8

1.7K 166 127
                                    

"Demek yıldırım tanrısı.."

"Hah! Ben de tanrıyım!"

Bana atılan garip bakışlarla cümlemi düzelttim.

"Yani öyleydim."

Babamı öldürdüğüm gerçeğiyle tekrar karşı karşıya geldim işte.. Ama o lanet olasıca adam bunu hak etmişti. Başımı öne eğdiğimde omzumda bir el hissettim, tanıdık. Başımı kaldırdığımda onu gördüm.

"Hadi Queen.. Hiç kimsenin babası mükemmel değildir! En azından benimki gibi sen yokmuşsun gibi davranmamış?"

"Ah! Seni nasıl görmezden gelir. Benim küçük bebeğim.." dedi Roket sesini incelterek.

Tony Roket'in sözlerine göz devirerek onu yastıkla boğmak üzere yanımdan uzaklaştı. Onu Roket bile seviyorken.. bizden gidemez, benden gidemez.

Toparlandım. Gelen şu BAY YILDIRIM TANRISI için hazırlık yapmalıydık.

"Adım Groot."

"Hayır Grooty! Bu yaratık bunu hak ediyor!"

"Tüylerimden uzak dur lanet olası!"

"Kes sesini çöp pandası!"

"Adım Groot!"

"Groot, o bir rakun değil!"

"Yastığına kaka koyacağımdan emin ol Stark!"

"Adım Groot!!!"

"Groot haklı, asıl kaka hak eden sensin kaka hırsızı!"

Onları izlerken fazla sırıtmış olmalıyım ki, Gamora garipseyen bakışlarla bana bakıyordu. Bu kadının şüphelenmediği tek bir şey yok mu tanrı aşkına!

Mantis içeriye uzun boylu, çirkin suratlı bir prensesle girdiğinde bakışlarını benden çekti.

"Peter Quill.."

Elimi uzattığımda boşta bırakmadı.

"Thor."

Bay yıldırım prensesi adını söylediğinde içeriden gelen şamata sesleri kesildi. Ki, o ikisi kimseyi umursamaz. Kesildi derken, bayağı bir sessizlik olmuştu. Ürkütücü bir sessizlik.

"Roket, bir şey mi oldu?"

Roket içeriden bağırdı.

"Buraya gelsen iyi olur Quill."

Gamora gitmemi söyleyip gelen adamla ilgilenmeye başladı.

Yanlarına gittiğimde Tony boş boş yerde oturmuş bakınıyordu, ürkütücü bir şekilde.

"Tony?"

Yanına çöktüm.

"İyi misin?"

"Thor.." dedi sesi titrerken. Ne olmuştu şimdi böyle.

Başını iki yana sallayıp ayaklanmaya çalıştığında başaramadı. Kalkıp ben yardım ettim ona.

"Gelen adam Prensese benziyor muydu Peter?"

Gözlerinin dolmaya başlaması sinirlerimi bozdu. Canı yanıyor ve sebebini bilmiyorum.

"Evet.. Tanrı dışında her şeye benziyordu."

Güldü sonra.

Gamora geldi önce bakmaya.

"Ne oldu--"

Ve ardından o adam.

"Stark!"

Tony onu gördüğünde kahkaha atmaya başladı.

Hepimiz, o adam bile, on izliyorduk şu an. Yaptığı şey beni ürkütmekle kalmıyor canımı acıtıyordu. İyi değildi.

Thor Tony'e doğru yaklaştı. Tony'nin önüne geçmiştim ama beni umursamayıp kenara itti. Yaklaşıp sarıldı ona. Tony karşı çıkmadı. Oda karşılık verdi, kahkahalar yerini hıçkırıklara bıraktı sonra. Thor'un aradığı adam o olmazdı, değil mi?

"Seni her yerde aradım.."

Hayır..

"Bu kadar yakında olduğunu bilsem.."

"Dünya kurtuldu, değil mi?"

Güzel kalpli meleğim.. Ona kaç kere gezegeninin durumunun iyi olduğunu söyledim bilemiyorum. Kaabuslarının çoğunda başaramadığını, dünyanın yok olduğunu görüyordu.

"Kazandık. Dünya sana minnetlerini sunarken göz yaşları eşliğinde sonsuzluğa uğurladı."

Thor'dan ayrıldı. Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi.

"Ben ölmedim."

Thor gülümseyerek elini Tony'nin omzuna yerleştirdi.

"Hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik."

"Biri bana burada ne sikim döndüğünü anlatacak mı artık!"

*Sondaki haklı isyan Roket'e aittir dldmdodj*

close it | starkquill + stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin