Bu hisler değil miydi başımı döndüren arkama bakmadan dönüp yanına taşınmamı sağlayan?Kahrolası hormonlar bu kadar etkili değildir değil mi? Selim saçlarımdan öptüğünde tüylerimin diken diken olmasını gözardı etmeye çalıştım.Hayatım da hiç tatmadığım duyguları tattırıyordu bu adam.
Elimi büyük ve sıcak elinin içine aldı.O kadar güzeldi ki şu an tuhaf bir huzur etrafımı sarmış sarmalamıştı.
-HaDi gidelim" dedi beni ayağa kaldırıp.
-Nereye gidiyoruz? "dedim asansöre doğru ilerlerken. Koyu yeşil gözleri beni buldu ve o an anladım o da mutlu ve huzurluydu.
-Süpriz" deyip asansöre ilk benim binmem için kenarda bekledi.Arada bir kibarlık yapıyordu hayret.Otoparktan siyah aşırı pahalı spor bir arabaya bindik.Tabiki de kapımı açmadı abartmayalım isterseniz.Selim Korlu dan bahsediyoruz arada bir olur onlar.
Direksiyona geçtiğinde bana doğru döndü ve arabanın gazına basıp baya yüksek bir ses çıkmasını sağladı.
-Kemerini taktın değil mi?" deyip takmış olduğum kemerimi kontrol etti.Hemen önüne dönüp arabayı hızlıca hareket ettirdi ve suratında tam da yaşını gösteren bir gülümseme vardı.Her gördüğümde yüzünde olan patron olmanın ağırlığını ve yükünü taşımıyordu.Ona bakarken bende güldüm elini uzatıp bir şarkı açtı. Yabancı şarkı insanın içini kıpır kıpır eden bir melodiyle ilerlerken elini müzik sisteminden çekip sol bacağıma koydu.Elini bacağımın iç tarafında hissedince sesli bir şekilde yutkundum.Kasıklarımın sızısı bende burdayım deyip el salladı.Ona doğru baktığımda gayet rahat bir şekilde şarkıya eşlik edip yola bakıyordu.Hatta bacağımdaki eliyle parmaklarını oynatıp tempo tutuyordu.Akıl sağlığım için elini çekmeliydi dayanamayıp üstüne atlasam çok utanır mıydım acaba? Eli yavaşca bacağımı okşamaya başladı çok geri gitmiyordu ama çok uzak da değildi. Üst dudağımın dişlerimin arasına aldım ve dişledim yerinde Selimin dudaklarının olmasını istesem de elimden gelen birşey yoktu.
Bana baktığında onun da gözlerindeki yoğunluğu gördüm de neyse ki tek değildim etkilenen.
-Şeytanla anlaşma yapıp imzalamaman gerekirdi küçük papatyam."Tekrar seslice yutkundum kendini şeytan mı görüyordu.Saçma hiçte kötü biri gibi durmuyordu bu da nerden çıkmıştı?Kaşları çatıp tam birşey söyliyecektim ki
-Seni nereye götürüyorum merak etmiyor musun?"konuşmak istemiyordu.Israr etmedim.
-Bilmem ben senin yanında olduktan sonra nereye gittiğimize dikkat etmemeye başladım galiba."dedim ona bakarak.Eliyle bacağımı sıktı.Beklemediğim hareketiyle sesli bir inleme firar etti dudaklarımdan.Gözlerimi sıkıca yumdum ve boynumdan başlayan kızarıklığın tüm suratıma dağılmasını bekledim. Bu kadar etkilendiğimi belli etmemeliydim biliyorum ama o benim ilk erkek arkadaşımdı ilk defa böyle şeyler yaşadığım tek erkekti.
-Dayanılmazsın gerçekten "dedi.Gözlerimi aralayıp kaçamak bir bakış attım yeşil gözleri iyice koyulaşmış ve adem elmasını yutkunmasıyla hareket etti ve başını sallayıp önüne döndü.Yol boyunca hiç konuşmadık yolda çok uzun sürdü sayılmaz aslında.Göktürk tarafında ilereledik ve ağaçlık bir alana girdik.Etrafı ağaçlarla sarılı demir bir kapıyla yol kapatılmıştı.Selim bacaklarıma doğru eğlildi bir anda ne yaptğını nefes almadan izlerken torpido gözünden bir anahtar çıkardı ve camdan kapıya doğru uzatıp tuşuna bastı.Bu kadar havalı olmak zorunda mısın be adam!
Demir kapı yavaş yavaş açıldı arabayla hızlıca geçip ilerledik.Sanki İstanbul'da değil gibiydik.Biraz daha ilerleyince ahşaptan büyük bir evin önünde durduk.Etraf sarı bir ışıkla aydınlatılmıştı evin içinde de hiçbir ışık yanmıyordu.Selim arabadan inince kemerimi çıkarıp bende indim.Hava o kadar temizdi ki derin bir nefes almadan edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.O.S.S
RomanceHemşirelik yapan Zeynep Esen, yaptığı bir iyilikten sonra Selim Korlu'yla yolları kesişir. Selim B.O.S.S- KORLU şirketinin genç patronudur. Son derece çekici, yakışıklı ve sinir bozucu bir adamdır selim. Zeynep'se masum, iyilik perisi ve kendini dı...