Gelen kişi Daniel'dan başkası değildi. İçimi büyük bir rahatlık kaplamıştı.
"Aria iyi misin?" dedi meraklı bakışlarla. Rüyamı ona anlatmalı mıydım? Bilmiyorum. Galiba şimdilik kendime saklamalıyım.
"İyiyim." Tek kaşını kaldırarak emin misin, bakışı fırlattı. Hayır, şimdi anlatmayacağım. Aklıma koyduğumu yaparım. Yani, umarım.
"İyi olduğumu söyledim ya."
"Öyle olsun bakalım." Yanıma oturdu.
"Şu kutudaki şey vardı ya?" Kafamı yukarı aşağı salladım.
"O neymiş?"
"Bilmiyorum. Annem ve babam güç olduğu hakkında bir şeyler yazmış ama emin değilim." Derin bir iç çektim.
"Avlanalım mı? Acıkmışa benziyorsun." Bunu söylediği gibi gözlerimin kıpkırmızı kesildiğini hissettim.
"Biraz karın doyurmaktan zarar gelmez değil mi?" Bir gülümseme yayıldı yüzüme.
"Üstümü değiştireyim. Biraz beklersin değil mi?" dedim. Kafasını yukarı aşağı salladı. Banyoya gitim
Giyindikten sonra Daniel'ın yanına gittim.
"Haydi biraz eğlenelim!" diyerek koluna girdim. Ormana ilerlemeye başladık. Aslında güçlerimiz hayvan kanıyla daha az işe yarıyordu. Bu yüzden arada insan kanı içiyorduk. Tabii ki de öldürmüyorduk. Niye öldürelim ki? Başlarda kendimizi tutmak zordu. İkna gücünü kullanıyorduk. İlk defa bir insandan kan içtiğimde galiba onu öldürmüştüm. Sonrasında da birkaç hafta gözyaşlarım yıkamıştı her yeri.
***
Dişlerimi boynuna geçirdim. Ne kadar da güçsüzdü kollarımın arasında. Elimin tersiyle sildim ağzımı. Gözümde bir şey canlandı o sırada. Kurtlar insanlar... Ellerinde de silahlar... Bu da neydi?
"Savaş başlasın!" dedi biri. Savaş mı? O sırada Emma geldi gözümün önüne kafası kopmuş, yanıyordu. Gerçek dünyaya döndüm birden.
"Aria ne gördün?" dei Daniel.
"Savaş." dedim. Kaşlarını çattı.
"Ne savaşı?"
"Gidip okuldakileri uyarmalıyız!" diyerek gücümü bacaklarıma yolladım. Varmam birkaç saniye bile sürmemişti galiba.
***
Herkes, her şey hazırdı. Bir de geleceği görebilen tek kişiydim ben. En öndeydim. Bu sefer de gücümü gözlerime yolladım. Birkaç metre kalmıştı.
"Yaklaşıyorlar!" dedim ve ilk olarak kurtlar gözüktü. Birden etrafımda bir şeyin olduğunu hissettim.
"Aria!" dedi Daniel. "Etrafında kalkan var!" demesiyle bakındım. Ben bir şey göremiyordum. Bu yüzden hiçbir şey demeyecektim.
Yukarıdan sesler geldi. Kafamı kaldırdığımda uçaklar vardı. Bunlar kesin insanlardır, dedim içimden. Doğru da çıkmıştı. Bana ateş ediyorlardı ancak bende hiçbir şey yoktu. Bunu fırsat bilerek bir kurt seçtim kurban olarak. Ondan uzak bir şekilde ağacı kaldırdım ve kurdun üzerine fırlattım. O daha ne olduğunu anlamadan çatırtı sesi geldi. Galiba kemikleri kırılmıştı.
Şimdi her yerde kan, ter, gözyaşı var. (Aklıma Blood, Sweat and Tears şarkısı geldi. Medyada bulabilirsiniz.) Emma'yı gördüm. Aynısıydı. Her şey gördüğümün aynısıydı. Emma'nın kafası kopmuştu. Öldüğünden emin olmak için yakmışlardı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Hayatım
VampirNereden bilecekti ki vampir olduğunu? Aklına bile gelmemişti aslında. Yani bir vampir olmayı düşünmesi? Ona biraz garip geliyordu. Sonrasında da öğrendi işte. Kamp ve ardından okul... Yorulmuştu ama beklediğine değmişti. Bir de bu süreç içerisind...