Malum günün üzerinden 1,5 hafta Ageçmiş ve biz eve dönmek için hazırlanıyorduk. Yarın sabah kahvaltıdan sonra kalkan otobüsle önce şehir merkezine oradan da hava alanına geçecektik. Tunahan ise cuma günü ailesi geleceği için onlarla beraber dönecekti. Tunahanla normalde ne yapıyorsak 1 haftadır onu yapıyorduk. Sadece şu 2-3 gün hariç. Buluşmak istememişti çünkü Bakkal Mustafa'ya yakalanmıştık parkta. Gerçi tam bir yakalanma sayılmazdı durumu kurtarmıştık ama Tunahan tedbirli davranıyordu. Hiç değilse insan eve uğrardı veya çağırırdı. Toparlanma işim bitince Tunahan'a "Bize gel" diye mesaj attım. Daha sonra bir kitap alıp okumaya başlamıştım.
Yüzümde dolaşan elle uykumdan uyandırılmış ama gözlerimi açmamıştım. Gözümün altından başlayıp çenemin altında bitirdiği gezinmeden sonra üzenimden arkama geçti. Şimdi kaşık pozisyonuna gelmiştik. Ensemden öptü ve kafasını öptüğü yere gömdü.
"Gelmeseydin" dedim hiç bir duygu yansıtmadan.
"Bahçedeydim" diye yanıtladı üzgünce. "Dedeme yardım ediyordum bu yüzden telefonu evde bırakmıştım"
"İyi madem" dedim iç geçirirken. "Bu gece kalacak mısın?"
"Evet" dedi vücudumu biraz daha sıkarak.
Ne olur ne olmaz diye sabaha alarm kurdun babaannem sabah bizi böyle görebilirdi.Sabah alarmının son nefeslerinde uyanmıştım. Hala sarılıyordu. İyi ki sabaha alarm kurmuşum. Kollarının arasından çıktım dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum ters çevirdim. Tekrardan yatağa kurulup uyumaya kaldığım yerden devam ettim.
Uyandığımda saat 10'du. Tunahan'ı dürterek uyandırdım sonrasında yanaklarından öpüp kaldırdım. Tunahan hazırlanıp pencereden inmişti böylelikle eğer yanıma gelmemişlerse Tunahan'ı görmeyeceklerdi. Odadan çıktığımda hiç ses yoktu, annemlerin yattığı oda da bir ses yoktu. Tunahan'a mesaj atıp eve gelmesini kimsenin olmadığını söyledim. Zaten kapıda bekliyordu. Hemen mutfağa geçip domates, salatalık ve peynir doğradım. Yumurtayı çırpıp kızarttım.
• • •
Birlikte yaptığımız ilk kahvaltıdan sonra sofrayı toplayıp hemen defterime tarih attım.
"Neden bugünün tarihini attın ki" diye saçma bir soru sormuştu."Yazmaya başladığım günden beri ilk kez yaptığım her şeyin tarihini atıyorum." diye yanıtladım.
Defterime bir şeyler karşılarken açık olan bacak aramdan kafasını uzatıp dudaklarıma yapıştı. Öpücüğü daha da sertleşip işin sonunun sekse geleceğini anladığımda elimle aramıza set kurdum. Geri çekilip yüzüme "Neden" bakışı atıyordu.
"Cezalısın" dedim otoriter bir ses tonuyla.Annem telaşla odaya daldığında Tunahan gönlümü almaya çalışıyordu. Tam yalvarıp dudaklarıma saldırı başlattığında annem kurtarmıştı beni. "Çabuk kalk geç kaldık bavulun hazır dimi hadi hala kalkmadın mı oğlum uçak 4 saat sonra kalkacak." derken iki ayağımı bir pabuca sokuyordu.
Annemin yaptığı boş telaş sayesinde geç kalmamıştık. Canım sıkılır diye defterimi ve kalemimi uçağa binmeden çıkaracaktım lakin ortada ne defter ne kalem vardı. İçimde koskoca bir hassiktir oluşurken neredeyse hayatımın anlamı olan defter Tunahan'ın elime kalmıştı. Neyse artık diyerek uçağa bindim.
• • •
Çardağa indiğimizde abim bizi almaya gelmişti. Eve geldiğimizde başım ağrıyordu. Asansöre bindiğimde yatağımla yaşayacağım yasak ilişkiyi düşünerek dayandım. Kapıyı Eftalya açınca yasak aşkım son bulmuştu. Eftalya ile odaya geçip 1,5 haftayı özet geçtim. Sonrasındaysa küstü. Çünkü artık bir sevgilim olduğunu söylememişim.
• • •
1 saat sonra yalvar yakar trip safhasını geçmiştik. Tekrardan geçtiğimiz bir buçuk haftanın özetini anlatırken Eftalya'nın fangirl çığlıkları kulağımda yankılanıyordu.
"Notları bırakan çocuğa ne olacak peki?" dedi gözleri merakla parlarken.
"Bir şey olmayacak eğer gerçekten bulmamı isteseydi daha fazla not gönderirdi."
"Aslında fazlasını gönderdi ama ben sana bundan bahsetmedim. Zaten fazla dediğim bir tane. Hem artık sevgilin var yani bence hiç uğraşma."
"Not nerede?"
Elini pantolonunun arka cebine atıp her zaman gelen rengarenk notlardan farklı olarak simsiyah bir zarf gelmişti. Zarfın açılacağı yerde kızgın bir emoji vardı. Emojiyi kaldırıp içindeki notu çıkardım. Kağıtta siyahtı ve beyaz bir kalemle yazılmıştı."Göründüğü kadar zeki değilsin galiba. Neden hala beni bulamadın. Eğer benden korkuyorsan, korkma çünkü seni incitmeyeceğim. Sadece seninle direkt sevgili olabileceğimi zannetmiyorum bu yüzden bu gizemli yolu tercih ettim. Neyse biraz fazla uzattım eğer gerçekten çözemediysen diye son notumu bırakıyorum.
İsimlerle konuş insanlarla değil."
Not burada sonra bulmuştu. Hadi ama adil değildi bu hep uzun uzun yazardı. Yazıya biraz daha odaklandığımda hangi isimlerden bahsettiğini anlamaya çalışıyordum. Notları masama yine dağıttım. Sırasıyla dizdim. Üstlerine aldığım hocaların isimlerini yazdım. Şimdi daha dikkatli bakıyordum.Derya, IV. Murad, Nergis, İlayda. Kocaman bir Ha? oluştu. Baş harfleri DIVNİ oluşturuyordu. Ama bunun bir anlamı yoktu. Eftalya'nın muhteşem tamamlama yeteneği çalışmıştı.
"DENİZ!" diye bağırdı kulağımın dibinde.
"Zannetmiyorum. Hem nasıl Deniz olabilir ki."
"Bal gibi de olur bak görürsün çağır yarın."
Resmi olarak iddiaya girmiştik Eftalya ile. Saatin daha o kadar geç olmadığını düşünerek Deniz'e mesaj attım.
Yarın müsaitsen bize gelsene Eftalya ve Selinde olacak yine film izleriz.
Oltayı denize atmıştım ve şimdi balığın yeme takılmasını bekliyordum.•••
6 gün daha yazmasam tam 1 ay olacakmış.