KAFA KARIŞIKLIĞI

5.1K 204 11
                                    

   Yavaşça bedenimden ayrıldı.Beynim hayır, ayrılma diye alarm veriyordu.Alnını alnıma yaslayıp gözlerime baktı.Elini kaldırı hafifçe yanağımı okşadı sonra parmakları dudaklarımı buldu.Az önce öpülmekten şişmiş dudaklarımı elinin sıcaklığıyla tekrar kavruldu.Gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti içine, o an tek bir nefesi kıskanmanın ne demek olduğu iliklerime kadar hissettim.Gözlerini açtığında tekrar eğilip öptü dudaklarımı.Kalbimi bir sevinç dalgası kapladı.

-Ah! Zeynep senden ayrılmak o kadar zor ki.Tadın, kokun cennetten çıkmış gibi."tekrardan öptü dudaklarımı ama bu öpüş içine çekip götürmek istercesineydi.Öylesine tatlı öylesine vahşi.

Ben ne yapıyor muydum?Ben sadece açılmış gözlerleona bakıyordum ve u anın tadını çıkartıyordum.Dudaklarımın üstündeki dudakları durdu.Dudaklarını dudaklarımdan hala çekmemişti birbirine değiyor ama öpmüyordu.Tekrar derin bir nefes alıp benden uzaklaştı.

El alışkanlığı olduğunu düşündüğüm harektlerle çeketinin kollarını çekip kravatını düzeltti.Hiç gereği olmamasına rağmen,her haliyle can yakıcı görünüyordu.

-Artık gitmem lazım."gözlerindeki yoğunluk hala duruyordu.

-Duş almak istersen banyoda gerekli eşyalar var.Herhangi bir şey olursa beni arıyorsun.Birde kendine dikkar ediyorsun."yanağımdan öpüp, kapı gibi duran yerin sağ tarafına bastı ve birden asansör gibi kayarak kapısı açıldı içine geçip son bir kez bana doğru döndü.Şaşkın, uyuşuk baışlarımı görünce hafif tebessüm etti ve kapılar geldiği gibi kayarak kapandı.

Arkasından ne kadar süre orada beklediğimi bilmiyorum.Elimi az önce öpüşüyle şişen dudaklarıma koydum, bu iyi hissettirmişti.Zaman geçtikçe kendimden şüphe duyuyordum çünkü ; acaba Selim beni gerçekten öptü mü? yoksa bunlar beynimin bana oynadığı bir oyun mu diye düşünmeden edemiyordum.Ama dudaklarımda dilimi gezdirdiğimde onun  muhteşem tadını alabiliyordum ve bu gerçekten iyiydi hatta iyiden de iyiydi.

   Arkamı dönüp manzaranın karşısındaki gri koltuğa attım kendimi.Ne olacaktı şimdi biz ne olmuştuk? Sevgilimi? Söylediğime kendim bile inanamamıştım, yüzümü buruşturdum.Kafamdaki milyon tane soru ve karmaşadan karşısında oturduğum manzarayı görmüyordum.Gözlerimi kapatıp, göğüs kafesimi dolduracak şekilde derin bir nefes aldım.En iyisi o gelene kadar bunları düşünmeyip, onunla konuşmaktı.

Şimdi gerçekten bir duş almam lazım.Kusmuk üstüne oturunca nasıl yıkandım kim bilir.Az önce uyandığım odaya döndüm.Odanın içinde iki ayrı oda vardı.Bunlardan biri banyo olmalı herhalde.Sağ tarafımdaki kapıyı açtım.Karşımda ufak çaplı bir erkek giyim mağazası vardı ,içeriye doğru adımladım.Koyudan açık renge açık renge doğru giden takım elbiseler, pürüzsüz bir şekilde asılmış gömlekler ve ortada cam bir fanusun içindeki kravatlar, kravat iğneleri ve birbirinden pahalı olduğu belli olan saatler.Hepsi çok güzel görünüyordu.Ama benim burada olmamam lazımdı.Arkamı dönüp odadan çıktım.Bu sefer şansımı sol taraftan yana kullandım.Evet bu oda banyoydu.Siyah, beyaz taşlar gümüş detaylarla parlıyordu, büyük bir duşakabin vardı ortada.Kapıyı kapatıp, içeriye doğru yürüdüm.İlk önce tişörtümü çıkarttım.Ardından siyah iç çamaşırlarımı çıkarttım.Camdan olan duşakabinin kapısını yana doğru kaydırdım.Sadece göğüs ve kalçalar görünmeyecek şekilde buzlanmıştı cam.İçine geçip sıcak suyu açtım, su başımdan aşağı dökülürken gözlerimi kapattım.İki üç haftada ne kadar tuhaf bir insan olmuştum ben.Neredeyse yeni tanıdığım bir adamın evinde gayet rahat duş alabiliyordum.Ki ben başkasının evinde kalınca uyuyamazdım bile.Mutluydum evetgerçekten çok uzun bir aradan sonra ilk defa mutluydum.Yüzümde hafif bir gülümsemeyle gözlerimi açtım.Kenarda rafta duran şampuanı aldım .Bu evde yaşıyorsa bu onun şampuanı olmalıydı.Onun kokusunu duyumsamak adına kapağını açıp derin bir nefes aldım.Evet pahalı şampuan ferahlatıcı ve hoş kokuyordu.Elime döküp saçlarımı yıkadım ve ellerimi yavaşça vücudumda gezdirdim.Vücudum arsızca Selim Korlu'yu istiyordu.Onun ellerini ve dudaklarını, kokusunun kokuma karışmasını.

Derin bir yutkunmadan sonra durulandım ve kainden çıktım.İhtiyacın olan şeyler banyoda var demişti.Aynanın yan tarafındaki beyaz büyük dolapta gerçekten bir havlu, kutusu açılmamış bir iç çamaşırı takımı ve beyaz bir tişört vardı.İlk önce havluyu alıp kurulandım.İç çamaşırı nasıl almıştı ki birine aldırtıysa da neden başka kıyafet aldırmamıştı ve tek bir tişörtle durmak zorundaydım ben.İç çamaşırının kutusunu açtığımda o dünyaca ünlü iç çamaşırı markası oldğunu farkettim.Mavi, yeşil arası bir tonu vardı dantelli süslemeleriyse çok seksi görünüyordu.Südyeni giyindiğimde hafif buğulanan aynadan kendime baktım gerçekten göğüslerim hiç olmadığı kadar seksi gözüküyorlardı ve tam olmuştu.Vakit kaybetmeden külodumu da giyindim, önü sadece tülden ve ufak danteller vardı.Kendimi tuhaf hissettim, elim beyaz tişörte gitti hemen v yakaydı ve gerçekten büyüktü ama benim vücuma göre orantısız olan bacaklarım yüzünden kalçalarımı zor örtmüştü.Acaba ben mi göremedim diye tekrar dolaba baktım ama başka birşey yoktu.Omuzlarımı silkip banyodan çıktım.

Saçlarımı kurutmam lazımdı ama az önce ki duygu yoğunluğundan kendimi çok yorgun hissediyordum sadece ufak bir havluyu saçlarıma sardım ve az önce oturduğum gri koltuğa uzandım.Ayaklarımı karnıma toparladım, ellerimi bacaklarımın arasına koyup gözlerimi kapattım.Çok yorgun ve kırılgan hissediyordum.Çünkü olaylar çok hızlı oluyor ve ben bunlara yetişmeye zorlanıyordum.Umarım sonum kötü bitmez diyerek daha fazla uykuya direnmedim.

İçimdeki tatlı hisle uykuya daldım...

      Merhaba:) Nasılsınız bakalım? Ben çok iyi sayılmam yorum sayısı çok az ben sizinle konuşmak istiyorum, isteklerinizi, neleri beğenip neleri sevmediğinizi bilmek istiyorum.Lütfen daha çok yorum yapmaya çalırsanız sevinirim.Neyse kitaba geçecek olursak diğer bölümde çiftimizi daha romantik saatler bekliyor.Bakalım Selim korlu öylece zeynepe aşık mı oldu yoksa bu cinsel bir çekim mi?Diğer bölüme kadar HOŞÇAKALIN.

Kitabımı Okuyun ve  Okutun.Beğenive yorum yapmayı unutmayın.Sizi  seviyorum...

B.O.S.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin