Gürültüyle boş sınıfta yankılanan tiz ses bütün düşüncelerimi korkuyla yok ederken aniden sesin geldiği yöne çevirdim bakışlarımı. J elindeki kenarları eskiyen el aynasını yere düşürmüştü. O an herkes farklı şeylerle uğraştığı için sınıfın içinde korku dolu sesler yükselmişti.
Bir süre yerdeki parçalanmış el aynasına bakıp kendine gelen düşüncelerimi Elvie'de topladım. Ondan tarafta olan kolumu yavaşça sırasına dayayıp aynanın kırılmasına verdiği tepkiyi görmek için göz ucuyla yüzüne baktım. Sakin gözüküyordu, buna neden şaşırdığımı ben de bilmiyordum. Gözleri aniden bana kayınca kanlı göz bebeğinin yuvasından çıkacağını sandım. Okula geldiğimden beri ilk defa Elvie'nin gözlerini bu kadar derin ve korkunç olduğunu görmüştüm. Tükmüğüm boğazımda asılı kalmıştı. Zorla yutkunurken kolumu sıradan ayırıp önüme döndüm. J aynanın kırılmasını fazla takmamış gibi ayağının ucuyla kendinden uzaklaştırıp arkasına yaslandı. Kollarını önünde birleştirirken bakışlarını bana çevirdi. Merakla bakışlarımı ondan çekmediğim her dakika arkadan gelen tuhaf sesler yükselmeye başlamıştı.
Önümde oturan kız yavaşça arkasını dönüp omzumun ardından Elvie'ye bakıp hızla önüne döndü. Sınıfın yarısı daha ders yeni başlamışken çantasını toplamaya başlamıştı.
Yan sıradan iki kız çantasını hızla omzuna takıp kapıya doğru koşar adımlarla gittiğinde diğerleri de sırayla sınıftan çıkmaya başladı. İçimden bir ses tuhaf şeylerin döndüğünü söylüyordu.
Berry ve Kerry'nin korku dolu bakışları bana döndüğünde onlara bakmaya başladım. Aralarında bana bakıp fısıldaşıyorlardı. Yan sıradan gelen bir nevi uyarı sesiyle bana doğru hızla gelmeye başladılar. Bakışlarımı J'ye çevirdiğimde ellerini ceplerine sokmuş sakince sırada oturuyordu. Bakışları yerdeki kırılan aynadaydı, yavaşça kafasını kaldırıp bana baktı. Bakışlarında öfke vardı.
"Katherina sen de bizimle gel." Kerry'nin korkudan titreyen sesi boş sınıfta zorlukla duyuluyordu.
"Neden sizinle gelecekmişim?"
"Katheri..."
"Ne diyorlarsa onu yap." J'nin sert sesi uyarı mahiyetinde sınıfta yakınlandı.
"Ben hiçbir yere gelmiyorum." dediğimde arkama iyice yaslanıp kollarımı önümde sıkıca bağladım.
"Katherina." Berry dolan gözlerini yavaşça Elvie'ye çevirip tekrar bana baktı.
"Ben hiçbir yere g..." Yan sıradaki çantamı öfkeyle alıp kapıya fırlatan J'ye baktım.
"Çık dışarı hemen!"
"Sen kendini ne sanı..."
"Emin ol öğrenmek istemezsin. Şimdi defol!"
"Çıkarın onu buradan, hemen."
Berry ve Kerry kolumu sıkıca tutup çekiştirmeye başladıklarında telaşla acıyan koluma rağmen arkamı dönüp Elvie'ye baktım. Elvie burada mı kalacaktı? Neden?
"Bırak. Beni hemen bırak Elvie neden gelmiyor, bırak." Son çareyle kolumu kurtarmaya çalışsamda tüm kuvvetleriyle beni kapıdan dışarı fırlatmışlardı. Yere düşerken incinen diz kapağımı eteğimin ucuyla sıkıca tutup ayağa kalktım. Arkamı dönüp karşılıklı duvarlara dayanan sınıf arkadaşlarıma baktım.
"Bu sınıfta sana denileni yap Katherina."
"Üzülürsün." Berry ardından kıpkırmızı kalan Kerry sinirle konuşmuştu.
"Elvie'ye ne yapacak?" Sinirle gömleğimin kolunu düzeltirken hepsinin yüzüne bakındım.
"Cevap verin! Ona ne yapacak?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATH
מתח / מותחן"Seni duyabiliyorum. Sen beni anlamasan da senin içini okuyabiliyorum. Ben çok farklıyım. Benden uzak dur. Bu kitaplardan da..." Ne demek istediğini anlamaya çalıştı bir süre. Ölecekti, ölüm kitapların içinde ve o okumaya devam ettikçe onun gibi...