SICAK SAATLER

7K 189 13
                                    

Evet ben hemşireyim insanlar için koşturan ve sadece onlara az da olsa yardım etmeye çalışan.İnsanlar etrafımı iyice sarmaya başladılar ve tebrik etmeye devam ediyorlardı barış hoca  ilk yardım ekipleriyle hastaneye gitmişti.O anda burada olmadığı için beni bile unutmuştu.

Selim yanımda duruyor sahiplenircesine elini belime koymuştu.İnsanlardan bunalmaya başlamıştım artık çünkü bu vesileyle bana yazmaya çalışan az önceki dikkatle bakan erkeklerde yanıma yaklaşma fırsatı bulmuşlardı.Elimi sıkmak için uzattığımda laubali bir şekilde öpüp gereksiz övgüler sunuyorlardı.Selimin bu insanların tavrı karşısında belimdeki eli sertleşmeye ve kasılmaya başlamıştı.Tiksinircesine elimi öpen adama baktım elimi inanılmaz bir şekilde silme isteğimle doluydum.Yalvarırcasına Selim'e baktım beni kurtarsın istiyordum.O da hemen bunu anlamış gibi adamı kovarcasına konuştu ve belimdeki eliyle beni çıkışa yönlendirdi. O da bu tavrımdan memnun olmuştu çıkaşa kadar hiç konuşmadık.Barış hocayla geldiğimiz kapıya  gitmediğimizi farkettim.Merdivenlerden aşağıya doğru inince yanımıza birileri geldi galiba şu arka kapı olayı böyle birşey.

   -Ekrem Bey arka kapıya çek arabayı."ne ara arayıp konuşmaya başladı ve cevap beklemeden kapattı.Hiç bir konuşma gereksinimi içine girmedim.Kalp masajı ve insan kalabalığından yorulmuş ve bunalmış hissediyordum.Arka tarafa indiğimizde karanlıkta bir araç ve başında birnin beklediği belli oluyordu.Hızlıca Selim beni arabaya yönlendirdi, kapımı açıp dikkatlice oturttu.Yorulmuş olduğumun o da farkındaydı.Kendisi de yanıma oturunca ekrem bey arabayı hareket ettirdi.hemen yanımda elini omzuma atıp beni kendine yasladı.

-Çok yorgun hissediyorum."dedim.Sarılmış olduğu bedenimi iyice ona bıraktım.Biraz uyumak gerçekten iyi gelecekti.

-Biliyorum güzelim, biliyorum."ımm hoş Selim korlu kokusunu iyice içime çektim ve gözlerimi kapattım.

Ne kadar süre uyudum şu an neredeyim bilmiyorum ama hafifçe havalandiğimı hissediyorum.Gözlerimi aralamadan burnumun çoktan alışmış olduğu kokuyu duyumsayınca açmadan beni kucağına almış olan bedene sarıldım.Sıcaklığı, kokusu yine kasıklarımdaki en ücra köşeleri sızlatıyordu.

Asansöre binince gözlerimi açtım.

-Nereye geldik? inebilirim artık istersen"dedim hayranı olduğum yeşillerine bakarak.

-Ne oldu rahatsız mısın?"dedi eğlenceli parıltılar gözlerinde, kıvrılan dudağıyla ne kadar da tapılası duruyordu.İstemsizce derin bir nefes aldım  ve doğrulmaya çalıştım.Ayaklarımı yere koyunca dikkatlice eni bıraktı.

-Hayır ama gerek yok.Neden beni eve bırakmadın."uyku ve gecenin verdiği huysuzlukla konuştum.

Güldü bildiğin baya güldü.

-Kusura bakmayın hanımefendi siz uyurken soramadım."gülüşünün verdiği şaşkınlıkla hiç birşey diyemedim.Asansörün geldiğimizi belirten sesiyle aynı anda dışarı çıktık.Kapısını açıp içeri girdiğinde o pahalı lüx residance geldiğimiz kesinleşmişti. Arkasından içeriye bende geçtim.Kapıyı kapatıp bana baktı ve elini uzattı.Emin olmasam da içimden geleni yapıp elini tuttum ve beni yönlendirmesine izin verdim. 

Muhteşem güzellikteki deniz manzarasının önüne geldiğimizde  L biçimindeki koltuğa oturtturdu beni Selim.Yanıma oda oturunca yeşil gözlerine denizden yansıyan ışıklar vardı sadece.Yüzünü bana döndüğünde sorgulayıcı bir şekilde konuşmaya başladı.

-Neden beni hiç aramadın."Ne diyeceğimi bilmeyerek ona baktım.

-Benim mi aramam gerekiyordu."dedim sinirli çıkmasını engelleyemediğim sesimle.

B.O.S.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin