İkisi de bana öylece bakıyordu. Gözlerim dolmuş bir şekilde bir annemin bir gözlerine, bir babamın gözlerine bakıyordum. Babam konuşmaya başladı.
''Kızım biz sana söyleyecektik ama...''
deyince bağırarak:
''Ama ne?''
dedim. Annem babamın sözünü devam ettirdi.
''Ama küçüktün. Henüz hazır değildin.''
deyince iyice sinirlenmiştim.
''Eğer dinlemeseydim daha doğrusu kulak misafiri olmasaydım söylemeyecektiniz.''
dedim. Koşarak odama çıktım. Annem de babam da peşimden geliyordu. Odama girerek kapımı kapattım. Kapımın arkasında yavaş yavaş yere çökerek ağlamaya başladım. Beni başka bir yere gönderecekler miydi? Bu hayatım son bulacak mıydı? Bunları düşünerek kapımı kilitledim ve kendimi yatağa attım. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Sonrasında kendimi uykunun o sıcacık kollarına bıraktım.
Uyandığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Belki de onları dinlemeliydim. Belki hayatım değişecekti ama düşündüğüm gibi kötü olmayacaktı. Bunları düşünerek üstümü değiştirmeden kapının anahtarını yavaşça çevirdim. Kapı açıldığında adımlarımı merdivene yönelttim. Gitmekle gitmemek arasında kaldıysam bile sanki ayaklarımı kontrol edemiyordum. Kendiliğinden ilerliyorlardı. Annem ve babamı gördüğümde ikisinin de yüzleri asılmış, oturuyorlardı. Beni görünce ikisi de ayaklandı. Babam da:
''Anlatmamamızı ister misin kızım?''
diye sorunca merakla:
''Neyi?''
diye sordum. Annem de:
''Her şeyi...''
diye ekledi. Ben de kafamı olumlu anlamda sallayınca Babam anlatmaya başladı.
''Kızım. Annen de ben de vampiriz. Bu yüzden sen de bizler gibisin. Yani bir vampir... Ama eğitim görmen için bir kamp var. İki yıl sürüyor. Sonrasında da başka bir yerde iki yıllık bir okul... Biz de senin gibiydik. Korkuyorduk. Hayatımızın berbat olmasından korkuyorduk. Ama öyle olmadı. Okulun bitince ne istersen yap. Ama bu eğitimi görmelisin. Her vampir görmeli. Lütfen kızım sadece bir kere dene.''
deyince adeta büyülenmiştim. Vampir olduğumu kabullenmiş, o okula karşı bütün önyargılarımdan kurtulmuştum. Onlara bakarak:
''Peki. Deneyeceğim.''
dedim ve önce annem sonra da babam bana sarıldı.
Odama çıkarak moralimi düzeltmeye karar verdim. Şarkı dinledim, resim yaptım ve daha bir sürü şey... Kafam biraz dağılmıştı ama yine de korkuyordum. Ailemi bir daha görememekten korkuyordum. Tek korkum buydu. Çünkü iki yıl kamp iki yıl da okul sürecekti. Buna dayanabilirdim. Ama ailemden ayrı kalmaya... Bunları düşünmekten vazgeçtim. Çünkü bunları düşündükçe okula (ya da kampa işte her neyse) gitmek istemeyecektim. Aklıma güzel şeyler getirmeye çalıştım. Bunları düşünürken annemin sesiyle hayal dünyamdan çıktım.
''Kızım Aria! Haydi yemek hazır!''
diye bağırıyordu. Ben de inatlaşmadan aşağı indim. Yemeğimizi yerken aklıma bir soru geldi ve kendimi tutamayarak sordum.
''Anne baba. O kamp dediğiniz yerde gerçekten çadırlarda mı kalacağız?''
diye sorduktan sonra ikisi de gülmeye başladı. Komik değildi. Yoksa öyle miydi? Babam da gülmeyi bırakarak
''Hayır. Sadece bedensel eğitim yapıldığı için öyle deniyor.''
dediklerinde neden güldüklerini anlamıştım. Ben olsam ben de gülerdim. Yemeğimi yedikten sonra odama çıkarak biraz dinlendim.
Annem odama gelerek:
''Haydi kızım bavulunu hazırla.''
deyince:
''Bavul mu?''
diye sordum. Ama bu şeylerde kendimi tutamıyordum. Annem de:
''O kampta odalarda kalacaksın. Yatılı bir yer.''
dediği an gözlerimi açarak anneme baktım. Ne yani? Ben ailemi dört yıl boyunca göremeyecek miydim? İçimden 'Ne yaparım ben onlarsız?' diye geçiriyordum. Ama okul ve kamp bitince ne istersem yapabilirdim. Bittiğinde özgür olacaktım. Yani bu dört yılı (zorla da olsa) geride bırakmalıydım.
Bavulumu hazırlayınca üstüme rahat bir şeyler geçirip, arabaya bindim. Okulun(kamp) önüne gelince tırsmadım değil. Bu nasıl kamp böyle? Korku filmi çekilirdi. Yani ben öyle düşünüyordum.
Okulun (kampın) resmi:
Bir annem bir babama baktım. Onlara sarılarak el salladım. Sanki çenem kilitlenmişti. Yaşlar gözlerimden yavaşça akıyordu. Bu... bu gerçek olmazdı değil mi? 'Son iki günü aklımdan çıkarabilsem' diye geçirdim içimden. Keşke...
Okulun kapısından girdiğimde müdürün odasını aramaya başladım. İçerisi dışarıya göre daha iyiydi. Yani dışarısı kadar korkunç değildi. Alışabileceğimi düşünmedim değil.
Müdürün odasına gidince sınıfımı ve odamı öğrenerek ilerlemeye başladım. Geldiğimde bir kız yatağına oturmuş, kitap okuyordu. Beni görünce ayağa kalkarak:
''Selam. Ben Bella.''
deyince ben de:
''Merhaba. Ben de Aria.''
dedim. Eşyalarımı yerleştirmeye başladık. O da (Bella) bana yardım etti. Eşyaları yerleştirince konuşmaya daldık.
EVET SEVGİLİ OKURLAR! YENİ BÖLÜM GELDİ. PEK SIK BÖLÜM YAZAMIYORUM ÇÜNKÜ BU ARALAR SINAVLAR YOĞUNLAŞTI. HEPİNİZİN SINAVLARINIZDA BAŞARILI OLMANIZI DİLİYORUM. BÖLÜMLERİ SIK ATMAYA ÇALIŞACAĞIM. BU ARADA ŞARKI BTS-BUTTERFLY.
ÖNERİ , ŞİKAYET VE İSTEKLERİNİZİ YORUMLARDA BELİRTMEYİ UNUTMAYIN!
OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN. GÖRÜŞÜRÜZ<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Hayatım
VampirNereden bilecekti ki vampir olduğunu? Aklına bile gelmemişti aslında. Yani bir vampir olmayı düşünmesi? Ona biraz garip geliyordu. Sonrasında da öğrendi işte. Kamp ve ardından okul... Yorulmuştu ama beklediğine değmişti. Bir de bu süreç içerisind...