Deniz iki gündür mesajıma cevap vermemişti. Cevabı bırak görüldü bile atmamıştı. Aradığımdaysa sonuna kadar çalsa da açmıyordu. Tunahan yarın bize gelecekti. Zaten evleri bize çok aşırı yakındı.
•••
Obsesif adlı kitabı okuyordum ve çok kötü olmuştum. Kadını kaçırıp tecavüz ediyordu daha sonra doğan bebeği ise dört haftalıkken ölüyordu. Tüm tadım tuzum kaçmıştı. Giyilebilir battaniyemin içinde tüm günümü geçiriyordum. Normalde çok sevdiğim Dan Brown kitaplarını bile okuyamıyordum. Annem sürekli odama gelip ne olduğunu soruyordu. Bende diyorum okuduğum kitap böyle böyle bir kitapmış büyük bir etki bıraktı bende ama inanmıyordu. Geçiştiriyormuşum gibi geliyordu ona. Eftalya bir kaç kez dışarı çıkarmaya çalışmıştı ama hava kış mevsimine göre çok güneşliydi.
• • •
Eftalya benden habersiz iş yapmıştı ve şimdi her şey birbirine girecekti. Deniz'in bizzat evine gidip beni dışarı çıkarması için bize çağırmıştı. Bende Tunahan'ı çağırmıştım. Tunahan her an gelebilirdi, Deniz'de öyle. Eftalya ile panik halindeydik. Eftalya kolumdan tutup
"Çabuk hazırlan dışarıda buluşalım hiç değilse annenin haberi olmaz" dedi.
Onu haklı bulup odaya geçip hazırlandım. Üzerime beyaz ince bir kazak altıma koyu renk dar jean giydim. Askıdan deri ceketimi alıp beyaz sneakerlarımı giydim. Anneme "Ben çıkıyorum." diyip kapıyı çektim. Bina kapısından çıkarken Deniz motorunu park ediyordu. Beni görünce gülümsedi ve motorundan indi.
"Hadi gel parka yürüyelim." dedim.• • •
Parkta oturacak bir yer bulup oturduğumuzda Eftalya karşıdan sinirli sinirli geliyordu.
"Buraya gelene kadar arkanızdan seslendim bir kere dönüp bakmadınız. Maşallah sizde de nasıl bacak boyu varsa yetişmek mümkün değil."
Aslında Eftalya ile aramda 5 santim vardı ama benim bacaklarım ona göre daha uzundu. Ayrıca adımlarımı Deniz'e uydurmaya çalıştığım için geniş geniş atıyordum adımlarımı.
Telefonumu bana uzattı. "Telefonun evde kalmış. Tunahan mesaj attı gelemeyecekmiş." İçime bir su serpilmişti.Hepimiz banka yerleştikten sonra ben nasıl başlayacağım diye düşünürken Eftalya boş koltuk görmüş teyze gibi konuya girdi.
"Notları senin yazıp Neptün'e gönderdiğini biliyoruz."
Uzun bir sessizliğin sonunda masumca yüzüne bakınca konuşmaya başladı.
"Çözdüğüne sevindim ama ben henüz sana çıkma teklifi etmeye hazır değilim."
"Zaten etmene gerek yok sevgilisi var onun." Eftalyaya dönüp sinirli bir bakış attım.
"Gerçekten çok düşüncelisin ama zaten sende hazır değilmişsin. İstersen arkadaş kalabiliriz geri kalanı olur gider." anneannem gibi konuşmuştum.
"Aslında o anlamda hazır değilim dememiştim ama neyse sorun değil." derken sesi kırılmıştı.
"Benim evde biraz işim kalmıştı."
"İyi madem bizde dönelim artık." dedim Eftalya'yı dürterek.Evin önüne dönene kadar çıt çıkmamıştı. Deniz'in motosikletinin üzerine ağırlığını vermiş biri vardı. Deniz bunu fark edince hızlanmıştı. Yaklaşınca daha iyi fark etmiştim Tunahan'ı. Denizle aramızda ki mesafe iyice açılmıştı ve Deniz onu tartaklamadan önce yetişmem gerekiyordu. Hemen koşup laf söylemek üzere olan Deniz'in önüne geçtim. Tunahan'ın elinde defterim vardı.
