"Ahh ayaklarımı hissetmiyorum." Deyip ayaklarını uzandığı koltuğa aniden koyan ve mızmızlaman Jungkook'a herkes katılmıştı.
"Benim uykum var, çıkıp yatıyorum. Rahatsız etmeyin!" Diyen Yoongi merdivenlerden bıkkınlıkla çıkarken arkasından bakan çocuklar kendi aramalarında fısıldamışlardı.
"Senin hep uykun var"
"Zaten seni rahatsız etmekten korkuyoruz ki "Gözlerimi devirip onların bu haline gülerken oturduğum koltukta kendimi toparladım.
Bugün fotoğraf çekimi vardı ve bütün gün ayaktalardı. Gerçi onlardan çok stilist ve makyöz çalışmıştı. Ama asıl poz onlardaydı. Bakışları bile yetiyordu. Taehyung normal baksa bile yetiyordu. Doğal haliyle bir model gibiydi zaten.
"Açım ben !"Gözlerimi yerden kaldırmya bile üşenmiştim. Bugün ben hiçbir şey yapmasam da tüm gün ayakta dikilmiştim. Çünkü oturacağım bir yer yoktu, olsa bile bana bu çok görülürdü , eminim.
"Hyung sen hep açsın daha eve gelmeden önce yedik"Önüme düşen saçı kulağımın arkasına yerleştirdim ve gözlerim bana bakan Taehyung'a kaydı. Ona bakmamı fark etmesine rağmen hala bana bakıyordu, üstelik yüzünde hiçbir santim oynamadan.
"Evet ama araba o kadar çok sallandı ki eve gelene kadar bütün yediklerimi hazmettim!"
Gözlerimi ondan çekmek istememiştim, çünkü yüzü ifadesizde olsa gözleri fazlasıyla anlamlı bakıyordu. Ama hangi anlamda olduğu belirsizdi.
"Dolapta hazır bir yemek yok ki. Kim yapacak gecenin 2'sinde. "
Yutkunduğunu fark ettiğimde gözlerim adem elmasına gitmişti. Dirseklerini dizlerine sabitlemesi ve eğilip kafasını kaldırarak bana bakmasıyla adem elması iyi ve beliriyordu.
"Bence Yoona bizim için yapar"
Tekrar yutkunduğunda gözlerimi tekrar gözlerine çıkardım. Hala aynı şekil bana bakıyordu. Ne düşündüğünü merak ediyordum doğrusu. Ona baktığımı bilmesine rağmen hala bana bakıyorsa ya diyecek bir şeyi vardı ya da oldukça düşünceliydi.
Bugün böyle olmasının sebebini dün olanlara yorumluyordum. Yine Jin acıktığını ve gelirken yemek almamızı söylemesinden dolayı dünkü konuşmamız yarıda kalmıştı ama artık pek te bir önemi yoktu benim için. Çünkü...
"Yoona?"
İsmimim duyulmasıyla gözlerimi Taehyung'tan çekerken düşüncelerimide erteledim. "Evet?" Dedim bana seslenen Jin'e. Tabi gözlerimi uzun süredir açık tuttuğumu fark edecek bir kaç kez kırparken.
"Bizim için yemek yapar mısın?" dediğinde hiç te şaşırmamıştım doğrusu. "Tabiki"hiç karşı gelmeden ve saatin kaç olduğunun umrunda olmamasını sağlayıp mutfağa ilerledim. Jin aç ise, doyana kadar susmayacaktı ve ben korumalık dışında onlardan sorumluydum. Dadı gibi...
Aklımdaki düşünceleri bir kenara bırakıp kendimi hızlıca yemek yapmaya odakladım. Bir süre sonra arkamda duyduğum adım sesleri bakışlarımı oraya yöneltmişti.Taehyung'un geldiğini gördüğümde gülümsedim. "Bugün nasılsın?" Dediğimde omuz silkti ve güldü. "Kötü olmam için zamanım yoktu" kaşlarımı çatıp imalı baktığımda güldü. Doğruydu, bugün neredeyse nefes alamayacak kadar yorulmuşlardı ve kendilerine ayıracak vakitleri kalmamıştı. Eve yeni gelmiştik ve gece yarısını çoktan geçmişti. Ama zamanı bile olsa onun kötü olmasını istemiyordum."Vaktin olsa bile üzülmemelisin Taehyung. Serbest bırak, çünkü hayat devam ediyor. Yaşamak zorundayız"dedim elimdeki yemeği karıştırırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sᴀᴠᴇ Mᴇ / I·ᴍ Fɪɴᴇ • KTH ✔
Fanfiction"#2-killer" "Sana bir görev vereceğim" dedi ellerini masasının üzerinde birleştirip gözlerini bana dikerken. "Senden isteyeceğim şeyde çok dikkatli ve atak olmalısın"heyecanla ne diyeceğini beklerken duyduğum şey beni şaşırtmışı.. "Kim Taehyung'u öl...