi olmuş gibi bir anda tepeden aydınlatıldı ve konuşan erkek sesinin sahibi gün ışığına çıktı.

Karnı deşilmiş bir Peter Parker'dı. Yarım bir gülümsemeyle ve boş gözleriyle kıza bakıyordu. "Seni ne kadar sevdim haberin var mı?" Çocuk, kıza doğru gelmeye başladı. "Ama sen ne yaptın? Benden nefret ettin! Bana yaptıklarını kenara attın ve bana hiçmişim gibi davrandın."

Kendi etrafında çırpındı kız. Sudan çıkarılmış bir balıktan farksız kalmıştı çırpınırken. Sarı balığı alıkoyan el ise Norman Osborn'du. Ve adamın kendisi kızın tam arkasındaydı. 

"Sarı saçların çilek gibi kokuyor," dedi Norman ve anormal bir kahkaha patlatıp yüzünü kızın boynuna yaklaştırdı. Kız, onu arkasından yakalamış olan adamdan kaçmak istedi fakat bütün vücudu çoktan adamın kollarının altında kalakalmıştı. 

Peter ise Norman'ı umursamadan Gwen'e doğru yaklaştı. "Seni korumaya çalıştım ama sen benden nefret ettiğini söyledin! Hem de tam bu suratımın ortasına!" Elini kızın çenesine koydu ve yüzüne bakması için zorladı. Gwen, kafasını ve gözlerini de sağa doğru çevirse de Peter'ın kuvvetli elleri karşısında hiçbir şey yapamadı. Yüzünü istemeye istemeye Peter'ın suratına doğru çevirdi. 

"Bu yüze söyledin! Nefret ediyordun benden Gwen. Bunu direk yüzüme söylemiyordun ama o kırmızı maskeye karşı hönkürmekten başka bir şey yapmıyordun!"

Norman ise kahkahaların arasında Peter'ı destekleyecek cümleler fısıldıyordu kızın kulağının arkasına. "Neden öyle yaptın sarı civciv? Baksana çocuk seni  ne kadar seviyor. Neden üzdün böyle bir yüreği?" Laflarında o pis sinsilik hissediliyordu ve pis sıcak nefes kızın boynundaki tüyleri kıpırdattıkça Gwen daha da tiksiniyordu. 

"Ben, ben bilmiyordum!" diye haykırdı. Norman'ın yeşil damarlı kollarından kurtulmak için daha da çabaladı ama hiçbir sonuç elde edemedi. "Lütfen Peter, affet beni." Biraz daha çırpındı ve yüzünü geriye çevirip Norman'ın sarının bürüdüğü gözlerine baktı.

"Bu pisliğin kumandası altında bir ay geçirdim," deyip adamın yüzüne tükürdü. Tekrardan Peter'ın yüzüne döndüğünde ise Norman'a karşı sergilediği öfkeli yüz kayboldu ve yerini sevdalı yüze bıraktı. "Affet beni Peter. Bilseydim eğer seni asla incitmezdim."

"AMA İNCİTTİN!" dedi Peter ve elini kaldırdı. Gwen vurması için yüzünü çevirdi ve gözlerini yumdu. Fakat yanağında hiçbir şey hissetmedi. Şaşkınlıkla yüzünü tekrardan genç adama dönüp baktığında ise, Peter'ın ona bir el uzattığını gördü. "İncittin ve şimdi benim sorumluluğumu taşıyarak yaptıklarının bedelini ödüyorsun. Bu yükün altında kalmanı istemiyorum. Sana yardımcı olmak istiyorum."

"Ne?" dedi şaşkınlıkla Gwen. Kızı kollarıyla arkadan sarmış olan Norman da şaşırmıştı çocuğun dediğine. Korkuyla yutkunan Norman'ın kolları yavaş yavaş Gwen'i bırakmaya başladı. 

Kimlik -- Gwen Stacy || Aranea #1.5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin