"İnstagram'da takılıyordum öyle. Lol girelim mi ?"
Neptün:
"Sen 1 el girekoy ben gelince mesaj atarım."
Deniz:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neptün:
"Alkşsdflşksfjalskşfasdşlk tamam hadi görüşürüz iyi oyunlar sana."
Deniz:
"Hadi bb"
Akşam yemeği hazır mı diye bakmaya gittiğimde annem kuaföre gitmiş, mücevherlerini takmış, elbisesini giymiş babamı bekliyordu. Bunun anlamı dışarıdan yemek söyleyeceğiz demekti. Odama dönüp abimi arayıp gelip gelmeyeceğini sordum. Negatif cevap alınca Eftalya'ya bizdesin bugün dedim.
Tekrardan babamın hazırlanmasını bekleyen annemin yanına gidip "Bu ne güzellik Ayla Hanım neye borçluyuz bunu?"
"Benim gibi yakışıklı bir adamla evlenmesine borçlu" dedi yatak odasından çıkan babam.
"Bakıyorumda egonuz takımınızın fiyatı kadar yüksek Ali Bey" dedim ceketin üzerinde kalan etiketi gösterirken.
"Neyse sen al şu 50 lirayı dışardan söylersiniz bir şeyler abin gelecekmiymiş sordun mu?"
"Gelmeyecekmiş o yüzden Eftalya bizde kalsa olur herhalde?" diye sordum.
"Eftalya'nın kalması için izin istemen bile garip abinden daha fazla görüyorum artık" dedi troll babam.
Annem gözlerini açarak babama sus işareti yaparak. "Duyacak şimdi alınır kız deme öyle." diye fısıldadı.
"Hadi çifte kumrular siz gidin artık." deyip evden onları gönderip odama geçtim.
"Pizza mı Hamburger mi?" diye sordum yemeksepetinde gezinirken.
"Tabi ki pizza sorman hata" diye cevap verdi beni şaşırtmayacak şekilde.
Yemeksepetinden siparişi verip bilgisayarımı açtım. Eftalya yine homurdanmıştı doğal olarak. Çünkü bilgisayarda ne yaptığımı biliyor bu yüzden onunla ilgilenmediğimi söylüyordu.
"Hadi film izleyelim." diye atladı yanıma bilgisayar oynamamı istemediği için böyle yapıyordu.
"O zaman film gecesi yapalım nasıl olsa bizimkiler baya geç gelir Deniz ile Selin de gelsin."
"O zaman pizzaları arttır gelirkende bişeyler alıp gelsinler."
"Peki aç çocuğum benim." dedim ve Eftalya gözlerini devirmişti.
Deniz'i ve Selin'i arayıp mutfağa geçtim ve föndü yapmaya başlamıştım çünkü Deniz'in en sevdiği şey föndüydü. Sonuçta erkeğin kalbine giden yol mideden geçerdi. Çilekleri ve muzları çıkarıp düzgünce kestim. Biraz beyaz çikolata, biraz bitter ve bolca sütlü çikolata erittim ve annemin gün için aldığı föndü setlerine koydum.
Kapı ikinci kez çaldığında Eftalya kapıyı açmaya gitti. Sonunda pizzalar geldi diye sevinirken Deniz'i kapıdan girerken gördüm. Bir yandan sevinirken bir yandan da acıkan karnım için üzülüyordum. Odada oturacak tek yer benim yanım kaldığından gelip yanıma benim gibi kurulmuştu.
"Ne izleyeceğiz?" dedi Deniz.
Yüzüme piç bir gülüş yerleştirip yavaşça döndüm ve "Ruhlar Bölgesi." dedim.
Bu sırada zil tekrardan çaldı. Zaten 7/24 aç olan Eftalya kurt gibi kapıya koşup kuryeyi yemeye gitmişti. Yerimden aceleyle kalkıp Eftalya'nın adamı parçalamadan önce durdurmam gerekiyordu. Cebimden parayı çıkartıp Eftalya'nın kabir azabı çektirdiği adama uzattım ve işkenceden kurtardım. Eftalya'yı içeri gönderip para üstünü alıp içeri geri döndüm. Ben dönene kadar Eftalya 1 dilimi bitirmek üzereydi. Bilgisayarı televizyona bağlayıp filmi açtım. Diğerlerinin yanına geçip filmi izlemeye başladım.
Her jumpscare çıktığında yavaştan Deniz'e yaslanıyordum. Deniz'in sağ kolu aramızda sıkışınca gerinme hareketi yaparak kolunu omzuma attı. Omzumdaki kolunu patlamış mısır kabına uzatınca kafam omzuna çarptı.
"Ovv özür dilerim bir şeyin var mı?"
"Yok burnum acıdı biraz." dedim ve burnumu baş parmağı ve işaret parmağı arasına alıp nazikçe sıktı. Hemen geri çekilip mısır kabını kucağıma aldım.
"Buradan alması daha kolay olur." dedim fısıldayarak.
Film bittikten sonra nefes nefese kalmış, kalbim hızlı hızlı atıyordu. Çünkü filmi indirdiğim yer filmin sonuna aşırı korkunç bağırmalı bir jumpscare koymuştu. Filmde toplam korktuğumuzdan daha fazla korkmuştuk. Televizyonu kapatıp ışıkları açtım ve "İyi korktuk he" dedim ve sehpanın üzerindekileri mutfağa götürüp bulaşık makinesine dizdim. İçeriye döndüğümde Eftalya uyumuştu, Selin ve Deniz gitmek için hazırlanıyordu. Deniz, Selin'i evine bırakıp evine dönecekti.
Oturma odasını ve mutfağı iyice temizledikten sonra yatağımla sevişmeye giderken annemler dönmüştü. Annem kaşlarını çatıp "Neden uyumadın sen?" dedi.
"Ortalığı topladım öyle." dedim sanki hiç uğraşmamışım gibi.
"Neyse ki yarın cumartesi kurtardın paçayı."dedi babam.
Harbiden yarın cumartesiydi. Acaba yarın ne yapsamdı. Neyse şimdilik yatağımla yarım kalan işimi halledecektim. Sabah düşünürdük bir şeyler.
Ayy şimdilik böyle bir şey çıktı umarım beğenirsiniz kısa oldu ama neyse toparlayamadım hala. Hatta kitabı şöyle bi gözden bile geçirdim ne yazdım acaba diye. :(
