BALO

4.1K 160 4
                                    

Yine sabah mahmurluğuyla otobüse binmiş ve çalıştığım hastanenin yolunu tutmuştum.Bir haftadır çalışıyor  ve şu anlaşma işini düşünüyordum.Hastane yolunda bundan daha iyi beni meşgul edecek bir konu olmadığı için kafamın içinde bundan sonra neler yapmak istediğimi düşünüyordum.Selim Korlu'yla  tabiki birlikte olmak istiyordum ama şu anlaşma işi ve kimseye bahsedemiyecek olmam falan sanki bir iş anlaşması yapıyor ve taraflar birbirinden memnun olmayınca fes edebileceği birşeymiş gibi geliyor.Aslında evlilikte böyle birşey ama o zaman aşk katlanılabilir kılıyor ya o bana katlanamaz ve çok çabuk sıkılırsa..O yanımdayken beynimi bu kadar aktif kullanamıyorum aslında o ne derse olur gibi geliyor ne söylerse yapacakmış gibi geliyor.Ya da ben cinsel yönümün önüne geçemiyorum. 

Bu düşüncelerle hastanenin bulunduğu durağa geldiğimizi anladım hızlıca otobüsten inip, hastaneye girişimi yaptım.Serviste bugün yine sevgi ablayla birlikte nöbet tutacaktık c.tesi  günü gelmiş ve hala Selim'den ses çıkmamıştı Londradan hafta sonuna kadar geleceğini söylemişti ama ne arama nede bir mesaj atmıştı.Tabi ki bende mesaj atmamış ve aramamıştım ama teklifte bulunan o olduğuna göre onun araması falan gerekmez miydi?

 Formalarımı giyindiğimde serviste hasta olmadığını öğrendim Sevgi ablayla kahvaltı hazırladık ve rahat bir  nöbet kahvaltısı yaptık.Sevgi abla hastaneyi dolaşmak için gittiğinde kitabımı alıp hemşire deskinde okumaya başladım.Yan taraftaki hemşire odasına geçmemiştim hasta yatışı olursa arayabilirler diye burada beklemeye karar verdim ve ne ara açıldığını bilmediğim televizyondan çok kısık sesli kalbimi tekleten bir isim duyuldu.Bingo! doğru tahmin elbette ki Selim korlu.

    Hızlıca odaya koştum ve kısık sesli olan kanalın sesini açtım.Ekranda her haliyle can yakıcı olmasına karşın insafsızca insanlara daha fazla görüntüsüyle iç çektiren bir Selim Korlu vardı.Siyah jilet gibi bir takım elbise ve parlak siyah güneş gözlükleriye havalanındaydı.

-Evet sayın izleyenler Selim Korlu Londradan bugün döneceği duyumlarını almıştık.Şu an özel uçağı iniş yaptı .Aldığımız duyumlara göre sosyetik güzel Aylin leyla da londradaymış ve birlikte romantik bir aşk tatili yapmışlar."

Bu arada Selim onca bekleyen muhabirin hiçbiriyle konuşmadı ve Ekrem beyinde yardımıyla hızla oradan ayrıldı.İçimde adını koyamadığım bir kırgınlık ve kızgınlık vardı.

-Bu akşam ülkenin ileri gelenlerinin toplanacağı bir kokteyle katılacağı da bu aldığımız duyumların arasında." sinirle elimdeki kumandanın kapat tuşuna bastım ve koltuğun üstüne attım.Neden haber vermediği şimdi anlaşıldı beyfendinin.Deske geçip oturdum kimdi bu sosyetik güzel gerçekten bir ilişkisi var mıydı acaba?Demek bu yüzden önceden beni uyardı beni sürekli ekranlarda başka birileriyle görebilirsin diye.Gerçekten çok can sıkıcı bir durummuş.

Aman be! kimle tatil yaparsa yapsın sevgilim mi? kocam mı? bu işin de olmayacağı zaten belliydi.Derken içimin alev alev yanması da neydi ki? Bir hışımla acil arabasındaki bütün ilaçların kontrollerini yaptım sayıları düzgün mü son kullanma tarihleri yakın mı falan kendimi oyalamak için  en ince ayrıntısına kadar kontrol ettim.

Sevgi abla geri geldiğinde yanında Barış hoca da vardı. Bunlar nöbetlerde falan buluşuyorlar mı acaba Barış hoca ne alaka.

-Merhaba hocam hoşgeldiniz" dedim manidar bir şekilde sevgi ablaya bakarak.Sevgi ablanın utandığını anlayabiliyordum ama Barış hocanın bu hoşuna gitmiş ve gülümseyerek cevap vermişti.

-Hoşbulduk Zeynepcim."dedi kısaca ve sevgi abla söze atladı.

-Barış beyde seni almaya gelmiş Zeynep hadi hazırlan ve onu bekletme."anlamazca kaşlarımı çatıp Barış hocaya baktım.

-Birşey mi oldu hocam ."gerilmiştim.Neden beni almaya gelmişti ve nereye götürüyordu.

-Birşey olduğu yok Zeynepcim. Sen sevgiye bakma utanınca lafa nereden başlayacağını şaşırıyor."hafif sitemli gülümseyerek.Sevgi abla iyice utanmış ve kızarmıştı.

-Bu akşam bir baloya davetliyim yanımda bir bayan arkadaş da götürmem lazım kızım Şeyma  yurtdışında bir seminerde olduğu için Sevg hanıma sormak istedim ama o da nöbeti olduğunu ve hastaneyi bırakamıyacağını söyledi ama seni götrebilirim diye düşündük"saolun ya birde bana sormayı deneseydiniz keşke.Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

-Eee ben nasıl gidebilirim ki? bende nöbetçiyim."tekrar gülümsedi barış hoca.

-Canım serviste  yatan hastamız yok olursa Sevgi ilgileneceğini söyledi ve servis şefin olarak ve ayrıca hastanenin sahibi olarak buna göz yumabilirim tabi bana eşlik edersen."

Beni bu işten kurtarması için Sevgi ablaya aktım ama bu işe de bulaştıran aynı kişi olduğu için hiç yardımcı olmayacağı belliydi.

-Hocam nasıl bir davet bu ben sizin yanınızda olamam ki sizi utandırırım."dedim son bir denemeyle.

-Zeynepcim sen benim kızımsın bunu zaten biliyorsun ve asla beni utandırmazsın senin gibi biri niye beni utandırsın en az Şeyma kadar bilgili ve kültürlü biri olduğu biliyorum artık mütavazi olmaktan vazgeç.Hem bir avuç zengin zübbesinin yanında ne utandırması  aksine bu kadar güzel bir hanım bana eşlik ettiği için gururlandırırsın."Zengin zübesi mi? şimdi bu olay biraz dikkatimi çekmeye başlamıştı.

-Hocam balo derken şu televizyonlarda söylenen ülkenin ileri gelenlerinin de katılacağı davet mi?"Barış hoca korktuğum için sorduğumu sandı ve hemen açıklamaya geçti.

-Evet zeynep o ama hiç tedirgin olmanı gerektirekecek birşey yok onlardan herşeyinle o kadar üstünsün ki."Sevgi ablaya baktığımda mutlulukla bizi dinlediğini gördüm onun da hoşuna gitmişti barış hocanın söyledikleri.Ama benim için şu an önemli olan başka bişey vardı Selim de o balo ya davetliydi ve ben o baloya gidecektim.

Evet arkadaşlar biraz geç oldu lütfen affedin:) ama bu bölümün arkasından diğer bölümü yayınlamaya çalışağım .Sizi seviyorum. Kitabimi okuyun, okutun

HOŞÇAKALIN.BEĞENİ ve YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN..



B.O.S.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin