KATH | 9

937 178 104
                                    

Kütüphanenin gıcırdayan kapısını hızla açıp çalan zil ile ilerlemeye başladım. Cebimde titremeye başlayan telefonu kantinden çıkan kalabalık grubun biraz arkasında kalarak elime aldım. Arayan annemdi. Yavaşça gruptan uzaklaşıp telefonun açma simgesinin sağa doğru kaydırdım.

"Efendim anne."

"Neredesin?"

"Eve geliyorum şimdi çıkacağım okuldan."

"Katherina!" Arkamdan gelen cılız sese kafamı çevirerek bakarken anneme biraz beklemesini söylemiştim. Berry koşar adımlarla bana doğru gelmeye başlamıştı. Yanıma geldiğinde nefes nefese kalan göğsünü bir eliyle tutmuş diğeriyle de beni tutuyordu.

"Gitme etüt var bugün sana söylemeyi unuttuk." Kısa aralıklarla nefesini yutarak konuşmasının ardında duyduğum cümle pek de hoşuma gitmemişti. Etütlerden nefret ederdim. Bıkkınlıkla telefonu kulağıma dayadım.

"Annem bizim etüt dersimiz varmış. Ben de şimdi Berry'den öğrendim. Beni beklemeyin."

"Berry şu geçen gece buluştuğun kızlardan biri değil mi?" Göz ucuyla Berry'e bakarken ağzımdan ufak bir mırıltı çıkarmayı tercih etmiştim.

"Tamam tatlım babanla seni almaya geliriz, iyi dersler."

Annem telefonu benden önce kapatmıştı, telefonu ceketimin cebine koyarken Berry'nin düzelen nefesiyle doğruluşunu izledim.

"Hadi gidelim," derken kolumdan çekiştirmeye başlamıştı.

"Nerede bu etüt?"

"Zemin kattaki sınıflarda yaparız genelde."

"Nereden çıktı birden bire hiç hoşuma gitmedi." Dudağım sola doğru kıvrılınca Berry hafif kıkırdamıştı.

"Alışırsın. Öğretmenimiz genelde ders saatlerinde işi olduğu için etüt düzenler böyle."

"İlginç." Ağzından yüksek sesle kahkaha çıkarken tüm koridor sesiyle yankılanmıştı. Çok komik değildi.

Etüt salonu için indiğimiz son kat aşırı rutubet kokuyordu. Salonun genişliği tüm okul sığacak kadardı. Berry yerleştirilen sıralara doğru ilerlerken ben adımlarımı yavaşlatıp etrafı incelemeyi tercih etmiştim.

Sağ tarafta odanın başka bölümüne çıkan bir kapı vardı. Hemen önünde bir tezgah ve odadan tezgaha açılan iki büyük pencere. İçerisi karanlıktı, ürpertici. Pencerelerin yarısı kırıktı, kullanılmadığı odanın içindeki rutubetten belli oluyordu. O kadar boş sınıf varken etüt neden burada oluyor?

Bana kalan yere doğru ilerlerken yavaşça Berry'nin olduğu sırada durdum.

"Berry." Kerry'den tarafa dönük olan bedenini bana çevirip soran gözlerle beni incelemeye başladı.

"Burada neden etüt yapıyoruz? Yukarıda bütün sınıflar boş." Dudağını kıvırıp etrafa göz gezdirdi.

"Evet biraz kötü bir yer ama önceden kullanım alanıydı. Hep burada yapılırdı etütler, o yüzden burada devam ediyoruz." Dediğinde başımı salonda tekrar gezdirdim.

Kullanım alanıydı.

Gözlerim sağ tarafı tekrar yoklarken sıramın önünde durdum. Burası yemekhane olmalıydı. Tüm olayların cereyan ettiği yemekhane de etüt dersi görecektik. Bakışlarım en arkaya sinen Elvie'ye döndü. Huzursuzca tezgaha doğru bakıyordu. Çantamı sıraya bırakırken ondaki bakışlarımı çekmedim. Bir süre sonra tezgahtaki bakışlarını bana çevirdi. Gözlerimiz birbirini sevmeyen iki insan gibi her daim savaş veriyordu.

KATHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin