•8•

602 55 3
                                    

   Gözlerime basan ağırlığa karşı ben üstesinden gelemezken benim yerime başkası karşı gelmişti.

"Hey uyuyor musun?" Taehyung'un sesini duyduğumda gözlerimi aralamayı başarmış ve ayağa kalkabilmiştim.

Taehyung'a döndüğümde elindeki iki bavul bir sırt bir de el çantası görünce şaşkınlıkla gözlerimi kocaman açtım.

"Tanrım , bu bavula odanı mı yerleştirdin sen?!" Tek kaşını kaldırıp ellerine baktı. Tekrar sayıp bana döndü.

"Az bile"duyduğum cevaba karşı gözlerimi devirirken devam etti.

"Sen sadece.."deyip durduğunda parmağı ile çantamı işaret ettiğini gördüm.

"bir sırt çantası ile mi geleceksin?" Gözlerimi yerde duran sırt çantama çevirdim. Benim giysilerim çantayı doldurmamıştı bile.

   "Evet  ne olmuş ki?" Dediğimde diğer kaşını da kaldırdı.

"Gittiğimiz yerde 1 ay kalacağız. Ve az da olsa tatil yapacağız. 1 sırt çantası bir kadına göre çok ama çok küçük değil mi?"gözlerimi devirip yerden sırt çantamı aldım.

"Benim için değil. " Sırtıma geçirip yurdun çıkışına yöneldim.

"Hazırsanız artık gidelim çocuklar" dediğimde hepsi onayladı ve ben arabaya yol alırken peşimden geldiler.

   Oldukça lüks bir karavanın içine girdiğimizde çenem neredeyse zeminle bir olacaktı. Çocuklar da içeri girince görmemiş gibi gözlükmeyi kesip sakince çocuklara baktım.

"Ahh en arkadaki geniş yatak benim!!" Diyen Kook'u Jimin durdurdu.

"Hayır, o benim !!" Birbirlerini itişip kakışırken onları durduran şey Yoongi'ydi.

"Çocuklar hyung'unuza yol verin" dediği anda ikisi yerleride tepindiler.

"Taş kağıt makas oynayalım. Kazanan yatağı alır" diyen Kook'a hepsi katıldı ve oynamaya başladılar ilk önce yenilen Jimin eliyle tartışıp oradan uzaklaştı.

Yoongi ve Jungkook'a gelirsek ikiside hırslıydı ama kazanan Yoongi olmuştu.

"Jungkook yenilmezdi?"diye şaşkına uğrayan Taehyung'a cevap veren Hoseok olmuştu.

"Yatak aşkı"bunun ardına Jin gülüşünü sundu ortaya.

"Swag!" Diyen Yoongi yatağı ile kavuştuğunda diğerleri de ya anlaşarak ya da itişip kakışarak yerlerini almışlardı. Bende ön tarafta olan yatağa doğru ilerledim  ve çantamı çıkartıp yanındaki çekmeceye koydum.

   Yolculuğa başlamıştık. Gideceğimiz yer sadece 10 saatlik uzaklıktaydı. Genellikle uçakla seyahat ediyorlardı ama bu sefer bir karavan ile seyahat yapmayı istemişlerdi. O yüzden şuan buradaydık ve sanırım yolculuk oldukça güzel ve huzurlu geçecek gibiydi. Çünkü uçağın sesi katlanılmaz derecede gürültülüydü. Hem burada istediğimiz gibi ayağa kalkabilirdik.

Gözlerim yavaşça kapanırken bu sefer karşı koymadım. Uzanıp tülü örttüm ve uykuya kendimi verdim.

   Burnuma gelen güzel koku beni derinden yüzeye kaldırmış uykudan uyandırmıştı. Olduğum yerde doğruldum ve mutfak kısmına gitmeden küçük olan lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Çıkıp çocukların olduğu mutfak kısmına ilerledim. Jin ocaktaki yemeği alıp masaya koydu. Çocuklar geldiğimi fark edince gülümsediler.

"Aç olmalısın. Bizimle yesene?" Diye davetkar konuşan Jin gülümserken cevap vermeme imkan vermeyip Jimin kaşığı elime vermişti. Sonra masaya yerleştiklerinde benim için ayırdıkları yere oturdum.

Sᴀᴠᴇ Mᴇ / I·ᴍ Fɪɴᴇ • KTH ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin