"Gelmiyor musun?" dedi Steve, içeri geçmedi."Mantis ile konuşmuştum.." dedi Tony. Masasını toparlamaya başladı. "Nereye gelmem gerekiyor?"
"Fury--"
"Ha, şu yakaladığımız mahkum.. Tamam geliyorum."
Steve bir şey söylemeden iç çekerek yukarıya çıktı. Tony genelde burada takılıyor ve buraya gelip onu çağırmak nedense ona düşüyordu.
Bir ay geçmişti.. Ya da ona yakın bir zaman işte. Tony artık eskisi gibiydi, eskiden olduğu gibi. Tam anlamıyla hemde. Steve'den önce nasılsa şimdi de öyleydi. Gülmüyor, uyumuyor, gerekmedikçe insan içine karışmıyordu.
Yukarıya çıktığında tüm bakışları üzerine çekmiş olması kesinlikle üç gündür insan yüzü görmediği için değildi tabii.. Ve ayrıca göz altlarının berbat şekli ve kirli pasaklı üzeri de değildi.
"Gidiyor musun?" dedi yaklaşıp ne zaman geldiğini bile bilmediği Thor'a.
Thor başını salladı. "Loki.. Asla akıllanmıyor. Ve şansa bak ki şu an, Milano da tutsak."
"Kardeşine zincir vurman gerektiğini söylemiştim sana." dedi Tony Milano kısmını duymazdan gelirken. Thor kapıdan çıkmadan önce iç çekip ona seslendi. "Thor.." dudaklarını kemirip söylemesi gereken şeyi düşündü. "Ona de ki, eğer eskisi gibi kızlarla fazla takılmaya devam ederse kimse gemisini parçalamama engel olamaz."
"Evet.. Zaten ben çöpçatanlık tanrısıyım."
"Tanrı olduğun pek söylenemez." dedi Tony gülerek. En son ne zaman gülmüştü.. Ha evet, geçen hafta Clint sarhoş olup Bruce'u öpmeye kalktığında gülmüştü.. Evet, öyle yapmıştı. Thor gittikten sonra diğerlerine döndü. "Neden gitmemiz gerekiyor?"
"Yakaladığımız kadını görmeni istemiş." Natasha onun dağınık olan saçlarını daha da karıştırdı. "Hadi hazırlan Sherly, Lord Blackwood seni bekliyor."
"Watson kadar işe yaramazsınız." dedi Tony ayaklarını sürüyerek odasına giderken. Lanet olası Fury'den kesinlikle nefret ediyordu.
×××
"Neden Thor'a benzemiyor bu?"dedi Roket onuncu şişeyi de Loki'ye fırlattıktan sonra. Thor on şişe fırlatıp Loki'nin gerçekten Loki olduğunu anlamaları gerektiğini söylemişti, aslında söylediği şey istedikleri kadar şişe atabilecekleriydi..
"Söyledim ya size," dedi Loki dişlerinin arasından tıslayarak. "O benim kardeşim değil!"
"Blablabla.." Roket dayanamayıp bir şişe daha fırlattı. Kesinlikle çok eğlenceliydi ve kendisine engel olmak gibi bir niyetide yoktu. "Hey Quill, şu adamı Dart tahtası olarak kullanabilir miyim?"
"Thor kardeşine işgence ettiğini öğrenince derini yüzecek, biliyorsun değil mi?"
"Umrum da değil! Bu çok eğlenceli!"
"Thor geldi!" dedi Mantis saatlerdir dışarı izlediği camdan ayrılarak kapıya koşarken. Artık onun Thor'a abayı yakmış olduğunu fark etmeyen kimse kalmamıştı.
Peter iç çekip tekrar neden umraştığını bile bilmediği oyuna döndü. Groot'a hak veriyordu, bu oyun bağımlılık yapıyor. Ve Thor içeri girdiğinde kaldırdı başını tekrar.
"Selam prenses."
Gerçi Thor pek onu umursamadan bir şişe alıp kardeşine fırlatmıştı. "Tamam, bu o." dedi Roket'e dönerek. Roket emin olmaları için bir tane daha fırlatmaları gerektiği söylediğinde Loki bağırarak beyin kanaması geçireceğini söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
close it | starkquill + stony
FanfictionLÜTFEN BU KİTABI OKUMAYIN ÇOK REZİL BENCE SKFMSKDMDKDN BAKIN GERÇEKTEN HATRI VAR DİYE KALDIRMIYORUM LĞTFEN OKUMAYIN