KATH | 8

1K 209 65
                                    

"Bak burada bir numara var." Elimdeki resmi ters çevirip arkasındaki yazıya baktım.

8.

Anlamsızca resmin arkasına yazılan rakama bakarken resmi ters çevirdiğimde bıçakla oyulan gözlerinin çıkıntılarını görmüştüm.

"Bu bir tür gizem gibi değil mi?" Tek kaşımı kaldırıp anneme baktığımda bir şeyi düşünüyormuş gibi elini çenesine dayamıştı.

"Bir film de izlemiştim. Kağıtlara yazılan sayıları bulup şifreyi çözüyorlardı. Sence de gözünün oyulması falan ilginç değil mi?" Haklıydı. Filmi hatırlamıştım. Resmin arkasındaki rakama ufak bir bakış atıp tekrar ters çevirdim. Elvie çok güzel bir kızdı.

Elimdeki resme saatlerce bakarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Yemekten sonra yatağıma yatmış elimdeki resmin gizemini çözmeye çalışmıştım. İnternetten baktığımda birkaç hayalperestin bu resimlerin devamı olabileceğine dair yaptığı yorumlarına rastlamıştım.

Rastgele bir kitap seçtim ve beni içinden çıkamayacağım bir gizemin içine soktu.

Bu okula gittiğimden beri hayatımda hiç normal bir şey olmamıştı. Elvie ile aynı sınıfta olmam tamamen tesadüftü. Ya değilse?

Aklım tamamen karıştığında yatakta doğrulup bacaklarımı bağdaş yaparak birleştirdim. Resmi yorganın üzerine koyduğumda odanın loş ışığı resimdeki kızın yüz hatlarını görmeme yetiyordu. Oyulan gözleri hafif karanlık oda içerisinde korku filmini aratmıyordu.

Kafamı sıkıntıyla geriye yatırıp sehpanın üzerindeki telefonuma uzandım. Israrla numaramı alan Berry'nin numarasını rehberde bulup arama simgesine tıkladım. Saat neredeyse gecenin yarısıydı.

"Hey Katherina bu saate ne oldu?" Berry'nin sesi uykulu geliyordu. Uykudan uyandırdığıma pişman olmadan derin bir nefes aldım.

"Berry uyan seninle konuşmam gereken bir konu var."

"Bu saatte ne konuşacağız." dediğinde telefonun ardından gelen yatak gıcırtısını duymuştum.

"Bana Elvie'yi anlatacaksın Berry." Telefonun ardındaki ses nefes almayı bile kesmişti.

"Berry,"

"Anlatacak bir şey yok Katherina. Yarın görüşürüz." Sinirle yorganı tutup kendine doğru çektiğimde telefondan gelen hışırtı seslerine öfkeyle bağırdım.

"Hemen konuşacağız Berry. Bu okula geldiğimden beri başımdan bela eksik olmuyor. Uyuyamıyorum. Bana her şeyi anlatacaksın. Şimdi çıkıyorum evden evinin adresini at, oraya geleceğim."

"Katherina bak bir şey yok diyorum sen ne biliyorsan biz de o kadar biliyoruz."

"İnanılmaz kötü yalancısınız Berry." Telefona şiddetle üflediğinde telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırdım.

"İyi gel adresi veriyorum." Telefonun kapanma sesiyle yerimden kalkıp üzerime kalın bir şeyler giyinmeye başladım. Pencereye vuran rüzgar geceleri dışarının ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyor gibiydi. Montumu üzerime geçirirken resmi cebime yerleştirip telefona gelen mesaja baktım.

Çok uzak da değildi. Ayağımdaki terlikleri çıkarıp yavaş adımlarla koridora çıktım. Babamın horlamasından sonsuz bir uykuda olduğunu anlıyordum. Annem babamın horlamasından benim koridora çıktığımı duymadan yavaşça merdivenleri inmeye başladım. Cebimdeki telefon titrediğinde flashından koridoru aydınlatacak bir ışık yayılmıştı.

Hızla alt kata inip cebimdeki telefonu çıkardım, gelen mesaja bakarken ayakkabılarımı giyiyordum.

Berry: Biz de sana doğru geliyoruz. Ortada buluşalım.

KATHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin