2.bölüm "Bekleyiş"

24.9K 714 34
                                    


"İki insan birbirini seviyorsa;
Mutlu son yoktur. .."

"Vedaaat" diye bağırmamla  açtım gözlerimi. Terden sırılsıklam olmuştum .
Gördüğüm kâbusun etkisinden bir türlü çıkamıyorum.  Komidinin üstünde duran sudan bir bardak alıp nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

"Şükür Allah 'im şükür. .."
Ya gerçek olsaydı ? Ya uyanamasaydım ? Aman Allah 'im düşünmesi bile kalbimi sıkıştırıyor. 
Ben onsuz nefes alamam ki ...Ben onsuz yaşayamam ...

Kafamı iki yana sallayıp "sadece rüya "dedim.
Aklimdaki bu kötü düşünceleri def edip saatime baktım. Saat 07:50 yi gösteriyordu.
Yataktan fırlayıp kendimi banyoya attım   duş almam gerekiyordu.

İçim içime sığmıyordu . Ben bu heyecanla bu mutlulukla dünyaya bile sığmıyordum ki  . Ellim ayağım birbirine dolandı resmen nasıl duş aldığımı  bile bilmiyorum .

Havlumu bedenime sarıp kendimi banyodan dışarı attım .

Hemencecik saçlarımı kurutup iç camaşirlarimi giydim .
Elbise dolabımı açtığımda ne giyecegimi bilemedim  . Çok elbisem vardı ve ben bir türlü karar veremiyordum .

Bugün çok güzel olmalıyım, bugün  vedattım geliyor . Sevdiğim adam ...
Hasretiyle yanıp tutuştuğum adam ... Kara gözlerine yandığım adam...

Biz vedattla iki yıldır nişanlıyız . Benim okulum onunda askerliği vardı  o yüzden düğün için acele etmedik .
O askerliğini bitirdi bende okulumu .
Zaten Mardine döneli bir hafta ya oldu ya olmadi.
Ben Antepte okuyordum. Allahtan bitirdim okulu . Vedatta askerliğini yaptığına göre evlenmemizin önünde bir engel kalmadi.

Daha fazla oyalanmadan hazırlanmam gerekiyordu ailecek ZİVAR konağına gidecektik .
Yani sevdiğim adama...

Elbiselerime göz gezdirdiğimde gözüme ilişen diz altı zümrüt yeşili kadife elbisemi çıkardım . Çok güzel olmalıydım.  Sevdiğim adam beni güzel bulsun istiyordum . Daha fazla oyalanmadan elbiseyi giyip altına da aynı renk kadife ayakkabıyı giydim ve yüzüme de biraz renk verdim . Saçlarımı açık bıraktım  son olarak kokumuda sürüp çıktım odadan.

Merdivenlerden aşağı indiğimde bütün gözler bana çevrildi . Herkesin bana bakması beni biraz utandırdı. Ne de olsa herkes vedat için süslendiğimi biliyordu .  Kendime bakıp "çok mu abartim acaba? "diye düşünmeden edemedim. ..

Yerime  geçip oturduğumda neyseki herkes kahvaltisina başladı.
Ben farkında olmadan aptal aptal siritinca "ne o güzellik Nasreddin hocanın fıkralarımı geldi aklına "diye maytap geçti roni abim.

Ben anlamaz bir şekilde "hı "deyince herkes kıkırdamaya başladı.

Herkes gülünce jeton düştü tabi . Yanaklarim yanıyordu resmen . Başımı kaldırıp masaya baktığımda herkes kahvaltisiyla meşguldü ama herkesin yüzünde de sıcak bir gülümseme vardı .

Sanırım vedattın gelişiyle hepsi mutlu olmuştu.
Babam ,annem ,abim  ,hepsi vedatı seviyordu . Hepsi mutlu olmuştu nişanlandığımızda .

Babamın sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrıldım hemen.

"Hadi  toparlanın bir an önce çıkalım . Damadı karşılamasak ayıp olur ."
Babamın söylediğiyle hepimiz kalktık .  Açılan demir bahçe kapıdan çıkıp arabalara yöneldik .
Annem babam bir arabaya ben  afşin  aygün   ve abim de bir  arabaya binip koyulduk yola .

Yaklaşık  iki saatin sonunda konağa vardık.  El öpmeler selalasmalar ve nasılsın faslı bitince herkes bir yere oturdu .
Çaylar kahveler ikram edildi .

Geriye beklemek kalmıştı.  Sevdiğim adamı beklemek...
Babam Kadir babaya(vedattın babası )sorduğunda bir saat sonra geleceğini söylemişti.

Bir saat bana bir asır gibi gelecekti ama ;SONUNDA KAVUŞMAK VARSA ÇEKİLEN ÇİLE KUTSALDIR"deyip el mahkum bekledim sevdiğimin yolunu...

Sıcak olduğu için hepimiz avluda oturmuştuk  herkes konusmaya dalmıştı.  Ben ise gözüm kapıda sevdiğimi  bekliyordum  ...

Ben bir yıl nasıl dayandım bilmiyorum .
Şimdi geleceğini bildiğimden sabırsızlanıyorum ve bekleyemiyordum artık ...
Kalbim boğazımda atıyordu sanki ...
Her an şu kapıdan içeri girebilir diye gözümü kapıdan ayırmıyordum...

Beklemek  öyle zordu ki...Ama bekleycektim ...Bir yıl bekledim biraz daha beklerim ...

Afşinin seslenmesiyle ona döndüm . Bir kaç birşey sordu bende ona cevaplar verip dalmışım konuşmaya  .
Beni kendime getiren koca demir kapının açılma sesiydi.

Ani refleks hareketiyle kalkıp kapıya baktığımda ;

Bedenim titredi ...Kalbim sıkıştı ...
Nefes...Nefes alamadım ...
Gördüklerim gerçek olamazdı. .. olmamalıydı ...
Mardini yakardım ... Ben bu şehri yakardım ...

Büyük YeminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin