Kerem'e

38 5 0
                                    

    Bu gün sensizliğin bilmiyorum kaçıncı günü. Bilmekte istemiyorum zaten. Yokluğunun kaç gün olduğunu bilmek bildiğim o şey altında sensizliğin de ağırlığı ile tekrar tekrar ezilmek istemiyorum.

    Yokluğun ilk gittiğin gün gibi hala çok acıtıyor yüreğimi. Hala kanıyor kalbim. Ve ben o kanla besleniyorum sanki. Yaşarken ölüyorum adeta...

     Her şey bir kenara seni hala çok seviyorum. Küçük harflerle yazıyorum evet. Çünkü tutsakların yasakları gibi yasak adın bana. Haykırsam bir girdapta kaybolacağım. O yüzden ben sensizlikte kaybolmayı istiyorum.

    O sensizlikte yine seni buluyorum. Acı zevk verir mi insana? Evet verir. O acı kalbime ve beynime seni ilmek ilmek dokuyorsa ben o acıya da razıyım...

  Hala özlüyorum seni. Yasak olduğunu, günah olduğunu bile bile özlüyorum.

   Hiç unutmuyorum o halini. Giydiğin damatlığı bana nasıl kefen ettiğini. O geceyi...

   Senin bir başkasına dokunduğun, koynuna, kollarına bir başkasını aldığın o geceyi unutamıyorum. Tarifi imkansız acılar sıralamasında ilk ve tektir kesin. Zevk aldın mı bensiz, benden başkasıyla uyurken sahi?

                              ***

   Bak yine düştün aklıma. Evet hiç çıkmadın ki. Bana gülen yüzünü, aklıma mıh gibi çakılıp kalan yeşil gözleri unutmam nasıl mümkün olabilir!?

   Çok sevdim seni. Kendimden bile çok... Hani bir çocuk gibi derler ya, işte öyle sevdim seni. Kimseye açmadığım kalbimi sana açtım ben. Sanki hiç gitmeyecekmişsin gibi. Sanki hiç bitmeyecek gibi... Ama nerden bilebilirdim ki beni hiç sevmediğini...

                                 ***

   Aslı yaşayan bir ölü misali günlerini geçirmeye devam ediyordu. Mecbur kalmadıkça gülmüyor ve konuşmuyordu.

    Kerem'den gelecek haber dışında hiç bir şey ilgisini çekmiyordu. Sadece Kerem'e yazdığı günlüğü ile ilgileniyordu.

     Onun evli olduğunu bile bile, ona yaşattıklarını bile bile hala bir umut Kerem'den gelecek bir telefonu bekliyordu.

   Günler geçti, aylar geçti. Annesi her ne kadar Aslı'dan Kerem ile ilgili duyduklarını gizlemeye çalışsada Aslı her dakika Kerem'i sosyal medya üzerinden takip ediyor onun paylaşımlarını görüyordu.

   Yine Kerem'in paylaşımlarına bakmak için telefonu eline aldığı gün Aslı bir kez daha paramparça oldu. Kerem'in paylaşımı yine Aslı'nın dünyasının başına yıkılmasına sebeb oldu.
      "Minik adımları atacağın günü sabırsızlıkla bekliyoruz babacığım"

     "Kerem'in eşi hamile miydi? Evet kesin hamile." diye geçirdi içinden Aslı.
Dünyası bir kez daha başına yıkılmıştı. Aslı, elindeki telefonu bir hışımla yatağına fırlatıp sessiz sessiz ağlamaya başladı. Hıçkırıklarını yutarak ağladı. Sessiz ve uzun.

      Onu düşünen ailesini artık saplantısı olan Kerem meseleleri ile üzmek istemiyordu. Ağladı, ağladı. Saatlerce ağladı Aslı.

      Yine gözyaşlarını içindeki acıyı satırlara dökmek için masasına oturup defterine yazmaya başladı.

                              ***

        Ölüyorum Kerem. Senden her aldığım haberle ilk yıktığın gibi yıkılıyorum. Artçı sarsıntılar değil yaşadıklarım. Deprem! Seviyorum seni be adam! Hemde deliler gibi.

YARE-İ DİL (KİTAP OLDU! ) Sipariş Adresi Www.pembevagonlar.com Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin