"Adının ne kadar özel olduğunu biliyor musun?" çocuğa gülümsüyorsun.
Çocuklardan nefret ettiğini söylemez miydin?
Nedendi bu şefkat? Sadece adını taşıyor. Sadece birisi onun adını seslendiğinde sanki senin kraliçen yanıtlayacakmış gibi hissediyorsun. Sadece, ağzından onun adının çıkması heyecanlanmana neden oluyor.
"Star Lord!" diye yanıtlıyor çocuk. Star Lord kahramandı. Onun kahramanı. "Gökten kaset çalarıyla iniyor ve sonra da bum!" elindeki oyuncak araçları birbirine çarpıyor.
"Kaset çalar? Walkmaniçeyi tanıyorsun demek?"
Walkmaniçe, öyle mi?
Komik ve sevimli, en azından sen söyleyince.
Çocuk başını sallıyor. Tekrar gülümsüyorsun. Buzlarını ona karşı eritiyorsun, duvarların ona direnemiyor. O çocuk özel, Peter özel.
Gülümse.
İstediğin için. Zorunda olduğundan değil, sadece gülümse.
Sana yakışıyor.
"Gidecek misiniz?" çocuğun yüzündeki gülümseme soluyor. Senin ona sorduğun soru, senin ona verdiğin tepki..
Hayır. O yok artık, kendine gel.
"Gitmemiz gerek." onun cevapları. Onun yalanları.
Kal Anthony, kendin için.
Yıldızların sana ihtiyacı yok. Senin ailene ihtiyacın var.
Ona ihtiyacın var.
"Lütfen Tony, daha yeni geldin!" diyor çocuk. Gözleri doldu, seni hatırlatıyor.
"Peter," kalbin acıyor. Nefesinin kesildiğini hissediyorsun. Onun adı. Bu onun adı. Derin bir nefes alıyorsun. "Sana bir sürprizim olduğunu söylemiştim."
Çocuk gülümsemeye devam etmiyor. Somurtuyor. Gözleri doldu, ağlayacak. Seni istiyor. Seni neden seviyor ki?
Kime öyle baksan sever. Kal.
"Git." diyor çocuk bakışlarını yere indirmeden önce. Yanakları ıslanıyor. Sevildiğini hissediyorsun. Seni bilmese de, tanımasa da, ilk kez görse de özlüyor. Onun kahramanısın. Steve'in ona anlattığı masalların baş kahramanısın sen. Tıpkı kendi babanın sana anlattıklarında Steve'in olduğu gibi.
Yıldızlardan önemli değil.
Star Lord öldü.
Kal.
"Hey, ahlak bekçisi baban bunu duysa ne derdi biliyor musun?"
Çocuk gülüyor. Gördün mü? Onun kahramanısın.
"Çok ayıp!" diyor kahkahası yoğunlaşırken. Sende gülüyorsun. Çok ayıp, sana gülmek yasak.
Hayır, gülümse. Buna ihtiyacın var.
Ayağa kalkıyorsun. Çocuk gülmeyi bırakıyor. Elini ona uzattın, tereddüt etti. Gideceksin. Onu geçmişe gömdüğün her şeye götürüyorsun, anılarına. Zırhlarını gömdün, robotlarını, emeklerini, akıttığın göz yaşlarını, duygularını gömdün.
Yüzleşebilecek misin?
Yapabilirsin.
Hayır, onsuz asla.
Sen bir hiç değilsin.
Acizsin, onsuz bir hiçsin.
"Gel hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
close it | starkquill + stony
FanficLÜTFEN BU KİTABI OKUMAYIN ÇOK REZİL BENCE SKFMSKDMDKDN BAKIN GERÇEKTEN HATRI VAR DİYE KALDIRMIYORUM LĞTFEN OKUMAYIN