Gecenin bu saatine kalmama neden olan hasta yakınına mı kızayım, yoksa ona hayır diyemeyen kendime mi? Şu karanlık sokağı da geçtim mi evimdeyim hadi bakalım.Hafif yıpranmış diz kapağımın altında kadar uzun olan kabanımın kemerini sıktım.Bir yandan da yağmur bastırmaya başlamıştı, aslında yağmuru severim ama nöbet çıkışı başka bir hastaya tedavisini yapmak için gidip hasta yakınlarının emrivakisiyle geceye kadar onun başında bekleyince pek de hoş olmuyormuş.Özellikle İstanbul'un arka sokaklarında bir eviniz varsa.
-Ah!" düşüncelerimi keskin bir inleme sesi kesti.Ne olduğunu anlamaya çalışarak etrafıma bakındım.Acaba beynim bana oyun mu oynuyor diye düşünmeden edemedim.Çünkü gerçekten çok korkuyordum.
-Ah!" tekrar bir inleme sesi geldi. Derin derin alınan nefesler eşliğinde acıyla inliyordu. ıssız ve karanlık sokakta hepsi duyuluyordu.İyice dinleyince sağ tarafımdaki karanlık sokaktan geldiğini anladım.Etrafıma bakındım başka yardım edebilecek birileri var mı diye, ama kahretsin ki tek başımaydım.
Yavaşça sese doğru yaklaştım hizbe bir evin önünde iki büklüm olmuş bir karartı vardı.
-hey iyi misin?"uzaktan seslenmek her zaman iyidir ama hala cevap vermiyor ve sanki bu sefer gücü tükenmişcesine kısık sesle inliyordu.Elimi omzuna koyup kendime kendime çevirmeyi düşündüm ama elimi omzuna koymamla daha kuvvetlice inledi hatta bağırdı bile denilebilir.Elimi ateşe değmişcesine hemen çektim o sırada elime bulaşmış olan sıcak ve yapış yapış olan sıvıyı hissedip önüne çöktüm.
-Özür dilerim çok özür dilerim neyin var böyle kim yaptı bunu?"kafasını bile kaldıracak güzü yoktu ki karşımdaki adamın bana cevap verebilsin boynumdaki atkıyı çıkartıp yarasının üstüne bastırdım.
-Tamam şimdi sakin olup ambulansı arıyorum."bu cümleyi ona mı söyledim kendime mi belirsizdi.Tam o çantamdan telefonumu aldığım elimi tuttu.
-Polis, hastane istemiyorum."ve başı omzuma düştü.Ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde bakındım etrafıma bir insanın kaderi hiç mi rast gitmez ya.Kaderime razı gelip koltuğunun altına girip onu kaldırmaya çalıştım, şu an karanlıktan pek anlayamasam da kalıplı ve uzun biri olduğu belliydi ki yerinden oynatamıyordum.
-Hadi bana yardımcı ol seni taşıyalım evim yakında."Hafif kendine gelmeye başladı ve birlikte eve yürüdük.
Cebimden anahtarımı çıkartıp içeriye girdik.Evimde olmak her zaman bana huzur vermiştir bunun verdiği rahatlıkla hemen yan tarafımdaki ışığı açtım ve bana dayanmış olan adama baktım.Siyah alnına düşmüş saçları vardı. Tam tahmin ettiğim gibi uzundu üzerinde siyah bir ceket ve beyaz bir gömlek vardı. Onu hemen salonumdaki koltuğa oturtup, kabanımı ve ayakkabılarımı çıkarttım.Geri dönüp onun ayakkabısını çıkartıp ayakkabılığıma koydum.Koşarak yatak odama geçip temiz çarşaflardan birini ve ilk yardım çantamı aldım.Çarşafı salona yere serip onu üstüne yatırdım. Ceketini çıkarttım ilk önce sonra gömleğini çıkartmaya başladım ama bu ceket gibi kolay olmuyordu.Çünkü düğmeler aşağıya doğru indikçe kendini gösteren kaslar yutkunmama neden oluyordu.Hiç bu kadar kaslı bir erkek görmediğim için etkilendim büyük ihtimal bunları yapmak için düzenli spora gidiyor olmalıydı.Kafamı sağa sola salladım bu etkiden kurtulmak için hemen omzuna baktım.Çok derin olmayan küçük bir bıçak yarasıydı büyük ihtimal çakı tarzda bir şeyle yaralanmıştı.
-Buna birkaç dikiş atmam lazım, ilaç yapma yetkim yok hemşireyim ben ve biraz dişini sıkman gerekecek."yüzüne baktım umarım beni duyuyorsundur diye homurdanıp çantamı açtım.İlk önce yarayı temizleyip dört dikiş attım. Allah'ım ne olur mafya falan olmasın başım derde girerse gidecek kimsem de yok bir kardeşim var oda Eskişehir' de.Bunları düşünmeyi bırakıp önümdeki yarayı kapattım. Yatak odama tekrar koşup bir battaniye alıp üstünü örttüm.Şimdi de onun başında nöbet tutmam gerekiyordu.Dizlerimi kırıp başucuna oturdum, ateşine baktım henüz ateşi yoktu ama eminim ki çıkacaktı.
Gece boyunca yarı uykulu, yarı uyanık başında bekledim. tahmin ettiğim gibi ateşi çıktı ateş düşürücü bir tablet verip suyunu içirdim.En son hatırladığım artık ağırlığına dayanamadığım göz kapaklarımı kapatıp yanına doğru kıvrılmamdı.
Evet arkadaşlar yeni bir hikaye umarım beğenirsiniz. İlk önce deftere yazıp sonra bilgisayara geçiriyorum bu hikayeyi yani anlayacağınız daha düzgün ve düzenli bölümler gelecek. Bugün belki yeni bir bölüm daha atabilirim. Hoşcakalın ve hikayemi beğenmeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.O.S.S
RomanceHemşirelik yapan Zeynep Esen, yaptığı bir iyilikten sonra Selim Korlu'yla yolları kesişir. Selim B.O.S.S- KORLU şirketinin genç patronudur. Son derece çekici, yakışıklı ve sinir bozucu bir adamdır selim. Zeynep'se masum, iyilik perisi ve kendini dı...