ÖP BENİ

6K 224 9
                                    

Arabaya doğru ilerleyip binmem için kapısını açıp bekledi.Bu sert görüntüsünün altında nasıl bu kadar kibar olabiliyordu.Tabiki üstüme alınmadım eminim bütün kadınlara  aynısını yapıyordu. Hatta belkide daha fazlasını yapıyordur.Selim'le başka kadınları düşününce  arabada emniyet kemerinin izin verdiği ölçüde huzursuzca yerimde kıpırdandım.

-O gece ne olmuştu Selim sana onu yapanlar bulundu mu?"merak belki beni kendime getirirdi.Yan tarafıma bakınca gerildiğini farkettim .

-Kim olduklarını biliyorum zaten ve evet hakettiklerini buldular."ve yine sessizlik ne hakediyorlardı? neden polis istemedi? soramadım.

-Sen gerçekten bu kadar saf mısın Zeynep .Yoksa o gece sadece bana özel miydi."saf mı beni b kelimeyle mi tanımlıyordu.

-Saf derken?"kırgınlık mıydı sesimdeki.

-Yani o gece bıçaklanmış bir adam polis hastane istemiyorudm dedi diye alıp evine götürdü ya kötü niyetli biri olsaydım ya peşini bırakmasaydım."teknik olarak peşimi bırakmıyorsun yalnız.

-Ben kendimi saf olarak nitelemiyorum temiz kalpli diyelim ama senin tairirnle gerçekten saf gözüküyorum dimi?"umutsuzca suratına baktım. Kafasını iki yana sallayıp güldü.

Yolculuğumuz bitene kadar başka birşey konuşmadık.Arabası mahallemdeki eski binamın önünde durunca, ona bakıp gergince gülümserken buldum kendimi.

-Davetin için teşekkür ederim. Yemek ve manzara  gerçekten muhteşemdi." Vedayı kısa tutup evime gitmek istiyordum.

-Asıl davetimi kabul ettiğin için ben teşekkür ederim .İlginçtir ki benim için de muhteşem güzellikte olan şeyler vardı."kesinlikle etkileyici ses tonu beni mafediyordu.Ama gizemli sözlerinini anlamam için alt yazı gerekliydi.

Bedenimdeki o  sinsi dürtüler tekrar atağa geçmiş ve beynime oyunlar oynuyordu.Arabnın içinde olan çekim öylesine yoğundu ki bunu görmezden gelmem imkansızdı.İçimde kabaran duyguları dizginlemeye çalıştım ama ne derece başarabildiğime emin değildim.Neticede yirmi altı yıldır ilk defa biri beni öpsün istiyordum. Karşımda siyaha  yakınlaşan yeşil gözlere baktım ve yutkundum.Bedenlerimiz bizden komut almıyordu va birbirimize yaklaştık.Arabanın içini dolduran kokusunu içime çektim.Pahalı vücut şampuanı ve başdöndürücü erkeksi bir parfüm kokuyordu.Derin bir nefes aldım.

Nazik bakışlarla beni süzerek inceleyip yutkundu.Baş parmağı alt dudağıma sürtününce nefesi duraksadı.Gözlerimin içine bakıyordu. Ağzını ağzımın üstünde hissetmek istiyordum, öp beni lütfen diye yakarıyor ama kıpırdayamıyordum.Tuhaf, yabancı bir arzuyla arzuyla felce uğramış tam anlamıyla esiri olmuştum.Büyülenmiş gibi Selim'in ağzına ve tatlı olduğuna yemin edeileceğim dudaklarına bakıyordum.Lütfen, lütfen öp beni artık.

Gözlerini yumdu, derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Bu sefer gözleri o kadar yoğun bakmıyordu ama hala koyu renkteydi.

-Zeynep benden uzak durmalısın biz uygun değiliz."Ahh taiki uygun değiliz Selim ama bunu ben kendimi inandıramıyorum ki.Ama ne olursa olsun bu şekilde reddetilmek sinirlerimi bozmuştu.Yavaşça geriye çekilip çantamı aldım.Bu hareketime bedenim her ne kadar hayır desede yapmak zorundaydım

-Şu lanet parayı kabul et ve bu saçma çekime bir son ver, daha fazla uğraşmak istemiyorum."İyice kaşlarımı çattım. İki duygu durum arasında kalmıştım, biri saf arzu biri saf utanç.

-Anladım ama parayı istemiyorum ve bir daha seni görmek de istemiyorum her seferinde yoluma çıkan sensin.keşke keşke ."Baştan aşağı aşağılanmanın verdiği acıyla devam edemedim.

-Keşke ne zeynep."Silkelenerer zinhimi topladım.

-Keşke dediğin gibi saf biri olmasaydım ve seni o gece hastaneye yada polise verip uğraşmasaydım. Belki de en iyisi bu olurdu."kendimi tam bir aptal gibi hissediyordum.Kapıyya doru döndüm biran önce gitmek istiyordum.

-Zeynep ... ben.."sesindeki sıkıntı d,kkatimi çeki ve istemeyerek de olsa ona doğru döndüm.Elini siyah saçlarının arasından kaydırırken, yeşil gözleri sıkıntılı ve boğucuydu.İfadesi katıydı ve tüm komtrol bende tavrı dağılmıştı.

Hiçbirşey söylememesine karşın

-Ne var Selim?"diye çıkıştım.Savunmasız ve yaralı gururumu buradan götürmeli ve kendi başıma iyileştirmeliydim.

-Kendine dikkat et."HA! Bu kadar perişan görünmesinin nedeni bu muydu?

-Teşekkürler sende"Sesimdeki alaycılığı gizleyemedim ve arabadan indim.Tökezlememeye çalışarak binanın kapısına doğru topuklularımla yürümeye başladım.Kapının önüne gelince dönüp arkama ikinci kez bakma hissini bastırıp içeri girdim. 

Eski binanın içindeki solgun floresan ışığıyla ikinci kata çıktım.Evimin kapısı açtım. Ayakkabılarımı ayağımdan fırlatıp kapıyı kapattım.Ayakta duracak gücüm bitmiş gibi hissediyordum kapıya yaslandım. Ne sanmıştım ki. Gözlerimde davetsiz, istenmeyen yaşlar birikmişti.Neden ağlıyordum? Bu saçma tepkime kızarak yere çöktüm dizlerimi karnıma çekip oturdum.Kendimi olabildiğince küçültürsem belki bu aptal kalbime çöken acı da küçülürdü.Başımı dizlerimin arasına alıp aptal yaşların dökülmesine izin verdim.Ne saçmaydı hiç olmamış birşeyin için ağlamak. altüst olmuş umutlarımın, hayallerimin ve beklentilerimin yasını tutmak.

    Merhaba arkadaşlar :) Bir gün arayla diğer bölüm geldi.Bu bölümde biraz Zeynep'e üzülebiliriz galiba.Bakalım bundan sonra Selim ne yapacak.  Arkadaşlar bu bölümden sonra oy ve yorumlarınıza göre diğer bölüm gelecek siz istekli olursanız yani. 

  Kendinize dikkat edin:) Kitabımı okuyun, okutun. sizi seviyorum. İyi okumalar.

B.O.S.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin