Ortamdaki sessizlikle uyandım.Sarı loş ışıklar kısılmış; rahat kocaman bir yatakta, sıcacık yatıyordum.Bir an içimdeki sakinliğin ve huzurun tadını çıkardım.Nerede olduğum konusunda bir fikrim yoktu.Yatağın açık kahverengi,ortasında üç adet krem rengi deriden yumuşak şeritleri olan başlığına yaslandım ve etrafıma bakındım.Kahve, krem ve gümüş gri renkleriyle gösterişli bir şekilde döşenmişti.
Geceden kalanlar yavaş yavaş zihnimde uçuşmaya başladı.Evet gecenin beklenmeyen adamıyla hiç karşılaşmamam gereken gece sonunda karşılaşmış ve tabiki arabasına binmiştim.Şu an da nerede olduğumu büyük ihtimal o biliyordu.Yüzümü buruşturdum.Üzerime baktığımda bana ait olmayan açık mavi bol bir tişört, südyenim ve iç çamaşırlarım vardı.Çorap ve kot pantolonum yoktu.
NE! ne! ne! üstümde başkasının tişörtü vardı ve aşka hiç birşey yoktu.Etrafıma bakındım ama ne kıyafetlerim nede çantam vardı.Kimsede yoktu, yavaşça yataktan kalktım ve altıma giyinebileceğim birşeyler aramaya başladım.Ama bu yatak odasında normal insanlarda olduğu gibi bir gardrop falan yoktu.Sadece yatağın kenarında iki komodin ve duvarda büyük bir ayna vardı başka bir eşya yoktu. Yatağın sağ tarafına geçtim ve komodinin çekmecesini açtım.Ama içinde birkaç defter, kitap ve kalemler vardı.
Arkamdan bir boğaz temizleme sesi geldi ardındanda o muhteşem ses.
-Günaydın Zeynep. Çok özel değilse ne aradığını sorailir miyim?"Bu adam nereden çıkıp gelmişti ve ve ve en onun önünde üstümde sadece bir tişörtle eğilmiş bekliyordum.Hemen toparlanmaya çalıştım ve doğrulup gözlerimi kapattım.Buna hazır değildim ama kaçışımda yok derin bir nefes alıp ona doğru döndüm.
-Günaydın kıyafetlerimi arıyordum da."diyebildim utançla, kıpkırmızıydım bunu boynumdan yukaru doğru çıkan sıcaklıktan anlayabiliyordum.Beni tekrar baştan ayağa süzüp, yutkundu.
-Dün gece duş alman gerekti ve onları attım."Oha! ne dedi o ne dedi! Duş alman mı gerekti dedi.
-Nasıl yani?" Az önce kızarmıştım dedim ya unutun onu şu an mor bir patlıcana benzediğime eminim.
-Evet kusup üstüne oturdun."ne kadar da doğal birşeymiş gibi söylüyor böyle.Lütfen şaka olsun.
-Beni senin yıkamadığını söyle lütfen" neden bu kadar acınası duruma düşmek zorundayım ben.
Elini siyah hafif dalgalı saçlarının arasından geçirdi.Bu galiba sinirlenmeye başladığını gösteriyordu.Çünkü gözleri yine beni delip geçmek istiyordu.
-Kendin halledebileceğini söyledin ama halletmeseydin benden başka seçenek yoktu."Bütün gece büyük ihtimal benimle uğraşmıştı ve sinirlenmesi gayet normaldi. Kim başkasıyla uğraşmak ister ki hele bu Selim Korluysa.Adamın bir saniyesinde kaç para kazandığını hesaplıyorlardı internette, ve bu para benim aylığımın kat kat üstünde miktarları kapsıyordu.
-Şey ben özür dilerim" gözlerimi çıplak ayaklarıma indirdim ve ayaklarımı birbirinin üstüne koydum.
-Başka birisi olmadığı için ben özür dilerim Zeynep hanım.Dua et ki ben oradaydım .Başka birinin yanında olduğunu bile düşünemiyorum.O dans ettiğin adama ne oldu seni orada bırakıp gitti mi?"O bizi görmüş müydü.
-Sen nereden biliyorsun dans ettiğimi."biran duraksadı.
-Seni dün konferans salonunda görünce merak ettim sonra orada olduğunu öğrenince bakmak istedim ve dans ettiğini görünce rahatsız etmek istemedim."beni görmüştü yani.
-Azarlaman bitti mi?"sinirle konuştum.
-Ben seni azarlamıyorum yada dua et sadece bendim ve azarlıyorum. Başkası seni becermeden bırakmazdı."ne diyor bu kafamı kaldırıp kırgınlıkla ona baktım.Ona bakmak bile çok yoğundu, sinirli olsamda o tuhaf yoğunluğu hep hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.O.S.S
RomansaHemşirelik yapan Zeynep Esen, yaptığı bir iyilikten sonra Selim Korlu'yla yolları kesişir. Selim B.O.S.S- KORLU şirketinin genç patronudur. Son derece çekici, yakışıklı ve sinir bozucu bir adamdır selim. Zeynep'se masum, iyilik perisi ve kendini dı...