Sabah olduğunda Bella'ya bakmamla önüme dönmem bir oldu. Yatağı savaş alanı gibiydi. Yanına giderek yavaşça omzunu dürttüm.
"Bella. Uyan."
Diyordum. Yavaşça gözlerini araladı.
"Rahat bırak beni. Uyumak istiyorum."
Deyince sırıtarak omzuna vurmaya başladım.
"Ne vuruyorsun?"
Diye sorunca ben de:
"Uyan kız. Sabah oldu."
Dedim. Esneyerek yatağından yere düştü. Kahkaha atınca Bella uykulu sesiyle:
"Ne gülüyorsun? Komik değil."
Deyince kendi haline baktı ve benden daha sesli bir şekilde kahkaha atmaya başladı. Ona tek kaşımı kaldırarak baktım.
"Hani komik değildi?"
Deyince kahkahayla karışık:
"Komikmiş!"
Diyerek gülmeye devam etti. O sırada gözüm saate kaydı.
"Bella! On beş dakika var!"
Diye bağırmamla yerinden sıçraması bir oldu. Hemen kendine bir kıyafet seçerek giyinmeye başladı. Tabi benim de ondan farksız olduğum söylenemez!
Giyinince adeta spor salonuna uçtuk. Geldiğimizde daha iki dakika vardı. İçimden derin bir 'oh' çekerek yerime geçtim.
Grup başkanı gelince sıra sıra hepimize baktı.
"Bugün kan içeceğiz."
Deyince rahatlamıştım. Sonrasında devam etti:
"Ama avlanarak."
Gözlerimin kocaman olduğundan eminim. Çünkü şaşırmıştım. Tamam dün kan içtim, tadı da kötü sayılmazdı. Ama avlanmak... İkisi birbirinden farklı şeyler.
"Ormana gideceğiz. Biraz soğuk olabilir. O yüzden montlarınızı almayı unutmayın. On dakika sonra hepiniz burada olun."
Diyerek gitti. Bella bana, ben de Bella'ya bakıyordum.
"Ne? Biz şimdi avlanacak mıyız?"
Dedi kekeleyerek. Ben de:
"Galiba öyle."
Dedim.
İkimiz de odalarımıza çıkarak montlarımızı aldık. Aşağıya beş dakika erken inmiştik. Sırf konuşmak içindi bu.
Beş dakika sonra grup başkanı gelerek:
"Hazırsanız gidelim. Haydi herkes arabaya."
Diyerek arabaya atladı. Hepimiz sıra sıra binince araba hareket etmeye başladı.
Yol boyunca uyudum. Tabii benim canım arkadaşım beni uyandırana kadar.
"Aria. Kalk geldik."
"Tamam tamam. Kalktım."
Diyerek gözlerimi ovuşturdum. Camdan bakmamla yerimden sıçramam bir oldu. Bella da:
"Ne oldu?"
Diye sorunca ona döndüm.
"Nereye geldik biz?"
"Bilmem."
Diyerek dışarı çıktı. Ben de onu takip ettim.
Söze ilk olarak grup başkanı başladı:
"Herkes tam mı?"
"Evet!"
"Peki. Şimdi ilk ben size göstereceğim, sonra sıradan devam edeceğiz."
Dediğinde alt dudağıma işkence etmeye başlamıştım. Çünkü ondan sonra ben vardım. Ağzıma gelen sıvı ile işkence etmeyi bıraktım. Kanatmıştım. Harika(!).
Sıra bana geldiğinde grup başkanının yaptığı gibi bir hayvanın boynuna dişlerimi geçirerek kanını emmeye başladım. İlkinde pek sevmesem de sonradan alıştım. Grup başkanı:
"Tamam yeter."
Deyince dişlerimi yavaşça çekerek yerime geçtim. O sırada bir çocuk:
"Nasıldı?"
Diye sordu.
"İyiydi."
"Bu arada ben Daniel."
Diyerek elini uzattı.
"Ben de Aria."
Diyerek uzattığı eli sıktım. Daniel gülerek:
"Memnun oldum."
Deyince:
"Ben de."
Diyerek önüme döndüm. Bella'nın kan içişini izledim. Daha korkak bir şekilde yapıyordu. Yavaş bir şekilde kan içiyordu. Sonrasında korkaklığı azaldı. Bella yerine geçince sıra Daniel'a gelmişti. O kadar hızlı içiyordu ki gören acelesi var zannederdi.
Herkes kan içince grup başkanı sırıttı.
"Ee nasıl buldunuz?"
Deyince herkesten:
"İyiydi, süper, idare eder..."
Gibi sesler çıkmaya başladı. Grup başkanı da:
"Buna alışmalısınız. Nasılsa tüm hayatınızda kullanmanız gerekecek. Şimdi otobüse."
Diyerek arabaya atladı. Herkes yerini alınca araba hareket etmeye başladı.
Vardığımızda ikimiz de kendimizi yatağa attık. Yorulmuştuk. Bella'ya:
"Nasıldı?"
Diye sorduğumda biraz sırıttı.
"İyiydi."
"Bir de bana 'sen kan mı içtin?' diyordun."
Deyince güldü. Sonrasında devam ettim:
"Haydi dinlenelim."
Deyince üstümü değiştirerek yorganıma sımsıkı sarıldım.
EVET SEVGİLİ OKURLAR YENİ BÖLÜM GELDİ! OKUNMA VE OYLAR ARTIYOR BU DA BENİM YAZMA İSTEĞİMİ ARTTIRIYOR
BU ARADA YENİ BİR KİTABA BAŞLADIM ADI:
Kaçak || Min Yoongi
BU HİKAYEMİ OKUYUP OY VERİRSENİZ SEVİNİRİM.GÖRÜŞÜRÜZ~

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Hayatım
VampireNereden bilecekti ki vampir olduğunu? Aklına bile gelmemişti aslında. Yani bir vampir olmayı düşünmesi? Ona biraz garip geliyordu. Sonrasında da öğrendi işte. Kamp ve ardından okul... Yorulmuştu ama beklediğine değmişti. Bir de bu süreç içerisind...