"Defterimi mi okudun sen?"
Gözleri yaşarmıştı "5 Ocak 2018 Deniz beni motosikleti ile evime bıraktı ve benden öpücük istedi." Yüzünü defterden kaldırdı. "Madem onu seviyordun NEDEN BANA UMUT VERDİN? SÖYLE NEDEN? NEDEN BENİMLE SEVGİLİ OLDUN? Ben sadece mutlu olmak istedim seninle sen ise..." artık konuşamıyordu. Defteri önüme atıp hızla gitti. Ben sadece baktım arkasından. Gerçekten hiç bir şey hissetmemiştim. Yukarıdan burnuma su damlayınca merak etmiştim acaba benim ağlamam gereken yerde bulutlar mı ağlayacak diye. Kafamı yukarı kaldırınca annemi içeriye doğru kaçarken görmüştüm. Muhtemelen elinden düşmüştü su damlası. Az önce hiç bir şey olmamış gibi ikisine dönüp "Zaten sevmiyordum. İyi ki bu oldu. Aslında ona karşı hislerim olmadığını öğrendim." dedim. Kaskını kafasına geçiren Deniz'e "Eftalya bugün bizde kalacak biraz daha takılalım mı dışarıda eve dönmek istemiyorum henüz." çünkü annem duymuştu. Telefonuma gelen mesaj ile boğazıma kocaman yumru oturmuştu.
Anne: Arkadaşlarını gönder eve gel.
"Plan iptal herkes evlere dağılıyor." dedim. Deniz motosikleti ile yavaşça gitti. Eftalya ise sımsıkı sarılıp gitti. Yavaşça merdivenleri tırmadım. Darağacına giden mahkum gibiydim. Kapının önüne geldiğinde zili çaldım. Daha düğmeden parmağımı çekmemiştim ki kapı açıldı. Çok endişeliydi. İçeri girer girmez "Kuzum inşallah tek ben duymuşumdur. Benim için sıkıntı yok sen zorluk çekersin." dedi kafamı göğsüne yaslarken ağlamaya başlamıştım.
"Bi dakika şimdi sen benim Gay olmama şaşırmadın veya kızmadın öyle mi?"
"Gay olduğunu zaten biliyorum o defteri çok ortalıkta bırakıyorsun." dedi gülümseyerek.
"Beni bu akşam rahatsız etmeyin uyucam bolca." dedim ve odama geçtim.
Cennetim: Yarın arkadaşlarla bir geceliğine kampa gideceğiz. Eftalya ile sende gel ne olur hem kafanı dağıtmış olursun. Ev ortamından kurtulursun bir günlüğüne.
Neptün: Deniz gerçekten çok düşüncelisin ama benim böcek fobim var. O kadar stalk yapmışsın bunu öğrenemedin mi?
Cennetim: Biliyorum fobin olduğunu ama burası öyle bir yer değil bak gel göreceksin garanti veriyorum.
Neptün: İyi madem kabul ediyorum. İyi geceler sabah görüşürüz.
Cennetim: Yarın sabah 9'da hazır ol.• • •
Ay yazmak bi zor bi zor geliyor anlatmam. Aslında uzun hikaye yapmak istemiştim bunu ama şimdi hiç istemiyorum. Henüz paylaşmadığım bir kurgum var hazır olunca onu paylaşıcam. Onu yazması daha kolay geliyor bana. Bir oturuşta 1000 kelime bölüm yazdım az önce ona. Ama buna en son bölüm attığımdan beri azar azar yazıyorum. Beğenmiyorum siliyorum orasını burasını çıkartıp tekrar dolduruyorum yani sıçıp sıvıyorum iyice. En iyisi bir an önce bitirmek bence.