Sonunda odama girdiğimde kendimi yatağa atamamıştım maalesef. İyi değildim, nedenini bilmediğim bir şekilde stresliydim. Kızgın aynı zamanda üzgün ve sakin.Ne yapacağımı bilmeksizin ortalıkta dolandığımı düşünüyordum. Ve boş bakan gözlerim etrafta dolanırken bir şeye takıldığımı fark ettim. Zarf...sanırım Min Sung'a güvenme zamanım gelmişti...
Odadaki küçük masaya ilerleyip zarfı elime aldım ve yanındaki koltuğa oturdum. Bu zarfın içi oldukça kalındı ve bir de sert bir şey vardı. Elimde evirip çevirmeyi bırakıp açmayı diledim ama yapamıyordum. Min Sung bunu bana verdikten sonra ona güveneceğimi inanacağını söylemişti. Ve bu beni etki altında tutuyordu ki içini açıp yeni öğreneceğim bilgilerden gerçekten korkuyordum.
İçindeki ne olursa olsun hayatımı ve fikirlerimi değiştireceğinden emindim.Ama şuan ben buna hazır mıydım? onu bilmiyorum.Ama bana verilen görevin 1 aya inmesi beni zarfı açmaya zorlamıştı.Derin bir nefes alıp zarfın yapışkan tarafını kaldırdım.Elim ne kadar çok hareket etse kalbimin ritmi değişmeye başlıyordu. Şimdi içindekilerini çıkarma zamanıydı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.Hala korkuyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Çünkü ortada benden saklanan bir şey vardı ve bu Taehyung ile ilgiliydi. Bundan kesin emindim.
Gözlerimi açıp elimi zarfın içine sokup ilk önce kağıtları çıkardım ve masaya koydum. Zarfta kalan sert kutuyu da alıp elimde döndürdüm. İçini açıp baktığımda bunun bir telefon olduğunu gördüm.Ve üzerinde küçük bir not...
"Kağıtları okuduktan sonra telefonu aç ve bana mesaj at. Merak etme, telefon temiz"
Min Sung'un ince düşünüşü beni şaşırtmıştı.Bize verilen telefonlar izleniyordu ve Min Sung bana yeni ve temiz bir telefon vermişti.Bu beni rahatlatması gerekiyordu öyle değil mi? Ama bunun aksine iyice gerilmiştim.Okuyacağım şey oldukça önemli ve gizli bir şey olmalıydı.
Telefonu bırakıp zarftan çıkardığım kağıtlara yöneldim. Katlanan kağıtları açtığımda birden fazla sayfa olduğunu gördüm. El yazısı beklerken bunun aksine düz yazı çıktı çıkmıştı. İçeriğine doğru indiğimde gördüğüm fotoğrafla göz bebeklerimin bile büyüdüğüne yemin edebilirdim.
Bu onun yani görevi veren adamın resmiydi.Kısacası, patron.Resmin yan tarafında Tam adı ve kişisel bilgileri yer alırken Min Sung'un bana neden bunu yolladığına dair merakım iyice artmıştı. Sanırım okumaktan başka çarem yoktu.
Tam adı, Lee Kang-Dae.Beni evinde esir tutup bazen onu görmeme rağmen adını bilmiyordum doğrusu.Doğum tarihi, nerede yaşadığı, mezun olduğu okullan falan filan. Pekte ilgi çekici veya önemli bilgisi yoktu. Min Sung'un bunu gönderme amacına bir kez daha gözle4rimi devirdim ve diğer sayfaya geçtiğimde bu sefer bir kızın biyografisi yer alıyordu. Tam adı, Cho Hee. resminr baktığımda bana tanıdık gelmişti. Sanki daha önce onu görmüş gibiydim ama karşımda değil, sanırım ekranda fotoğrafını görmüştüm.
Sayfayı dikkatlice okudum. Kızın intihar ettiği yazıyor. Ama hala anlatılmak isteni anlamadığımda bir diğer sayfaya geçtim. Bu...Taehyun'un eski sevgilisinin intihar ettiği haberin bir çıktısıydı. Aşağıya indiğimde gördüğüm kız resmiyle yutkundum. Önceki sayfada yer alan kız ile bu kız aynı kişiydi,Cho Hee.
Bu haberi daha önce de okumama rağmen tekrar okudum ve eksik birşey yoktu. Taehyung'un eski sevgilisi Cho Hee'di.Peki bunun Kang Dae ile ne ilgisi vardı?
İlk sayfaya , yani Kang Dae'nin sayfasına geri dönfüm ve biyografisini tekrar gözden geçirdim. Gözlerimlen incelediğim sözler bir kelimede takılınca okuduğum cümle beynimde yankılandığını hissettim. 'Kız kardeşi Cho Hee'...
Cho Hee , Taehyung'un eski sevgilisiydi ve onun abisi de Kang Dae'ydi. Okuduğum habere göre Taehyung ile Kang Dae kavga etmişlerdi.Yani şuanki duruma bir bakarsak ancak şöyle açıklanabilirdi; Cho hee intihar etmişti ve abisi Kang Dae bunu intihar olarak değil , Taehyung'un gazları bilerek açık bırakmasıyla cinayet işlediğini düşünmüştü. Ve şimdi de eğer öyleyse Kang Dae Taehyung'u öldürterek kız kardeşi Cho Hee'nin intikamını alacaktı.
Bu elimdeki 3 sayfa kağıdın içindeki yazılardan anlatılmak istenen şeyi sonunda anlayınca kağıtları masaya fırlatarak arkama yaslandım.
İşte şimdi herşey yerli yerine oturtulmuştu. Ama açık ve net bir soru hala cevapsızdı...Taehyung cidden bilerek mi öldürmüştü?
Ellerimi yüzüme sıvayıp geri çektim.Gözlerim masada olan yeni telefona kayınca elime alıp mesajlar kısmına girdim. Sanırım Min Sung bu 3 sayfadan daha fazlasını biliyordu. Ve bende aklıma takılan sorunu cevabını öğrenecektim.
"Buluşalım" parmaklarımı klavyeden çekip gönder tuşuna baştım ve iletilmesini seyrettim. Birkaç saniye sonra aldığım mesajla dudağımı tek kenarı kıvrıldı."O zarfı hiç açmayacaksın sanmıştım" ardından tekrar bir mesaj geldi."Konumu atacağım"
Sanırım bu gece bana zor sabah olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sᴀᴠᴇ Mᴇ / I·ᴍ Fɪɴᴇ • KTH ✔
Fanfiction"#2-killer" "Sana bir görev vereceğim" dedi ellerini masasının üzerinde birleştirip gözlerini bana dikerken. "Senden isteyeceğim şeyde çok dikkatli ve atak olmalısın"heyecanla ne diyeceğini beklerken duyduğum şey beni şaşırtmışı.. "Kim Taehyung'u öl...